Türk Televizyonlarının Belki de En Acayip Programı Tarihin Arka Odası'ndan İlginç Kareler
tarihin arka odası, türk tv tarihinin gelmiş geçmiş en manyak programıdır
program tıpkı türkü şovlar gibi ağır başlar, alakasız şarkılar ve türkülerle bezenerek kontrolden ve konu ile bağlamdan çıkar. bir süre sonra olay tamamen kopar gider. en sonda da yine eğlenceli bir şeyler anlatılır ve takribi saat dört ila sabah yedi arasında biter ki kılıç kalkan programı sanırım tv tarihimizde rekordur.
örneğin programda o gün ii. murad'ın varna savaşı konuşulmak üzere toplanılır. konuk tanıtılır, biraz yönetmen ilkgün hanım'a çatılır. altyazılar için murat bardakçı biraz ayar verir. erhan afyoncu'ya konuya girmesi için bir sufle verilir ve tam ağzını açacakken murat bardakçı seyirciye ayar vermeye başlar. konu sanat tarihi'ne gelir ve nurhan hoca daha ağzını açmadan kültür tarihçisi olduğu söylenir. tonton hocamız çıldırır birkaçını tokat manyağı yapar ama edepli kadındır yine seslenmez. ardından gece ilerlerken çay ve sandviçler gelir canlı yayında yenir. ardından murat bardakçı pastırmalı yumurta tarifi verirken konuk da mercimek çorbasına kimyonun yakıştığını filan anlatır.
konuk ilber hocaysa saat ikiden sonra iptal olur ve yönetmen ne hikmetse onu uyuklarken gösterir. gece üçe doğru hatlar iyice kopar ve magazinin dibine vurulur. nurhan hoca'ya kastamonulu türk galip'in "beyaz karı şişman karı" konulu şiiri okunduktan sonra iran şahı'na "how do you do, sir" dediği anlatılır. erhan afyoncu bilgi verirken siyasete dalar ve bir anda "sayın bakanım" olur. murat bardakçı ise bu esnada mail gönderenleri tokat manyağı yapmaktadır. artık konuklarda dalaklar patlar ve bitse de gitsek diye murat bardakçı'nın gözüne bakarlar. bitmek bilmeyen program sabah ezanlarıyla sona erer.
az önce en manyak programlarımızdan biri demiştim, birkaç örnek vereyim
1. mesela yılların sanat tarihi profesörü nurhan atasoy hocamız murat bardakçı'nın çaldığı tambura eşlik ederek tavukları pişirmişem türküsünü söyler -ki kendisinin birkaç erkek dövdüğünü biliriz, murat bardakçıya fiske bile vurmamıştır.
2. ilber hoca fransızca telaffuzunu eleştirmek için hristiyanların tesbih duasını okur ve murat bardakçı ise o esnada istavroz çıkararak ilber hocayı kutsamaktadır.
(dua: ave, maria, gratia plena dominus tecum; benedicta tu in mulieribus, et benedictus fructus ventris tui, jesus)
3. pelin batu hedonizmi tanımlamak için zevk pezevengi tabirini kullanır ve olaylar gelişir. murat bardakçı kelimeyi telaffuz etmeden dakikalarca pezevenk kelimesinin farsça'dan değil farklı bir dildeki pese bianco'dan geldiğini anlatır.
4. rahmetli meral okay'ın katıldığı bir yayında gelen bir hediyeye bakmak için 3d gözlük takma merasimi düzenlenir ve nedendir bilinmez en çok erhan afyoncu'ya yakışır.
5. nurhan hoca'ya maille evlilik teklifi gelir ve o da geyik olsun diye seksen yaşından sonra evleneceğim demek için teşebbüse geçer fakat "sek, seks, seks..." derken kilitlenir ve koca bir ekip gülmekten dağılır.
6. kılıç kalkan anlatılan yayın epeyce uzun sürünce murat bardakçı ev moduna geçer, ceketi çıkarır. pelin batu sekiz on saatin sonuna gelirken artık koltuğa yapışır, samuraylar baş parmak nasıl doğranır onu anlatır.
7. konu bu defa yaylara gelir ve yayında birden sadak ile yay kirişinin bağlanması gündeme alınır. fakat bacaklarının arasına yayı alan murat bardakçı ve ona yardımcı olmaya çalışan erhan afyoncu bir türlü yayı kuramaz.
8. bir gün osmanlı kılıç ve kıyafetleri konu edinir ve ortalık adeta panayıra döner. murat bardakçı ve nurhan hoca birbirlerine kılıç çeken sipahi ve ocak ağaları gibi olurlar.
ahir kelam, üşüyoruz bu programsız...