Tarihte Eşine Az Rastlanır Türden Delilikleriyle Meşhur Roma İmparatoru: Caligula

MS 12-MS 41 yılları arasında yaşamış olan Roma İmparatorlu Caligula (Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus), dünya tarihinin gördüğü en deli ve sapık imparatorlardan biri.
Tarihte Eşine Az Rastlanır Türden Delilikleriyle Meşhur Roma İmparatoru: Caligula


Caligula'nın hayatı

germanicus ile büyük agrippa’nın üçüncü çocukları olan caligula’nın asıl adı gaius iulius caesar germenicus idi. roma'nın üçüncü imparatoru olan caligula, ms. 37-41 yılları arasında 4 yıl hüküm sürmüştür. caligula’nın bebekliği ve çocukluğu babasıyla birlikte ren bölgesindeki askeri kamplarda veya ordugahlarda geçmişti. bu kamplarda, askerlerin giydiği caligae denilen çizmeleri, henüz 3-4 yaşında bir çocukken ayağına giydiği için kendisine küçük çizme anlamına gelen caligula lakabı takılmıştı. imparator olduktan sonra her zaman resmi adını, yani gaius caesar’ı kullanmıştır. ancak, günümüz tarihçileri de onu halen lakabıyla anmakta ve bu yüzden daha çok lakabıyla yani caligula olarak tanınmaktadır. her ne kadar sevimli gösterilmeye çalışılmışsa da buna rağmen pek öyle kalmayı başaramamıştır.

önceki imparator tiberius, capri adası’na çekildiğinde caligula ile tiberius gemellus’u ortak varis tayin etmişti. ancak, tiberius öldüğünde gemellus’un 18, caligulanın ise 25 yaşında olması tahta en yakın adayın caligula olduğunun işaretiydi. nitekim, praetor praefectusu macro’nun da desteğiyle caligula, senatus tarafından princeps yani imparator ilan edildi.

Caligula'nın değişiminin başlangıcı

caligula, annesi ve kardeşinin cesedinin küllerini roma’ya getirip augustus mausoleum’una koydurdu. bazı aile dostlarına ve büyükannesi antonia’ya onursal ünvanlar verdirdi. kendisine destek olan praetorları ödüllendirdi. ancak imparator olduktan 6-7 ay kadar sonra ekim ayında caligula ağır bir hastalık geçirdi. onu tanıyanların yazdığına göre iyileştikten sonra farklı bir karaktere bürünmüştü.

hastalığın zihinsel ve sinirsel bir hasar bıraktığı düşünülüyordu. kendisini sürekli tehlike altında hissediyor, öldürüleceğinden korkuyordu. bu duygu ve düşüncelerle çevresinde tehlike olarak gördüğü kişileri birer birer öldürttü. kardeşi gemellus ve praetor praefectus’u macro da öldürüldüler.


arenalarda kanlı gladyatör ve vahşi hayvan gösterileri sıkça düzenlenmeye başlandı. caligula, senatus’u ve senatörleri de küçümsüyor, kendisini her şeyin üstünde görüyordu. artık hissedilir bir megalomani tüm benliğini kaplamıştı. yaptığı icraatlerin hiçbir makul tarafı bulunmuyordu. birçok muhalifi oldu. kendisine suikast tertipleyen lepidus ve taraftarları da feci şekilde öldürüldü.

caligula’ya ait en ilginç öykülerden biri de incitatus, yani hızlı adlı yarış atına ilişkin olandı. caligula bu ata o kadar önem veriyordu ki koşum takımlarında en değerli mücevherler ve ipek kumaş kullanılıyordu. imparator, vereceği ziyafet için misafirleri onun adına davet ediyor ve atla beraber yemek yeniyordu. yemi altınd kapta sunuluyor ve hiçbir lüksten kaçınılmıyordu. caligula’nın bu çok sevdiği atını konsül yapacağı ve hatta yaptığı bile söyleniyordu. olmaz denen şeyleri yapmak istiyordu. napoli körfezinde baiae’den puteoli’ye uzanan ve gemilerin yan yana dizilmesiyle oluşturulan bir köprü bile inşa ettirdi ve bir at arabası üzerinde olanca hızıyla bir uçtan öteki uca geçti. israfın sonu gelmiyordu; öyle ki tiberius’un hazinede bıraktığı büyük miktarda paradan eser kalmamıştı.

