Sofra Adabına Göre Dirsekleri Sofraya Koymak Neden Kabadır?

Sofra adabına göre yemek yemenin birçok ince detayı vardır. Çatal-bıçak tutuşu, peçetenin kullanımı, beden kullanımı ve daha nicesi. Herkes tarafından en çok bilinen "dirsekleri sofraya koymak kabadır" anlayışının tarihine Sözlük yazarı"hooker with a penis" ile bakıyoruz.
Sofra Adabına Göre Dirsekleri Sofraya Koymak Neden Kabadır?
iStock.com


sofra adabı hakkında özellikle batı'da çocuklara öğretilen bir kural: dirsekleri sofraya koymanın kaba oluşudur.

ilk başta işin biraz şehir efsanesi gibi algılanan açıklamasından başlayayım:

bu kural denizciler tarafından konulmuş, ama tam tersi. denizciler gemide yemek halindeyken, sürekli dalgalanma/yalpalama halinden ötürü tabak/çanak kayıyormuş, dolayısıyla yemek sırasında kollarını/dirseklerini tabağı çevreleyecek şekilde oturuyorlarmış. bu alışkanlık adamlar denizde değilken de, hele kısa süreli demir atma durumlarında, barlarda publarda içerken de geçerliğini koruduğundan, ve malum denizciler genellikle pis ve kaba/saba adamlar olduğundan, insanlar birinin denizci olup olmadığını bu şekilde anlamaya başlamış. zamanla barlarda/restoranlarda insanlar denizci sanılmamak için bu şekilde oturmamaya başlamış, bu eylem "kaba" olarak algılanmaya başlamış.


bu muhtemelen geçerli bir açıklama ama tek başına yeterli olmadığı görülüyor. özellikle tehdit altındaki durumlarda hala insanlar yemeğini "korur" biçimde yemektedirler ve bu "medeni" görünmediğinden görsel olarak kişiye ilkel bir etiket damgalıyor. dolayısıyla insanların yemeğini koruma pozisyonuna girmemesi durumu onları kibar yapıyor, özellikle victorian dönemde bu insanlara öğretiliyor. 

bugün sokakta yemek yiyen evsizden, hapishanelerde yemek yiyen mahkumların tamamında insanların tehdit altında olduklarından yemeğini korur pozisyonda, dirsekler etrafında, kendileri üzerine çömelmiş biçimde yediği gözleniyor. benzer şekilde doğada, köyde, tarlada, dağda yaşayan kişilerin yemeğine börtü böcek dadanması muhtemel, üzerine yaprak ya da türevi bir şeyin düşmesi olası olduğundan yemeklerinin üzerine dirsekleri masada/yanlarda çömeliyorlar, bu da non rhotic konuşan ingiliz asilzadeleri tarafından medeni algılanmıyor. bazen bu ingilizlerin de jakobenleri olsaydı işler biraz daha rayında olacaktı gibi hissediyorum.


jakoben dedim jew demezsem olmaz: bu kurala en erken taa bin yıllar önce yazılmış yahudi yazıtlarından sirach'ta rastlanılmış. şuradan okuyabileceğiniz sirach'ın sir 41/19'unda açıkça yemeğe (et/meat) dirseklerle eğilmekten kaçınılması gerektiği belirtilmiş.


bu entry için sirach'ı araştırırken içindeki öğretilerin bir kısmı saçma gelse de (örneğin bir prensin veya soylu kişinin önünde yalan söylemek kötü bir şeymiş, başkasına yalan söylemek iyi mi anlamadık) şöyle bir öğretiye denk geldim, paylaşıp kaçayım (katılıp katılmadığıma karar veremedim):

"a man that hideth his foolishness is better than a man that hideth his wisdom." (41/15)
[kabaca ceviri] cehaletini esirgeyen adam, bilgisini esirgeyenden evlâdır."