Yüzüklerin Efendisi Dizisinin Orta Dünya'dan İstediğimiz Umut ve Gerilimi Veren 5. Bölüm İncelemesi
5. bölüm, tad kaçıran şeyler olmasına rağmen yüzüklerin efendisi'nden alıştığımız; umut, gerilim, onur ve hobbit şarkılarını gördüğümüz bir bölüm oldu. bir de elf kralının yemek masasını çalan bir cüce var...
Uyarı: Spoiler içerir.
intro ile başlamak istiyorum. ainulindale'in, kum ve ses titreşimlerini kullanarak görsel bir temsili olması benim hoşuma gidiyor. mesela 35-36. saniyelerde numenor adasını görüyoruz.
yine müziğin tonu değiştiğinde, o kumdan kara yılanın gelip resmi bozması, arda'nın morgoth tarafından lekelenmesini temsil ediyor… bunlar gibi üzerine konuşulacak birçok detay barındırıyor intro.
harfootlar dizinin eğlence unsuru
bunu sahnelerinde görüyoruz. göç esnasında söyledikleri this wandering day şarkısı hem dinlemesi güzel bir şarkı hem de hobbitlerin eğlenirken söyledikleri şarkıları andırıyor. şu an meteor adam dışında hikayeye bir katkıları yok ancak bir yere bağlanacaktır diye düşünüyorum. yine göç esnasında yeni zelanda manzaraları gördük. seviyorum böyle sahneleri ya, gösterin şöyle bol bol gözümüz açılsın.
meteor adam'ın kim olduğu merak konusu tabii. gandalf diyen vardı, sauron diyen vardı, mavi büyücülerden biri olabilir… bu bölüm bize gösterilenlerden yola çıkarak oromë'nin bir maia'sı, ay muhafızı olarak adlandırılan tilion gibi görünüyor meteor adam. ay'ı izlediği sahne ve kendini buz ya da su ile iyileştirmesi de bu teorimi destekliyor. ayrıca tilion'un, hobbitler tarafından söylenen aydaki adam şarkısının da ilham kaynağı olduğuna inanılıyor. meteor adam'ın harfootlarla arkadaş olması da bu şarkıların kökenine de uymuş oluyor.
ancak dizinin senaristleri sırf gandalf karakteri insanlar tarafından biliniyor, dizide tanıdık simalar artsın diye meteor adam'ı gandalf yapabilir; bu durum da benim için şaşırtıcı olmaz maalesef.
meteorun izlerine bakan beyaz kıyafetlilerin kim olduğunu çözemedim. ellerindeki kalkanlarda yıldız simgesi vardı galiba bir de onların sahnesinde sauron teması çalıyordu.
adar, sauron'a hizmet etmiyor bunu hep söyledim. üzerinde deney yapılan ilk elflerden biri olması muhtemel. orkların rahatça yaşayabileceği bir yer inşa etmeye çalışıyor ve güneşin orkları rahatsız etmemesi için bunu yapmak istediğini bu bölüm açıkça söylüyor. o kılıç kabzasının da bu yüzden peşinde bence.
ben bu bronwyn ve theo'ya ısınamadım arkadaş. bir yazar söylemiş haklı, yahu daha iki bölüm önce aktarlık yapıyordun şimdi beklediğiniz kral ben değilim ama benim peşimden gelin savaşalım vs diyorsun bir kişi de çıkıp “sen kimsin be” demiyor (o dedeyi saymıyorum onun niyeti karanlık tarafa geçirmek) gel bari bizde de cb adayı ol. kaç senedir belirleyemediler bi aday. sonra da yok böyle olmayacak gidip diz çökelim diyor offf azaltın şu kadının ekran süresini bayılacağım.
theo'nun arondir'e anahtarı/kabzayı göstermesi şaşırttı çünkü karanlık tarafa yakın olduğunu düşünüyorum.
gelelim benim canım numenor'uma
güzel yer ne diyim yaşanır be! bugün şehrin, venedik benzeri ancak yükseltilmiş su kanallarıyla dolu olduğunu gösteren bir yazı okudum içim açıldı. her bölüm hayran kalıyorum şehre. keşke daha fazla gösterilse sokakları.
bölümü izlemeden önce ben de tahmin etmiyordum ama galadriel ile ilgili bir şikayetim yok bu hafta. şaşırtıcı ama evet, askerlerle olan kılıç sahnesinden çok keyif aldım. geçen haftaki gardiyanları hapse atma sahnesinden çok daha iyi olmuş. dövüş koreografisi güzeldi ve kar trolü sahnesi gibi inandırıcılıktan uzak olmamış bir de insanlarla elflerin dövüş taktikleri farklılığına da değinilmiş. elfler daha denge üzerine insanlar ise güç üzerine.
gelelim halbrand'a: sauron mu? değil mi?
önceki haftalarda da çok konuştuk. geçen hafta galadriel'in, miriel ile halbrand hakkında konuşurken kullandığı “his people are scattered, leaderless.” cümlesi aklıma yüzük kardeşliği'nde elrond ile gandalf'ın konuşmasını getirdi:
elrond: "isildur kept the ring. the line of kings is broken. there is no strength left in the world of men. they're scattered, divided, leaderless."
gandalf: "there is one who could unite them, one who could reclaim the throne of gondor."
senaristler böyle yüzükler efendisi göndermelerini seviyor ve anlatılan iki olayda da dağınık, lideri olmayan bir topluluktan bahsediliyor. dolayısıyla halbrand gerçekten de söylediği kişi olabilir.
daha önce dediğim gibi insanların dokuz kralından biri yani witch king de olabilir. orta dünyaya geri döner, halkını kurtarır ancak sonunda sauron tarafından kandırılır ve nazgul'un efendisi olmuş olabilir.
