Vecihi Hürkuş'un Elinden Çıkan İlk Türk Uçağı VECİHİ K-VI'nın Dramatik Hikayesi

Vecihi Hürkuş’un inat ve cesaretiyle gökyüzüne kanatlanan ilk Türk yapımı uçak VECİHİ K-VI'nın hikayesi.
Vecihi Hürkuş'un Elinden Çıkan İlk Türk Uçağı VECİHİ K-VI'nın Dramatik Hikayesi

ilk göz ağrımız, "ben yaparım abi" kafasının ete kemiğe bürünmüş hali vecihi k-vi. vecihi hürkuş’un kurtuluş savaşı yıllarında “elimizde uçak yok, bari kendim yapayım” diyerek çizim masasına oturmasıyla başlıyor mevzu. 1923’te tasarlıyor, elinde avucunda ne varsa koyuyor, arkadaşları da destek atıyor. derken 1924’ün sonunda ortaya vecihi k-vi eğitim ve keşif uçağı çıkıyor.

sorun şu ki; uçağı uçurmak için izin lazım, izin verecek adam yok çünkü o dönem “uçak sertifikası verecek yetkili personel” türkiye’de henüz mevcut değil ama bizim vecihi bekler mi? ocak 1925’te “yeter ulan” deyip uçağı kaldırıyor. sonuç: hapis. (ironik ama gerçek.)

sonrasında affediliyor fakat karar canını sıkıyor, hava kuvvetlerinden ayrılıyor. “uçağımı geri alayım” diye uğraşıyor ama nafile. k-vi’nin sonu da ayrı dram; kayıtlara göre “bilinmeyen nedenlerle” imha ediliyor.


ilk türk yapımı uçağın doğum hikâyesi

1919-1923 kurtuluş savaşı yıllarında türk hava kuvvetleri bildiğiniz uçaksız kalmış. cephede savaşan havacılardan biri olan vecihi hürkuş da “bu iş böyle gitmez, kendi uçağımızı yapalım” kafasına giriyor ama hemen değil; kendisi 1925’te verdiği bir röportajda “önce çekindim, arkadaşlar gazladı” diye anlatıyor. yani mevzu, klasik “abi sen yaparsın” motivasyonuyla başlıyor.

14 haziran 1923’te teknik çizimleri bitiriyor, eğitim ve keşif amaçlı tasarım hazır. 17 haziran’da projeyi dönemin hava kuvvetleri müfettişi korgeneral muzaffer ergüder’e gösteriyor. adam inceliyor, beğeniyor, “helal olsun” deyip uçağa vecihi adını öneriyor. üstten de üç şart geliyor: kolay monte edilecek, 200 km hız yapacak, pilotun görüş alanı geniş olacak.

24 haziran’da halkapınar uçak tamir atölyesi’nde hummalı çalışma başlıyor. para yok, imkan yok. motor? yunanlardan ele geçirilen bir uçaktan sökülüp takılıyor. geri kalanı için yerli malzeme: ahşap, çelik çubuk, kumaş. kumaş da özel bir kaplama ilacıyla güçlendiriliyor. hürkuş neredeyse günde 16 saat çalışıyor, uyku falan hak getire.

üstelik arada avrupa’ya gönderiliyor, havacılığı inceleyip dönüyor. nisan 1924’te geldiğinde iskelet hazır, sadece kumaş kaplama işi kalmış. toplamda 14 ay sürüyor ve uçağın yapımı 1924 sonlarında tamamlanıyor.


vecihi k-vi’nin operasyonel dramı

uçak nihayet bittiğinde seydiköy havaalanı’na götürülüyor, motor testleri yapılıyor. hürkuş izin istiyor, komite kuruluyor ama komitede işin ehli kimse yok. resmen “uçuracak adamımız yok, sen bi bekle” diyorlar. adam neredeyse bir ay bekliyor. sonra komiteden biri çıkıp “lisans veremeyiz, güveniyorsan bin uç” diye laf çakıyor.

28 ocak 1925’te hürkuş “tamam ulan” diyip boş havaalanına geliyor. saat 15.00’te kısa kalkıştan sonra 15 dakika boyunca gökyüzünde süzülüyor. ikinci pilotu simüle etmek için arka koltuğa 60 kiloluk kum torbası koymuş. türk yapımı bir uçağın ilk uçuşu bu. indiğinde havaalanı tıklım tıklım, herkes tezahürat yapıyor, arkadaşları kutluyor. tam “film gibi” sahne ama işin bürokrasi kısmı: “izinsiz uçtun” diye hapse atılıyor. sonra karar bozuluyor ama hürkuş’un sabrı da, hava kuvvetlerindeki serüveni de bitiyor. ayrılıyor. uçak hangara çekiliyor, izmir’de açıkta bırakıldığı için çürüyor. hürkuş defalarca geri almaya çalışıyor, her defasında “yarın gel” muamelesi görüyor. “kapalı bir yerde saklayalım” diye rica ediyor, ona da ret.

hatta türk tayyare cemiyeti bile bağış toplama uçuşlarında kullanmak istiyor ama bürokrasiden onlara da pay çıkmıyor. eylül 1925’te yönetim değişince hürkuş öğreniyor: uçağı geri alması artık imkânsız.

sonrası karanlık; vecihi k-vi, bilinmeyen şartlarda imha ediliyor. yani türk havacılığının ilk göz ağrısı, kendi ülkesinde kendi elleriyle yok ediliyor.

1930 yılında ise hürkuş, vecihi k-xıv adlı ikinci bir uçak daha yapıyor ve bu uçağı ilk kez 16 eylül 1930 tarihinde uçuruyor. bu uçak sertifika almak için şubat 1931'de trenle o zamanki adıyla çekoslovakya'nın prag şehrine gönderildi. süreç 23 nisan'da tamamlandı ve 5 mayıs'ta bu kez sertifikalı bir uçak olarak türkiye'ye geri uçtu.


teknik özellikleri

iki kişilik, kompakt, tam “iki koltuk bir motor” kafasında. boyu 7,61 metre, kanat açılımı 11,7 metre, yüksekliği 3 metre. kanatlar toplamda 31,8 metrekarelik alan kaplıyor. boş hali 830 kilo, tam yüklenince 1270 kilo. deposu 200 kilo yakıt alıyor. motor kısmı da yunanlardan “ödünç alınmış” benz marka 6 silindirli, su soğutmalı, 200 beygirlik pistonlu canavar. pervane 2,85 metre çapında.

performans tarafında ise gazı kökledi mi 207 km/sa hıza ulaşıyor. seyir halinde 188 km/sa civarında takılıyor. stall hızı 83 km/sa; yani o hızın altına düştü mü “uçmuyorum abi” diyor.