Tek Kuruş Ödenmeyen Misafirperver Bir Konaklama Anlayışı: Couchsurfing

Bir şehri keşfetmenin en iyi yolu o şehrin yerlileriyle vakit geçirmektir. Couchsurfing uygulaması sayesinde hem tek kuruş para ödemeden kalacak yer bulabilecek hem de farklı kültürlerden arkadaşlar edinebileceksiniz.
Tek Kuruş Ödenmeyen Misafirperver Bir Konaklama Anlayışı: Couchsurfing


"evinin anahtarini tanimadigim birilerine vereceksin ve hic endiselenmeyeceksin" deselerdi, muhtemelen hic sasirmaz, "bittabii efendim, halihazirda yaptigimiz seyler bunlar, o kadar genis biriyim zaten"
diyerek o kisilerin heveslerini kursaklarinda birakirdim. yapay dramatik girisleri bozardim.

couchsurfing sahane bir olay. suphesi olanlar varsa bastan soyleyeyim, pisman olmazsiniz. bir sene once katildim, amacim gezmek tozmaktan ziyade cevremi genisletmekti. yani kimseyi evinizde agirlamaniza gerek yok, ayni sehirde yasayan cscilerin sosyal aktiviteleri de yeterince iyi bir neden.


istanbul'da nasil bilmiyorum, cok aktif ve cok fazla erkek var gibi gorunuyor disardan. benim sehrimdeki komunite orta buyuklukte, yasca cok genc degil (cogunluk 30'larinda, 25 alti pek yok) ve kiz erkek dengesi iyi. o yuzden aktiviteler cesitli oluyor; kayak, yuruyus, degisik temali ev partileri, konserler, muze gezileri, paintball, yoga vs. o kadar ilginc insanin toplandigi yerde icip sicmak disinda -ki o da guzel- bir suru fikir cikiyor. bunun otesinde grubun bir kismi ayni kaldigindan insan kendini rahat hissediyor, diger kismi da surekli degistiginden sikmiyor (turkce klavye yok)

1-2 ay icinde bir suru arkadas yaptim, birkaci da bana referans oldular. zaten o noktada artik bu isin son derece guvenli oldugunu idrak etmis oldugunuzdan birilerini agirlamak icin hevesleniyorsunuz ve o referanslar sayesinde hemen duzgun birileri cikageliyor. bir noktada bu bagimlilik yaptigindan isi gucu birakip hayatimi cs etrafinda kurdum, kiz arkadaslarim, ev arkadaslarim hep buradan. zaten yine universitedeymiscesine boyle bir grup evi yaptiktan sonra gelen gidenin de haddi hesabi olmuyor, her allahin gunu birilerini agirliyorduk. bazi gunler konser vermek icin gelmis gruplari agirliyorduk 6-7 kisilik.


bu heyecanli evreyi atlatana kadar 200'den fazla kisiyi agirlamisimdir. bir tane bile kotu tecrubem olmadi. herkesle kafan uyusmuyor tabii ama herkes hakikaten iyi niyetli. paranin sozunun gecmemesi, herseyin barter hesabi olmasi (yani misafiriniz size bir hediye verir, yahut yemek pisirir, birseyler ogretir, en basitinden bira ismarlar), basta dalga gecmis olsam da bir yabanciya anahtarini gonul rahatligiyla verebilmek insani mutlu eden seyler.

daha sonra kendimi gezmeye verdim. bircok sehirde ev aramama gerek bile kalmiyor cunku oralarda daha once misafir ettiklerimi buluyorum. diger daha ufak yerlerde ise sabahtan gruba mesaj attigimda aksamina birileri "tamam gel kardesim" demis oluyor. hatta kucuk sehirlerde bu is daha iyi yuruyor bence cunku bu isin meraklilari sehirlerini sahiplendiklerinden kimseyi ortada birakmak istemiyorlar. ama paristi, new yorktu, istanbulduydu, kim kime dum duma, sahiplenebilmek icin cok buyuk yerler ve talep de cok. beni misafir edenlerin de hepsi sahane insanlardi, hic goremeyecegim seyler gosterdiler, birkacinda anahtar vermeyi birak evi tumden teslim edip baska sehre gidenler oldu acil isler icin.


bu artik hayatimin sonuna kadar kullanacagim birsey, orasi kesin. milyonlarca dolarim da olsa otelde motelde kalmam. belki 2-3 sene boyunca dunyayi geziyorsam -oyle bir suru insanla tanistim, moralimi bozuyorlar- haftada bir rahatlamak icin giderim bir motele, o kadar. simdilerde her gun degisik birilerini agirlamak yerine ayda bir agirliyorum ama daha uzun kaliyorlar. boylece kakara kikirinin otesine gecip hakikaten tanimis oluyorsun insanlari.

