TARİH 5 Ekim 2020
144b OKUNMA     1289 PAYLAŞIM

Boşanmış Biriyle İlişkisi Var Bahanesiye Tahttan Alınan VIII Edward'ın Gerçek Hikayesi

Yalnızca 11 ay Kral olarak kaldıktan sonra iki defa boşanmış bir kadınla ilişki yaşıyor bahanesiyle görevden uzaklaştırılan Birleşik Krallık Kralı VIII Edward'ın (8. Edward) gerçek hikayesi.

ingiliz kraliyet ailesinde her zaman kamuoyunda görünen, sergilenen olayın arkaplanında başka bir olay vardır. bunu bilerek veya çok esrarengiz olmak için yapmıyorlar tabii; bu tamamen kendi kültürlerinin bir yansıması. bir skandal veya istenmeyen bir durum olunca, direkt olarak önce çıkıp bunu açıklamak yerine başka bir cover-up ile istenmeyen durumu değiştirmeyi tercih ediyorlar.


kral edward viii konusunda da bu tamamen böyle. tahttan el çektirilmesine ve unvanının valiliğe kadar düşürülmesine sebep olarak aşk yaşadığı kadının iki defa boşanmış bir kadın olmasını gösteriliyor. bu tabii tek neden olsaydı doğru olabilirdi. o dönemler ki kendisi 1936 yılında krallık yapmıştır; hitler'in yükselişte olduğu, atatürk'ün hayatta olduğu, hatta atatürk'ün edward'ı istanbul'da ağırladığı yıllar. ünlü "atatürk ile inönü'nün kral edward'a attığı anlat evladım bakışı"na konu olan fotoğrafta sağda duran kişi olarak görebilirsiniz. atatürk bu resimde bir yandan türk kahvesini yudumlarken diğer yandan da kral edward viii ile sohbet ediyor:

gelelim kralın tahtı bırakmasının ardında yatan gerçek sebebe. ancak bunun için öncelikle mensup olduğu windsor hanedanlığına, ki halihazırda kraliçe elizabeth'in de mensup olduğu ailedir, bakmak lazım. windsor hanedanlığı, house of windsor, ismini 1917 gibi çok yakın bir tarihte alır. ama bu demek değildir ki aile 1917'de birdenbire kurulmuş olsun. 1917 öncesi ismi saxe-coburg und gotha olan bu hanedanlık, almanya'da bavarya ve thuringya topraklarında hüküm süren bir alman hanedanlığıdır! britanya'ya ithal edilmelerinin ardından 1917 yılında ismini, yerel halkla uyum içerisinde olması amacıyla daha ingiliz / anlo-sakson tınıya sahip "windsor" ile değiştirmişlerdir.


şimdi bu bilgiyi verdikten sonra kral edward viii'ın da sarayda, aile arasında ve kardeşleriyle konuştuğu dilin almanca olduğunu ve o dönemki ailenin, büyükannesi kraliçe victoria dahil germanofon olduğunu belirtmek çok sürpriz olmayacaktır. kendilerinden sonraki nesil yavaş yavaş ingilizceye döner ve onun sonrasında almancanın yerini anadil olarak tamamen ingilizce alır, hatta ikinci dil olarak da ondan sonra fransızcaya ağırlık verilir.

alman milliyetçiliğinin yükselişte olduğu o dönemde (1930'lu yıllar), kral edward viii da haliyle almanya gündemini ana dilinden takip edebiliyor ve yayınları da okuyabiliyordu. kayıtlara göre tam da bu dönemlerde de hitler'e karşı bir sempati duymaya, alman ulusunun ülküsünü desteklemeye ve nazilerle gönül birliği kurmaya başlamıştı. hatta eşlerini alıp hitler ile beraber gezilere çıkması da o dönem basında çokça yer almıştır.


tabii hitler'in başından beri büyük bir yıkıma sebep olacak bir ideoloji taşıdığı o zamanlar henüz bilinmiyordu. ancak yine de britanya kralı'nın böylesine aşırı söylemleri olan ve tehlikeli bir imaj çizen hitler gibi bir almanı desteklemesi kraliyet koridorlarında hoş karşılanmadı. ve kendisi başta belirttiğimiz hanımefendi ile ilişkisi bahane edilerek krallıktan uzaklaştırıldı, bahamalar'a vali olarak atandı! düşününce bir gün britanya kralısın, ertesi gün ufacık bir bölgenin valisi olarak atanıyorsun. çok onur kırıcı ve prestij düşürücü bir durum. ek bilgi olarak belirtmek de gerekir: kendisi prensken aynı prenses diana gibi galler prensi unvanına sahipti.


bunun ardından pek fazla süre geçmeden, hitler'e sempati duyan diğer kardeşi prens george da, ki aşağıdaki resimde görüldüğü üzere son derece alman bir tipe sahip, şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybetti.


bütün bunların ardından tahta kardeşleri kral george vi geçti. kendisi bugünkü kraliçe elizabeth ii'in babası olur. aynı zamanda the king's speech (zoraki kral) filmine de konu olmuştur.


günümüzde kral edward viii bazı çevrelerce fransa'nın düşüşü sağlamak amacıyla hitler'e gizli bilgileri iletmekle ve britanya'nın alman hava kuvvetleri tarafından bombalanmasını desteklemekle de suçlanır. ancak bu iddiaların altını doldurmak için yeterli sayıda kanıt ortada yoktur.

sonuç olarak bugün hangi açıdan bakarsak bakalım, nazi almanyasını destekleyen ve anadili almanca olan bir ingiliz kralının hikayesi mutlaka her dönem ilgi çekecektir.