Yugoslavya Tam Olarak Neden Dağıldı?
90'larda koca bir nesil bu ülkedeki savaşla, katliam, çatışmaların televizyonlara verilmesiyle büyüdü. konuyla özellikle ilgilenenlere tanıl bora'nın "yugoslavya - milliyetçiliğin provokasyonu" kitabını tavsiye ederim.
önce sovyetler dağıldı ve komünizm çöktü. sonra nato derhal eski sovyet artığı ülkelere kurulmaya başladı. sonra tito ölünce ve komünist rejimler çökünce hem ekonomik bunalım, hem ikinci dünya savaşından beri süregelen etnik çekişmeler sonucu, 1980'lerde iç savaş ufukta göründü. zaten bu ana dek parlamentoda hırvatlar, slovenler ve sırplar birbirine gireceği kadar girmişti.
üstüne bir de 89 devrimleri oldu ve doğu avrupa'da komünist rejimler ardı ardına düşmeye başladı.
1980'lerin ortalarına doğru zaten hırvat, sloven, sırp filan merkezden bağımsız hareket etmeye başlamıştı. güneyde de makedonyalı arnavutların, arnavutluk'taki arnavutlar ile birleşmesi filan gündeme geldi. üstüne slobodan miloseviç denen numune ortamı yumuşatmak yerine daha da milliyetçilik yapınca slovenler kendi yaşama meclislerini kurdu. bunun üzerine de yugoslavya'nın geri kalanından ambargo ve boykot yediler. zengin sloven ve hırvatlar sırplardan; sırplar boşnak ve arnavutlardan; arnavutlar sırplardan nefret ediyordu. özellikle sırplar ve hırvatlar arasındaki düşmanlık, ikinci dünya savaşı'na uzanıyordu. hırvatlar, alman işgalinde nazilerle bir olup o coğrafyaya çok çektirmişlerdi. (bkz: ustaşa)
sonra seçimler oldu ve sırbistan ile karadağ hariç, her cumhuriyette bağımsız yanlısı muhalefet seçimleri kazandı. sırbistan'a ve karabağ'da ise komünistler varlıklarını sürdürdü.
sonra sırbistan, hırvatistan'daki sırp azınlığı destekledi ve orada sırplar ayaklandı. kosova da sırbistan'a ilhak edilince buradaki arnavutlar gene sırplara karşı ayaklandı. sonra her cumhuriyetten temsilcilerin katıldığı bir toplantı oldu ve gene sırbistan ve karadağ, yugoslavya denen oluşumun eskisi gibi, merkezi bir konfederasyon kalması fikrinde ısrar etti. hırvatlar ve slovenler aksine, gevşek bir konfederasyonu savundular ve burada da bir sonuç alınamadı.
91'de ise devlet başkanlığı sırası hırvatlara, yani mesiç'e gelince sırplar bunu kabul etmedi ve yugoslavya da başkansız kaldı.
son damla da bu oldu ve iş artık çığırından çıkıp hırvatistan ve slovenya'nın bağımsızlıklarını ilan etmesiyle sonuçlandı. yugoslav ordusu da buraya saldırıya geçip işi silahla çözmeye kalkışınca batı, abd filan araya girdi ve geçici bir ateşkes sağlandı. zira slovenya zengindi ve avrupa ile komşuydu. nitekim burasının karışması olmazdı. ama ne yazık ki aynı batı ve uluslararası para fonu, 89 devrimlerini yugoslavya'ya da taşımak için, komünizmin çöküşüyle parasızlık ve açlıktan kırılan yugoslavya'ya yıkıcı şartlarla kredi de vermiş ve bu da iç savaşı hızlandırmaktan başka bir işe yaramamıştı.
neyse, avrupa'nın araya girmesiyle bağımsızlık kararı askıya alındı ve yugoslav halk ordusu itibar kaybetti. iş yugoslav ordusunun üzerine kaldı.
daha sonra slovenya'ya yönelik saldırılar durdu ama bu sefer hırvatlarla, artık yugoslavya olarak bir başına kalmış sırplar birbirine girdi. hırvatlar da, hırvatistan'da ne kadar sırp varsa alayını kestiler. hatta ww2'den kalan ustaşa bayrağını kullanmaktan da çekinmediler.
bu ana kadar slovenya ve hırvatistan bağımsızlığını ilan etti. sırbistan ve karadağ birleşti ve yugoslavya federal cumhuriyetini kurdu. bu cumhuriyet yürümedi tabi.
sonra bosna ve hersek'te yaşayan sırp azınlık, buraların sırbistan ve karadağ'a bağlanmasını içeren bir referandum yaptılar. ve sırplar, elbette sırbistan'a bağlanmak istediler. daha sonra 92'de tekrar referandum yapıldı ve bu sefer bosna ve hersek de bağımsızlığını ilan edince bosna savaşı başladı. sırplar zaten ta osmanlılardan beri boşnaklara hain gözüyle bakmıştı. hatta şu an gitseniz bile boşnakları "türk" diye çağırırlar. sonra burada bir etnik temizlik başladı. srebrenica, sırp keskin nişancılar filan derken burada hadsiz hesapsız insan öldürdüler.
güneyde ise kosova'nın özerkliği kaldırıldı ve buradaki arnavutlar ilk başta buna şiddet olmadan direnç gösterdilerse de sonraları iş tekrar savaşa döküldü ve kosova'da da pek bilinmese de bosna'yı aratmayan katliamlar yapıldı. zaten boşnaklar bu dönemde göz önünde değildi. 1999'daki nato bombardımanı da kosova'daki katliamların tepki yaratması üzerine oldu. sonra kosova'ya barış gücü geldi.
sonra zaten artık kala kala bir sırbistan'ın kaldığı yugoslavya, adını sırbistan-karadağ yaptı. karadağ'da yüzde 55 ile çıkan bağımsızlık kararı sonucunda da sırbistan ve karadağ da ayrıldı.
en sonunda da kosova filan da bağımsızlığını ilan edince yugoslavya diye bir şey kalmadı.
aslında 20. yüzyıl'ın en trajik hikayelerinden biridir yugoslavya
balkanlar şu an açlık, yoksulluk ve sefalet ile anılsa da, yugoslavya bir zamanlar müreffeh ve güçlü bir ülkeydi. bir de bu adamların mareşal tito'ları vardı ki, bosna, sırbistan, hangi balkan ülkesine giderseniz gidin bugün hala adamı çok severler.
tabi savaş süresince yaşanan katliam ve soykırımlar da çabasıdır. 90'larda hep televizyona verirlerdi.