erkekler icin: avrupada isler daha rahat, bir suru genc kiz trene atlayip saga sola gidiyor, o yuzden kizin niyeti varsa yazin tabii, ne diyeyim. ama amerikadaki profil biraz daha farkli ve ben cok gencleri agirlamadigimdan tek gelen kizlari (genelde konferans icin, ufak isler icin gelmis oluyorlar) sarhos edip yataga atma planlari yapmiyorum. ozellikle guzel kizlara her gittikleri yerde, her cs partisinde mutemadiyen yazan bir suru abaza oldugu icin sizi de hemen ayni kefeye koyarlar. normal davranin, kafaniz uyusursa, sizi de severse ne ala. o olmazsa da bir ay sonra olur, her gun de sikismeyin, manyak misiniz? benim agirladiklarim icinde herhalde 40'i tek kadindi (kalanlar grup, cift, tek erkek), ikisiyle yattim. kizarkadasim olmasaydi belki dort olurdu. hepsinde de ilk adimi onlardan bekledim, bu sayede hem rahat ediyorlar hem de akabinde iyi referans birakiyorlar, diger kizlar da guvenip geliyor. yani efendi gibi davranmak yerine abazalik edip her disiye saldirsaydim da bu tiple bundan daha iyi bir yuzde yakalayacagimi sanmiyorum; bir iki fazla tecrube icin geri kalan kadinlari rahatsiz etmeye degmez, sonucta evinizde kaliyorlar ayip.

bindik bir keramete gidiyoruz kiyamete diye yola cikip donebilecek miyim acaba derken hayatimin en iyi tatilini yapmama vesile olmus guzide site. tanimadiginiz insanlarla ne kadar eglenebileceginizi tahmin bile edemezmi$iniz meger.

sayesinde eiffel manzaralı evde mi kalmadım, otelde yüzlerce lira ödeyeceğiniz konforlu odalarda mı konaklamadım, efendime söyleyeyim tulumumla yerlerde mi yatmadım, turist rehberlerinde bulamayacağınız yerleri mi keşfetmedim, mükemmel partilere gidip, mükemmel insanlarla mı tanışmadım, neresinden tutsam bana harika şeyler katmış olan oluşum. fas'ta bile denedim oluyor, korkacak birşey yok sadece iyi seçmeyi bilmek gerek.

bu oluşum hakkında uzun uzadıya bir sürü şey yazabilirim ama okunabilirlik adına kısa ve öz tutacağım.

ankara'daki evimde 50'den fazla insan ağırladım. birçoğuna evin tek anahtarını verdim. veriyorum anahtarı. akşam işten çıkmadan önce arıyorum, evde buluşuyoruz. çok şükür bir yedek yaptırdım da şimdi onu veriyorum. daha da fazlası, birkaç kez ben evde değilken ağırladım. üstelik ben evde değilken misafirlerim değişti ve yüzünü hiç görmediğim misafirlerim oldu. anahtarı kapının önüne bırakıp gidiyorum. girip kalıyorlar. çıkınca da yerine bırakıyorlar. evde naçizane tv'si, laptopu, telefonu vs. duruyor tabi. her misafirime de aynı şeyi söylüyorum. "ev senin, istediğin gibi kullan".

bana sürekli aynı şeyi soruyorlar: "nasıl güveniyorsun ?" referans sisteminden falan bahsetmeyeceğim. ben şunu diyorum. atıyorum brezilya'dan, fransa'dan, rusya'dan kalkıp gelen bir insanın neden hırsızlık gibi bir amacı olsun ? hatta o adamın isteyeceği en son şey yabancı bir ülkede başının derde girmesi. daha da önemlisi ben ön kabul olarak "özünde herkes kötüdür" yerine "özünde herkes iyidir"i benimsiyorum. en azından böyle kabul etmek beni daha mutlu bir insan yapıyor.

bir cümle, temizlik mevzu ile ilgili. sırf buna takıntılı olduğu için bu tecrübeden mahrum kalan insanlara sadece acıyor ve üzülüyorum. başka sözüm yok.

şu an ben işteyim. evimde ise misafirlerim var. eve gittiğimde her şeyin çalınmış, evin dağılmış olduğunu görsem hiç tereddüt etmeden ertesi gün tekrar misafir kabul ederim.

hayat böyle daha güzel.

pırlanta gibi insanları tanıdığım, farklı kültürler ve tatlar öğrendiğim, seyahatte kolaylık sağlayan şahane bir site.

toulouse'da lezbiyen bir çiftin evinde hayatımın en eğlenceli haftasonunu geçirmemi, bostondan iki çocuğu istanbulda bir queer partiye götürmemi ve çocuklardan birinin ertesi akşam eve mutlu dönmesini, dünyanın farklı farklı ülkelerinden bira hediyeleri almamı en önemlisi de benim gibi düşünen, giyinen, müzik dinleyen, film izleyen, yaşayan insanlarla tanışmamı sağlayan sitedir. kurucusuna saygılar sevgiler.