SEYAHAT 13 Haziran 2018
32,6b OKUNMA     831 PAYLAŞIM

Likya Yolu Üzerinde Ziyaretçileri Bekleyen, Heyecan Verici Antik Kalıntılar

Fethiye'den başlayıp Antalya'ya kadar uzanan 500 küsür km'lik Likya Yolu üzerinde sizi heyecanlandıracak antik kentlerden nefes kesen manzaralara kadar birçok güzellik var.


ölüdeniz'i geçtikten sonra yol bir antik yol ile yaklaşık 3.5 km boyunca çakışmaktadır. bel ve avlan arasında sidyma antik kentinden geçer


ardından letoon'dan kuzeye dönerek xanthos'a ulaşır


patara yol üstünde kalmamakla birlikte (clow'un rotasına göre) kalkan'a ulaşmadan önce eren tepe yönüne dönülerek görülebilir ve görülmelidir


kalkan'ın kuzeyinden devam eden yol kaş hizasında phellos ve antiphellos kentlerinden geçer ve sahile ulaşır 

Antiphellos

sahilden devam edildiğinde kaletepe, yol içeri doğru tekrar girdiğinde apollonia, apollonia'dan tekrar sahile inildiğinde aperlai antik kentleri vardır. aperlai muazzamdır

Aperlai

daha sonra kaleüçağız yani theimiussa ve simena civarından sahil boyunca devam edilir ve pek çok irili ufaklı kalıntı görülür (buzağılık antik yerleşimi, gökkaya antik yerleşimi, istlada)

Kaleköy


soura'nın kıyısından ve andriake'nin kuzeyinden devam edilirse demre'nin kuzeyinden dolaşılarak myra antik kentine ulaşılır

Myra

belören civarında muskar kilise vardır. zeytin mahallesi'nin antik yerleşim alanında geçilerek finike'ye yönlenilir, finike'nin antik kenti phonikos'tan geçer. finike ve kumluca'nın önemli kentleri limyra, arykanda ve rhodiapolis'ten geçmez, ama ziyaretçinin araçla gidip bu kentleri görmesini şahsen öneririm 

Arykanda

Rhodiapolis

sahil boyunca gelidonya burnu'na kadar ilerler. yolda melanippe (korsan koyu olarak da bilinir) vardır

ardından teke yarımadası'nın doğu kıyısı boyunca ilerleyerek adrasan, olympos, khimaira, phaselis ve gedelma kalesi de görülerek hisarçandır'a kadar gidilebilir

Olympos

likya ile ilgili bilinmesi gereken şey, arkeolojik malzeme her yerdedir. yürürken sürekli bir şey görürsünüz. kırsal bir alan olması, ana yerleşimlerin dönemin büyük kentlerinin kalıntılarının üzerinde olması (bu kötü bir şey değildir, sürekliliktir, insanlar orada yaşamayı hiç bırakmamıştır.) diğer alanların ise çok fazla bozulmamış olması, çok yoğun bir insan trafiği olmaması gibi etkenler bitki örtüsü ve doğanın kalıntıları korumasını sağlamıştır.

yolda yürürken olur ya bir heykel, önemli gibi görünen bir şey görürseniz ilgili müzeyi arayınız. yolda yürürken defineci görürseniz ilgili jandarmayı arayınız. kalıntıları seviniz, melanippe'de antik duvarın içinde ateş yakan hıyarlar gibi olmayınız.

likya yolu'nun kültürü budur. doğaya saygılı, kültüre saygılı bir ziyaret gerektirmektedir. bu ikisine saygı göstermeyecekseniz gitmeyiniz, yazıktır.

Likya'ya gitme kararı alıp da gireceği hazırlık telaşı için faydalı tavsiyeler arayışında olanlar içinse