Bir Kobrayı Başından Tutup Yiyebilecek Kadar Kafayı Kıran Müthiş Hayvan: Bal Porsuğu
hakkında bilinmesi gereken temel özellikler
yaşam alanı genellikle afrika, güneybatı asya ve hindistan alt kıtasını kapsıyor. bilim çevrelerinde kullanılan adı mellivora capensis (ratel olarak da geçiyor). sansargiller ailesinden geliyorlar. zorlu yaşam koşullarına abartı derecede dayanıklı olmaları alametifarikaları. kendisine iyi bakar ve eceliyle ölürse yaşam süresi 24 yıl kadar. yerden yüksekliği genellikle 23-28 cm arası değişiyor, uzunlukları da 55–77 cm arası. beslenme türü yılandan, arı larvasına kadar her şeyi yemesinden anlayabileceğiniz üzere hepçil (omnivor). ağırlığı erkekte 9-16 kg arası, dişilerde 5-10 kg arası değişiyor. aslanlara bile kafa tutuyor bunlar. cesaretin insan bilincinden bağımsız olarak da var olabileceğinin kanıtı bence.
literatürde "the meanest creature" (en zalim varlık) olarak anılan bir manyağın oğludur kendisi
bu mahlukat günde 80 km yürüyerek, önüne çıkan her şeyi yer. belli bir yuvası yoktur, bulduğu kovukta uyur. sadece çiftleşmek için karşı cinsle bir araya gelir ve işlem gerçekleştikten sonra yine yalnız takılmaya devam eder.
balı çok sevdiği ve derisinin kalınlığı arıları siklememesine yol açtığı için adına "bal porsuğu" denmiştir fakat bal ne ki, arı ne ki... bu iblis kobra bile yer. yediği sırada kendisini zehirleyen kobrayı zehir etkisini gösterene kadar dişler, sonra bir süre kendinden geçer, ayılınca dürümüne kaldığı yerden devam eder.
kendisi guinness rekorlar kitabı'na (2004) göre "dünyanın en korkusuz hayvanı" imiş
arı sokmalarına karşı olan dayanıklılığı da tabii bir yere kadarmış bu hayvanın.
yine de "namını" yeni duyduğum bu canavar iki dakikada kimyamı bozdu benim! şuraya baksanıza "hayvan herif" sanki kıskaçlarla, iğnelerle, zehirle dolu bir akrebi mideye indirmiyor da maç seyrederken fındık fıstık atıştırıyor... gözü de ilerlerde, allah bilir, bir sonraki mesaisine bakıyordur o sırada da:
bal porsuğu evde de beslenilebilen, ancak hiperaktif enerjisine insanlar yetişemediğinden canı sıkılacak hayvandır
aslında gerçekten oyun oynamayı da çok sever. oldukça akıllıdır da.
1 m yüksekliğinde bir duvarla çevrili kulübesinden kaçış hikayeleri biraz fikir verir sanırsam: yavru haldeyken bulunduktan sonra koyulduğu bölmeden ilk duvarın altından tünel kazarak kaçmış. kaçınca da çok uzaklara gitmiyor, bölgede geziniyormuş. bunun üzerine duvarın temellerini derinleştirmişler. su kabını alıp duvara dayayıp üstüne tırmanarak kaçmış. su kabını alıp, yere betondan küçük bir havuz yapmışlar. bunun üzerine buraya su getiren pvc boruyu kemirip, kopartıp, duvara dayayarak kaçmış. bunun üzerine yer altından metal boru ile su sağlamaya başlamışlar. bunun üzerine kulübesinin çatısına çıkıp, duvara zıplayıp kaçmış. kulübesini duvarların orta yerine almışlar. yakındaki bir ağacın sarkan dallarına zıplayarak, tarzancılık yapıp kaçmış bunun üzerine. ağacın dallarını kesmişler. bu sayede artık yuvasında mutlu şekilde yaşıyormuş. (son sıralarda haberini alamadım tabii)
kaçışlarından birinde yaralı halde bulunmuş. derisinde aslan diş izleri varmış. tahmin ettiklerine göre çok bol bir derisi olan bu hayvan (gerçekten hayvan), aslanın ağzının içinde iken derisinin içinde dönüp, aslanı ısırmış, aslanı kaçırmış. rivayet tabii ama yine de inanıp inanmamak konusunda şüpheye düşüyor insan.
Kendisini aşağıdaki National Geographic belgeseliyle canlı canlı tanıyabilirsiniz
bal porsuğu hayatımda gördüğüm en psikopat hayvan, belgeselde 30 dakikalık yolculuğu boyunca alçalan kuşlardan tilkilere, akrepten kobraya ne bulursa saldırıp yedi. mahallenin delisi diye tabir edilecek bu hayvanın yorgun hali, kör bir gözü ve eksik pençelerine rağmen bir leoparla 50 dakikadan fazla boğuştuğunu biliyor muydunuz?