Sagopa Kajmer Şarkılarında Geçen Mükemmel Sözler
"dertle anlaş deva bul, üzüntü kalbi sömürür,
yüzüne baktığım her an cennetten bahçe görülür."
"çok bildimlik yaparsan çok düşmüşlük yaşarsın,
yok derdimlik yaparsan dert görünce saparsın."
"suretim şarap misali, eskidikçe değeri arttı
serserim, serim giyotin altı
kalbimde senede kaç kez birisi idam aldı?"
"melek yanımda yüzünü saklar
felek yüzüme kaş çatar
bir tek bu hüznü sen boğarsın
ipek tenin derime batsın"
"kaçıyorum iyi olmanın yetmediği o yerlerden,
karartan içimi kopkoyu renklerden.
topladım beni yerden, yerle bir olduğum yerlerden ben."
"bazı şeyleri silersen, onunla silinir bazı şeyler.
bırak saatler oyalansınlar.
sırtına duvar arar insanlar ki yaslansınlar.
çoğumuz aslen deli ve dünya deliler hastanesi.
hastaların doktorları hastaların kendisi."
(bkz: serbest)
"aklım koca bi mezarlık,
gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana.
hatırladıklarım, unuttuklarımdan az,
geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz. "
(bkz: meftun)
"bilgilerimiz sis, kaybolur batan güneş gibi
akıl inzivaya çekilir, bir gün terk edip gider bizi
sevgi tutuklu bir kral, esaretten bezmiş meğer
aşk bir mülteci, göçüp gider, bilmez değer..."
(bkz: kürdan kollar)
"ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim,
boğulmaktan korktuğun denizin tahmininden derinim."
(bkz: iki tanık)
"güçlü rüzgar nefesi, selvi dağ tepesini viran etti,
kalp hayat endişesiyle akan zamanı tavaf etti.
gözler sözlerin sertliğiyle yaşa bulanıp ah çekti
sensiz geçen günlerin kazası yok be sevgilim.. "
(bkz: soğuk küvet)
"dişlerimden gardiyanlar hislerimden çağlayanlar
kirlerimden bataklıklar kemiklerimden korkuluklar
parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi
sırra açmak cinayetti bir kilo altın sükunetti"
(bkz: kötü insanları tanıma senesi)
"bu güçsüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey
yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey
bana dokunma, yanımı senle doldurma
isteksizce bir teklikle kalmalıyım yalnızca "
(bkz: mevsimler gibisin)
"aklım koca bir mezarlık, gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana. hatırladıklarım unuttuklarımdan az, geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz."
(bkz: meftun)
"saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his
biz dünden olma yarına varma garibeyiz"
(bkz: 24)
"hayat en yakın dostumdur, hep yanımda yürür
bir gün beni terk etse kemiklerim üzüntüden çürür"
(bkz: kürdan kollar)
"dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
ecel aramaz enseler,
yerine gelmez sarsılan güvenler,
içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir;
gamzelerime ab-ı hayattan can verenler.
yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum,
dörtlüklerim kulacı atar, benim, benim
dipte vurgunum, moralsizim solgunum,
yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum,
pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar,
elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar.
bil ki sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar,
yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var. "
"siyah saç ak defterle geldin,
ak saç siyah defterle gidiyorsun."
"seni içeren masallarım anlatılacak kadar kısa değiller."
"şaibelerim şairimdi, şakacı mecburi sıfattı
rıhtımlarımdan gemiler kalktı
yolcular ağırladım, ağır ağır revanlarım
güneştim, bir ara yağmur oldum
kendi deryalarımda, kendimi zorla boğdum."