ya da ölülerin kralı da olabilir. halbrand; galadriel'e, atalarının morgoth'a kan yemini ettiğini söylemişti. halkını kurtaracak ama sauron'un yenilemeyeceğini görünce kazanılamaz olduğunu düşündüğü bir savaşta halkının katledilmelerini izlemek yerine onları saklanmak için dağlara götürmek istiyor. theoden'in, saruman'a karşı savaş açmak yerine halkını miğfer dibi'ne götürmesine benziyor değil mi? dizinin yapımcıları, peter jackson'ın filmlerine gönderme yapmayı seviyor böyle bir senaryo neden olmasın diyorum.
ancak dizinin senaristleri “bakın bunca zaman sauron gözünüzün önündeydi nasıl ters köşe ama hihihi” diyip her ne kadar mantıklı gelmese de halbrand'ı sauron yapabilirler.
gelelim bölümdeki en önemli olaylara: lindon'daki toplantı, elrond & durin ve celembrimbor
elflerin ve cücelerin bir arada olduğu yerde ufak bir gerilim, birbirlerine laf sokma hep vardır ama durin'in “elflerde biraz da olsa şeref kaldığını görmek güzel” demesi biraz ağır olmamış mı ahaha gil-galad da içmeye devam ediyor iç abi iç daha ne diyecek adam size swh
celebrimbor, sauron/annatar ile çoktan tanıştı bence. sauron, celebrimbor ile lindon'a gitti ve bu yüzden lindon'un büyük ağacı çürüyor. elfler, bundan son derece korkuyorlar ve gil-galad her şeyi yaptıklarını ama hiçbir şeyin işe yaramadığını söylüyor. annatar da arka planda, celebrimbor'u bir an önce demirhaneyi inşa etmeye ve mithril'in gücünü kullanmaya ikna ediyor. eğer cüceler mithril'in kullanılmasına izin vermezlerse elflerle cücelerin arası açılmış olacak. böylece annatar son çare olarak yüzükleri yapmak için ikna edecek. bu arada ilk bölümde elrond'un "yalnızca elf lordları" girebilir diye çıkarıldığı konsey toplantısında annatar elflerle tanışmış olabilir.
şöyle bir bilgi de vereyim
mithril'den yapılan bir yüzük var; nenya, elfler için dövülen üç yüzükten biri ve güç yüzükleri'nden biriydi. mithril'den ve beyaz bir adamant taşından yapıldı.
celebrimbor tarafından, diğer iki elf yüzüğü narya ve vilya ile birlikte yalnız başına yapıldı. celebrimbor, sauron'un tek yüzüğü dövdüğünü keşfettiğinde, galadriel'e akıl danışmak üzere lothlórien'e gidiyor. yüzükleri yok etmek istemiyorlar, bu yüzden galadriel celebrimbor'a onları kullanmamasını, gizli tutmasını ve eregion'dan uzak olacak bir şekilde dağıtmasını tavsiye ediyor. celebrimbor bunun üzerine önce nenya'yı galadriel'e veriyor. bu yüzüğün gücü, lothlórien'i güçlendirdi ve güzelleştirdi, ancak galadriel'in denize ve batı'ya geri dönmeye olan arzusunu arttırdı.
balrog'la savaşan ve ağacı koruyan elf'in olduğu sahne; aklıma cirith thoronath'tan kaçtıklarında, balroglardan biriyle savaşan glorfindel'i getirdi. glorfindel, sarı olduğu söylenen altın saçları ile tanınırdı bu sahnede yer alan elfin de saçları sarıydı. ancak balroglar'ın lordu gothmog'u katletmesiyle ünlenen, pınar insanları'nın lideri ecthelion da olabilir. kim olursa olsun kitapta, içinde silmarillerin ışığı olan bir ağacı balrog'a karşı koruyan bir elf yok. akıllara gandalf vs balrog sahnesini de getiriyor tabi.
celebrimbor'u neden daha yaşlı bir aktörle çektiklerini anladım
oyuncular aynı yaşta görünseydi, elrond'a bu tür hikayeler anlattığı sahneler ne kadar ikna edici olurdu bilemiyorum. anlattığı hikayeler ve o çok manipüle edici ama bence manipülatif olduğunun farkında bile değil. annatar onu doğru olanı yaptığına ikna etti. şimdi de elrond ve gil-galad'ı işin içine çekiyor.
elrond ile durin'e bayılıyorum. elrond'un onunla mithril hakkında konuşmasına çok mutlu oldum. bu konu yüzünden arkadaşlıklarının bozulacağını düşünüyordum ama iyi idare ettiler.
“umarım uğruna her şeyi riske atabileceğin bir şey bulursun.” direkt yüzüğe gönderme olarak söylenmiş isildur'a.
>> bu arada kabza/anahtar, hüküm dağı'nı mordor topraklarına dönüştürmek ve orkların güney topraklarında gelişebilmesini sağlamak için bir anahtar galiba.
genel olarak dizi hakkında şöyle bir eleştirim var
kurguda bir sorun var bence. sahneler çok aceleci bir şekilde ilerliyor. her şey hemen oluyor, bir yere mi gidecekler sonraki sahnede bir bakıyorum çat diye gitmişler. iki kişi konuşuyor mesela konuşma bittiği an diğer sahneye geçiliyor vs yahu bir durun o an o kişi ne düşünüyor onu görelim jest ve mimiklerinde. herhalde dikkati sürekli dizide tutmak için böyle bir şey yapıyorlar ama buna gerek yok iyi bir dizi yapsanız dikkat sürekli dizide olur zaten :)
son olarak görselliğin yine çok güzel olduğu bir bölümdü. özellikle numenor'dan yola çıkan gemilerin olduğu sahne çok güzeldi.
özetle: 6.9/10