Çin, Ağır Bir Ekonomik Krize Doğru Yol mu Alıyor?

Güçlü ekonomisiyle bilinen Çin'in son dönem verileri pek iç açıcı değil.
Çin, Ağır Bir Ekonomik Krize Doğru Yol mu Alıyor?

bundan beş yıl önce, çin çok ağır bir ekonomik krize doğru yol alıyor deseydiniz muhtemelen insanların çok büyük bir kısmı size deli gözüyle bakardı. oysaki çin'i gelecekte çok ağır bir ekonomik krizin beklediği on yıl önce belliydi.

uzun yıllar %10 civarında büyüyen çin ekonomisi (1990-2000 ve 2000-2010 döneminde ülkenin ortalama büyüme hızı sırasıyla yüzde 10,65 ve yüzde 10,84 olmuştur) 2013 yılına gelince %8.1 büyüyerek ilk tehlike çanlarını çalmış 2010-2020 arası ise %6.75 büyüme hızı ile çin mucizesi diye anlatılan şeyin aslında çin masalı olduğunu olduğunu göstermiştir.

2020 yılında tek büyüyen ekonomi olması, 2021 yılında ise %8,1 oranında büyümesi çin'in eski günlere dönmekte olduğu şeklinde yorumlara neden olduysa da 2022 yılında açıklanan %3'lük büyüme oranı bütün iyimser tahminleri enkaz altında bırakmış, çin'de uzun zamandır sümen altı edilen finansal ve ekonomik sorunların gün yüzüne çıkmasına sebep olmuştur. şüphesiz ki bu sorunların en başında emlak krizi ve bu krizle bağlantılı gölge bankacılık kurumlarının birçoğunun ağır iflas durumunda olması gelmektedir.

çin'in basit bir enflasyondan korunma modeli vardı. tüketim mallarında iç talebi düşük tut, halkın elindeki parayı inşaat projelerine yatırmasını sağla ve reelde asla sahip olamayacakları (çin'de ev satın alamaz, 75 yıllığına kiralamış olursunuz) mülkler üzerinde tasarruf sahibi olduklarına inandır. bu plan aslında çok uzun bir süre kusursuz işledi. halk bu sayede tasarruflarının %80'ini bu inşaat projelerine yatırdı. sadece yatırmakla kalmadı aynı zamanda çok uzun vadeli borçlandı.

diğer taraftan bu model binlerce inşaat şirketi doğurdu. birçok şirket gerekli sermayeden yoksun olmasına rağmen devasa inşaat projelerine girişti. şirketler mali yetersizliklerini bilmelerine rağmen bu projelere ileride kar edecekleri ve ya yeterince ön ödeme yapacak müşteriler olacağı ümidiyle başlıyordu. bunlar gerçekleşmediğinde ise geriye çare olarak tahviller çıkarmak, çeşitli gölge bankacılık kurumlarına borçlanmak ve projeleri aynı kurumlara ipotek etmek kalıyordu. evet şirketler büyüyordu ama borçları azalmıyor aksine günden güne artıyordu. bu durumun yakında çok büyük iflaslar getireceğini gören çin yönetimi 2014 ve 2021'de buna müdahale etmeyi denediyse de başarısız oldu.

burada çin'deki gölge bankacılık kurumlarına bir parantez açmamız gerek. 2008 mortgage krizi'nde tüm emlak balonu sadece dört yıl içinde patlamıştı. çünkü riskli konut piyasasına kredileri verenlerin birçoğu hedge fonlardı. çin'de ise kredi verenlerin çok büyük bir kısmını özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketler oluşturuyordu. daha geçtiğimiz ay ağır iflas durumunda olduğunu açıklayan zhongzhi enterprise group aslında kereste imalatı ve ticareti yapıyordu. dünya'daki diğer benzer niteliklerdeki kurumlar para vererek finansman sağlarken çin'de bu ciddi oranda inşaat malzemeleri ve ekipmanlarına dayanıyordu. üstelik çin'de de tıpkı türkiye gibi vade uygulamasının yaygın olması sürekli borçları ötelemeyi mümkün kılıyordu. çin'de emlak balonunun çok daha uzun süre patlamamasını sağlayan da bu iki faktördü.

