1930'lu senelerde yunanistan'da kolera salgını başlar. dönemin devlet lideri ioannis metaxas, yunan halkına kolera için dezenfektan olarak kullanılan kireci (geçmişte osmanlı'da da kireç kullanılmıştır kolera için) beyaz boyayla karıştırarak evlerini boyamasını emreder. metaxas'ın bu emriyle halk, koleradan korunmak amacıyla evlerini kireç içeren beyaz boyalarla boyar. 

ek olarak, 1967'de yunanistan'da darbe olur. askeri cunta hükümet kurar. generaller georgios papadopoulos ve stylianos pattakos, yunanistan'daki milliyetçiliğin fitilini ateşlemek ve ülkede yunan kimliğini oturtmak için adalardaki ve sieastalardaki evleri, yunanistan'ın kimliği haline gelmiş ve bayrağın da rengi olan mavi-beyaz renge boyanmasını zorunlu tutar.

74 senesinde cunta rejimi biter, bu gibi zorunlu uygulamalar kalkar fakat özellikle 60'lardan sonra evlerde bu renklerin kullanımı turistleri çeker, bu evlerin olduğu bölgeler hippilerin mistik duraklarından biri haline bile gelir, yer yer artık ülkenin kimliğiyle bütünleşecek derecede kartpostallarda kullanılır. dolayısıyla evleri bu şekilde boyamak, halk için hobi ve turizm enstrümanı haline gelir.

kaynak: greek reporter & elxis.

Türkiye ile Yunanistan Arasındaki Statüsü Tartışmalı Adalardan Biri: Eşek Adası