Türk Oyun Şirketi Peak Games, Nasıl Oldu da 1.8 Milyar Dolara Satılmayı Başardı?
Basit gerçekler
satın almada ödenen bedel yani 1.8 milyar dolar oldukça kulağa yüksek geliyor fakat peak games'in yıllık cirosu 400 küsür milyon dolar. adamlar amerikan kanallarına oyunlarının reklamlarını yapabilecek kadar hayvani bir reklam bütçesi ayırabiliyorlar.
bunun dışında satın alan şirket türkiye pazarına, ip datalarına, yerelleşme için insan kaynaklarına sahip olmuş oluyor ki türkiye'de amiral gemisi diyebileceğimiz akla gelen ilk şirket peak games'dir. yani bunu alan şirket türkiye pazarını fethettim diyor.
oyun sektörü şaka değildir, pastası inanılmaz büyüktür, rekabeti de bir o kadar büyüktür. türkiye gibi bir yerde sorunlarla baş edip (insan kaynakları, vergiler, teşviklerin az olması...vs) bu noktaya gelebildikleri için tebrik edilmeleri gerekiyor.
ben yine de satan taraftan ziyade gelecekte satın alan taraf olmalarını yeğlerdim.
ekleme: oyunlara dandik diyenler hangi kıyaslamayla bu sonuca ulaşabiliyor anlamıyorum. mobil oyun sektöründe casual-hyper casual denilen bir klasman vardır. bu klasmanda rakiplerine karşı gayet kaliteli iş üretiyorlar. hedef pazarı alelade oyun oynayan yetişkinler, kadınlar, küçük çocuklardır ki en çok gelir getiren pazardır bu. aynı zamanda en fazla rekabet edilen pazardır bu, marketlerde milyonlarca bu amaçla yapılmış ve listelerde erimiş gitmiş oyunlar vardır. mobil tarafta en büyük pazar ve en rekabetli pazarda adamlar bu noktalara gelmişken, hala nasıl eleştiri alabildiklerini anlayamıyorum.
Şirketin kuruluşuna dair
firma ekim 2010'da 300.000 tl sermaye ile istanbul perpa'da kurulmuş.
tcmb enflasyon hesaplayıcıya göre bugünün parasına göre yaklaşık 750.000 tl'ye tekabül ediyor. o zamanın dolar kuruna göre de yaklaşık 210.000 usd ediyor.
kurucu ortaklardan ilki safa sofuoğlu. aslında kendisi okey oyununu yazan kişi. anladığım kadarıyla oyunu bu arkadaştan satın alarak ve hisseden pay vererek kuruyorlar şirketi.
diğer kurucu ortaklar sidar şahin, evren üçok ve iki kişi daha var ki bu saydıklarım belli ki esas sermayedarlar.
demek ki şöyle bir şey var:
evet sermaye önemli. türkiye gibi bir yerde bundan 10 sene önce oyun sektörüne yaptıkları yatırım da gerçekten göz kamaştırıcı... ama mesela onlar da marifetli bir yazılımcıyla ortaklık kurarak giriyorlar bu işe. kaldı ki sidar şahin daha önce oyun firması kurmuş, bu anlamda tecrübeli birisi... fakat safa sofuoğlu'nun yaptığı işte ışık görmüş ki böyle bir teklif yapılmış. neticede siz de çalışır ve iyi işler yaparsanız bazen kader yüzünüze gülebiliyor. safa bey hala ortak mı, şimdi bu işin neresinde bilmiyorum ama daha şimdiden özgeçmişe yazılabilecek çok parlak bir hikayenin kahramanı olmuş durumda. şirket tabi şimdi muhtemelen yüzlerce yazılımcıyla çalışıyordur. siz çalışın daha iyisini yapın. dandik (!) de olmasın o oyunlar.
İlginç bir anekdot
bu satın almada şirketin kurucusu ve sahibi sidar şahinin hesabına sadece 384 milyon dolar girecek, diğer miktarın tamamı çoğu yine avrupalı ve amerikalı olan yatırım firmalarına gidecek. bizim ülkemizde para çok yanlış insanların elinde. bakın bizim kurduğumuz şirkette bile onlar parayı kazanıyorlar neden ? çünkü bizim ülkemizde yatırımcı diye bir kavram yok. para vizyonsuz insanların elinde. bu ülke bu yüzden teknolojide gelişemiyor çünkü teknolojiye yatırım yapacak akla ve vizyona sahip zenginlerimiz yok. bakın earlybirds adında avrupalı yatırımcı bir şirket peak games'e 5 milyon dolar yatırım yapmış ve şirketin yüzde 23'ünü satın almış 2011'de (kaynak). bu yüzde 23 hisse şu anki satın almayla 417 milyon dolar ediyor, yani adamlar 5 milyon dolar koyup parasını tam 83 kat katlayarak 417 milyon dolar aldılar. bizim zenginlerimiz de teknolojiye yatırım yapmak yerine gidip tarla, arazi, ev, altın satın alıp yatırım yapsınlar anca...