bazı yazarlara göre caligula ms. 39’da germenia ve gallia’ya sefer yaptı, hatta biritannia’yı istila etmek istedi. ancak, bu seferine ve özellikle britannia’yı istilasına ilişkin “askerlerine manş kıyısında istiridye kabukları toplamalarını emretmesi” dışında ne ve kesin bilgiler mevcut değildir. (romantik serseri)

caligula ms. 40 yılı yazında roma’ya döndü. imparatora karşı olanla onu yok etmek için zaman kolluyordu. nitekim ms. 24 ocak 41’de, praetor praefectus’u cassius chaerea’nın başını çektiği bir grup, imparatora suikast düzenledi. bir tören dönüşü, palatinus tepesi’ndeki sarayın altında yer alan bir koridordan geçerken, karısı ve kızıyla birlikte saldırıya uğrayarak korkunç bir şekilde öldürüldü. bu şekilde, halkına yaptığı kötülüklerin bedelini ödemişti.

Deliliğin ötesinde işlere imza atan Caligula'nın diğer skandalları

örneğin; ingiltere'ye sefere çıkarken deniz kıyısında sıkılıp askerlerine deniz kabuğu toplatmak gibi türlü hobilere sahip. en sevdiği eğlencesi ise sarayında seks partileri verip bu partilerde senato ileri gelenlerinin karılarını en yüksek fiyatı verenlere satmak... bazılarını satmayıp odasında türlü fantezilerle ilişki yaşayıp bunu kocalarının yanında herkesin duyabileceği şekilde yüksek sesle anlatması da insanı hayretlere düşüren bir başka davranışı. lüks harcamalara düşkün olup öncülü tiberius'un hazinesini aylar içinde tüketmesinin ardından para getirir gerekçesi ile roma hanımlarını sarayda açtığı genelevde pazarlaması da enteresan bir vergi kapısı olarak düşünülebilir.

ayrıca şu ünlü atını rahip yapıp senatoya konsül atama sözü vermesi ve atına mermerlerle dayalı saraya benzer bir ahır yaptırması da imparatorun hayvan sevgisinin dayanılmaz hafifliğini bizlere göstermektedir...

bu kadar deli bir adamın işkence sevmediğini düşünmek oldukça mütevazi bir yaklaşım olurdu. arenada aslanların suçluları parçalamasını izlemeyi severdi rahmetli fakat tatmin olmayıp geriye parçalatacak suçlu kalmayınca arenadaki seyircilerden de bazılarını aslanlara parçalattığı olurdu... öldürmeye değil de işkence ettirmeye o kadar susamış bir imparator ki çoğu işkencesini halka açık yaptırmıştır. kurbanlar çabuk ölmesin diye özel yaptırdığı aletlerle, kişinin birtakım uzuvları kesilirken acıyı sonun kadar hissetmesi sağlanmıştır.


bazen canı sıkılınca kendisine hakaret ettiğini savunduğu bir aileyi, babadan en küçük çocuğuna kadar katlettirdiği olurdu. o dönem roma kanunlarına göre bakire bir kızın idam edilmesi yasak olduğundan geriye kalan bir kız çocuğu için celladına, kurbana önce tecavüz edip sonra öldürmesini emrettiği olmuştur.

kız kardeşleri ile girdiği ensest ilişkiler en çok bilinen cinsel sorunlarıdır fakat daha da kötüsü tanrı olma takıntısı yüzünden kız kardeşlerinden biri hamile kalınca bebeğin yarı tanrı olacağı düşüncesiyle hamile kız kardeşini parçalatmıştır. sonra da ölümüne çok üzüldüğü bu kız kardeşini tanrı ilan etmiştir...

neyse ki imparatorluğunun dördüncü yılında aklıselim bir kaç komplocu tarafından hançerlenerek öldürülmüştür ki, talihsiz insanların canına daha çok okuyamamış, çiçeği burnunda imparatorluk için caligula defteri kapanmıştır fakat üzücü olan ise kendisinden sonra gelen claudius'un bu deliyi ortadan kaldıranlara plaket vereceği yerde, komplocuları kingslayer deyip öldürtmesidir...

tarihte caligula gibi delileri düşününce, bizim tarihimizde deli atfedilen sultanlar pek bir zararsız ve daha aklı başında kalıyor sanki yanında...