aslında emlak balonunun ve borç krizinin patlaması büyümenin yavaşlamasına rağmen çok daha uzun sürebilirdi. önce ticaret savaşları daha sonra ise covid-19 pandemisi süreci çok öne çekmiş oldu. şehirlerin hatta eyaletlerin kapatılması hele çin'in sıfır covid politikası inşaatların durmasına ve satışların bıçak gibi kesilmesine neden oldu. covid yasakları kalktığında ise beklenenin aksine konut satışları canlanmadı. çünkü çin'deki katalogdan satış sistemi (daha proje başlamadan konut ve iş yerlerinin satılması) insanları endişelendirmeye başlamış, belki hiç sahibi olamayacakları evleri satın aldıklarını düşünmeye itmişti. oysa ki neredeyse bütün şirketler finansman ihtiyacının önemli bir kısmını bu yolla sağlıyordu ve pandemide duran şantiyeleri tekrar canlandırmak için bu paraya muhtaçtı. devam etmeyen şantiyeler ise toplumsal patlamaya dönüşmek üzereydi. çünkü milyonlarca çinli bu projelere para yatırmış ve modern bir konutta yaşamayı düşlerken ya başlanmamış ya da kaba inşaat halinde konutları olduğu gerçeği ile yüzleşmişti.

bu patlamayı önlemek için önce kamunun inşaat harcamaları arttırılarak bu şirketlerin konut dışı işlerden para kazanması sağlandı. daha sonra ise büyük kredi paketleri devreye alındı. 2021 yılında 498 milyar dolar kredi sağlanmasına rağmen hâlâ iyileşme olmayan sektöre 2022 yılında 29, 120, 168, 192, 157 milyar dolarlık kurtarma paketleri sunuldu. parasal genişlemeye her fırsatta karşı olduğunu dile getiren çin merkez bankası ve çin komünist partisi bu ve benzeri kredi paketlerini sağlamak adına ters repo, zorunlu karşılık serbesitesi ve para arzı kaynağını özel ve kamu bankaları kılarak bir nevi dünyanın en büyük finansal sahtekarlığına imza attı. parasal genişleme konusunda en çok eleştirilen abd'nin m2 para arzı 2020-2023 arası %35 artmışken çin'in m2 para arzı ise %46 arttı. çin ekonomisinin doğrudan ve dolayı %25'ini oluşturan inşaat sektörü ise bu durumdan en çok nemalanan kesim olmasına rağmen son viraja girdiğinden beklenen iyileşme asla sağlanamadı.

iyileşme sağlanması bir yana evergrande, kaisa group, modern land, country garden, fantasia group başta olmak üzere çin'in 50 büyük inşaat şirketi'nin dörte biri temerrüte düşerken bir kısmı da iflas etti. sadece evergrande'nin 128 banka ve 121 gölge bankacılık kurumuna borcu olduğunu düşündüğünüzde çin'in dışarı yansıtmamak için olağanüstü çaba gösterdiği krizin ne denli büyük ve derin olduğunu anlayabilirsiniz. bu krizin ne denli büyük olduğunu gösteren diğer bir veri ise lehman brothers'in batışı ile tetiklenen 2008 krizinde abd'nin toplam 1.9 trilyon dolarlık parasal genişleme ile bunu atlatmasına rağmen çin'in doğrudan 1.5 trilyon dolarlık kredi desteğine rağmen krizin etkilerinin azalması bir yana iflasların artması denkleminden kolayca çıkarılabilir.

çin'in içinde olduğu ekonomik krizin gerek ulusal gerekse global basında hiç konuşulmayan tarafında ise bizde yaşanan 2001 ekonomik krizi'ne çok benzeyen bir bankacılık krizi yer alıyor. 431 milyar dolarlık varlığı ile 2019 yılında batan baoshang bank ile başlayan kriz nisan 2022'de new oriental country bank of kaifen, yuzhou xin min sheng village bank, shangcai huimin county bank, zhecheng huanghuai community bank ve guzhen xinhuaihe village bank isimlerine sahip 5 bankaya el konulmasıyla su yüzüne çıktı. süreç çin'in ve dünya'nın en büyük bankası bank of china ve industrial and commercial bank of china'ya kadar sıçradı. aylarca konuşulan signature bank ve silicon bank valley'in iflaslarınn toplam 275 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde baosheng'in batışının hiç konuşulmaması çin'in ne denli yoğun bir propaganda yürüttüğünün ve ne denli kapalı olduğunun en önemli kanıtı niteliğinde.

çin'deki bankacılık krizini derinleştiren başka bir sebep ise 4.600'den fazla banka ile (şube değil banka) denetlenmesi imkansız bir bankacılık sistemine sahip olması. ayrıca bu bankaların komünist parti'nin yerel yöneticiler ile girdiği çıkar ilişkisi çin'deki bankacılık krizini inlemeyecek bir derinliğe doğru götürüyor.

çin elbet bu kriz silsilesini atlatacaktır ama görünen o ki 30 yıllık kazanımları bu krizden çıkarken tamamen yok olup gidecek. 5 yıl önce 2030'ların en yüksek kişi başı gelire sahip ülkelerinden biri olacağı öngörülen çin, nüfusun yaşlanması ve bu kriz nedeniyle asla orta gelir tuzağından çıkamayacak. mucize bitti, masalla iyi geceler.

meraklısına:
bloomberght.comindyturk.comtr.tradingeconomics.comscmp.com