Neden satıldı peki?
bu benzersiz satışla beraber peak games sadece bir teknoloji ve oyun şirketi değil, aynı zamanda türkiye'de herkese anlatılması gereken çok başarılı bir start-up örneği haline de gelmiştir. öyle ki, ülkemizde pek bilinmeyen start-up kavramını artık peak games üzerinden anlatabilir, hatta derslere bile konu edebiliriz.
"oyunların kalitesi" gibi öznel ve gerçeklerden uzak yorumları bir kenara bırakırsak, günümüz dünyasında maddi rakamlara ve piyasa verilerine dayalı analizlerde peak games baştan sona nadir görülen büyük bir yükseliş hikayesi yazmıştır ve bu son satışla birlikte "başarılı start-up" kriterlerinin de tamamını karşılamıştır.
peki türkiye'de sürekli gözden kaçırılan ancak bir start-up'ın olmazsa olmazı, en önemli kuralı nedir?
"en üst seviyeye ulaşınca doğru zamanda piyasadan çıkış yapmak."
evet, kısacası start-up'lar daha en baştan "satılmak" için kurulurlar.
türkiye'de ise start-up'ların çoğunda ve elbette yatırımcı karakterimizde mevcut ürüne/firmaya/şirkete lüzumsuz bir bağlılık ve sadakat vardır. bu bağlılık durumu bir süre sonra ya aşırı büyümeyi karşılayamaz ya da krizlere karşı dayanıksız hale gelir ve genelde olduğu gibi batma/düşüş eğilimi başlar. bu eğilim de kontrol etmesi çok zor bir seviyedir; ya yıllara dayanan bir birikiminiz olmalı ya da başka kaynaklardan beslenmeniz gerekir.
kısacası; belli bir noktadan sonrası, start-up denilen yapıların harcı değildir, çünkü onların nihai amacı şirketini satmak ve başka sulara yelken açmaktır.
start-up'ların geneli de satış için o piyasanın "tekel şirketini" hedefler. temel mantık şu şekilde işler; peak games orta ve uzun vadede asla zynga gibi bir tekel olamaz, o vakit neden şirketi ona satıp piyasadan çıkmasın ki? ha eğer peak games'in kendi döneminde zynga bir aksilik yaşasa ya da batsa bunu fırsata çevirebilirlerdi, ancak o da yaşanmadı ve her şey olağan akışında devam etti.
tekel ile rekabet etmek, önünüzde olağanüstü bir fırsat olmadığı sürece size mutlaka kaybettirir. bu yüzden start-up kavramı tüm dünyada "yap-sat" modeline verilen isimdir aslında.
bugün her yerde efsane haline gelen elon musk da bu tarz start-up'larını sürekli satan ve oradan kazandığı gelirle başka işler yapan bir "yatırımcı karakterdir" mesela. paypal da buna en iyi örnek olsa gerek zaten.
start-up'lar yatırımcı karakterlerin işidir ve belli bir süreden sonra satılarak yeni pazarlar/hayaller üzerinden gidilir. bizdeki sorun da bu yatırımcı karakterin bir türlü oluşmaması, aksine herkesin "tekel olma" çabasıdır. burada da gördüğümüz üzere "satmayıp daha fazla kazanabilirlerdi" algısı her daim vardır. esasında bu açgözlülükle yoğrulmuş fikir, piyasa şartlarında daima kaybettirir ancak bizim insanımız buna değer vermez maalesef.
peak games, zamanında satış yaparak hem zirve noktasını görmüş hem de yepyeni yatırım imkanları için fırsat oluşturmuştur. artık musk gibi hayallerine mi dönerler yoksa parayı alıp kenara mı çekilirler, onların bileceği iş tabi...
onlar için hayırlısı olsun, bu satış tüm yatırımcılarımıza örnek olsun umarım.
okullarda ders olarak okutmayı da unutmayalım tabii.