Roma İmparatorluğu'nun MS 193 Yılında 4 Milyar Pounda Satılması Hikayesi
ms 193 yılının ilk gününde, roma senatosuna concordia tapınağı'nın önünde yeni imparatoru seçmek üzere toplanması amacıyla çağrı yapıldı. sabahın soğuğunda toplanan senato üyeleri yine imparator commodus'un aşağılamalarına ve kötü sözlerine maruz kalacaklarını düşünüyorlardı. hatta söylentiye göre commodus, geceyi bir gladyatör okulunda geçirmişti ve yılın ilk gününde ölümüne sevinen tüm konsülleri öldürecekti. ancak beklenen olmadı. senato gergin bekleyişin ardından commodus'un öldüğüne inandı ve bu gergin bekleyiş yerini derin bir sevince bıraktı.
ancak commodus'un öldüğü düşüncesine alışamadılar. korku ve şaşkınlıklarına sevincin de eşlik etmesiyle beraber yeni imparator seçimi için publius helvius pertinax'ı önerdiler. pertinax, soğukkanlılıkla bu öneriyi ilk başta reddetti ve kendisinden daha değerli ve önemli senato üyelerini yerine önerdi. ancak senatonun kararı kesindi ve pertinax, oy birliğiyle roma imparatorluğu'nun yeni imparatoru olmuştu.
pertinax, yapmış olduğu bir çok askeri görevin yanı sıra, moesia, dacia, suriye ve son olarak da ingiltere'de valilik yapmıştı. tahta çıktığında imparatorluğun kasası tam takır kuru bakırdı. 13 sene önce ölen marcus aurelius'un anıları taze ve yaptıkları hala unutulmamıştı. bu yüzden işe erdem göstermekle başladı. karısı augusta için imparatoriçe ve oğlu için ceaser ünvanını almadı.
tahta geçtikten sonra ilk icraati saray içerisindeki altın, gümüş gibi eşyaları satmak; commodus'un her ırktan getirdiği dünyanın en güzel 300 kız ve oğlanını (annesinden ve babasından zorla alıkoyulanlar hariç) köle olarak açık arttırmayla elden çıkartmak ve ihtişamı olabildiğince azaltmak oldu. commodus zamanında açılmış olan yaraları sarmak için elinden geleni yaptı. commodus'un imparatorluğun bir ucuna sürdüğü düşünce adamlarını, sanatçıları, kökeni cumhuriyet zamanına dayanan önemli devlet adamlarını tekrar roma'ya çağırdı. commodus'un katlettiği bir çok senatör için anma törenleri düzenledi. halkın hububat sorununu çözebilmek için yeni düzenlemeler koydu.
commodus'un jurnalcileri herhangi bir senatörü, düşünce adamını ya da vatandaşı "kanıt olmadan" suçlayıp, yüklü paralar alıyordu. jurnalcileri tek tek tespit etti ancak intikam alma yoluna gitmedi. sözü adalete ve yasaya bıraktı. şüphesiz ki commodus en büyük darbeyi imparatorluğun adalet sistemine vurmuştu. "zulm ile büyük paralar elde etmek yerine, fakir bir cumhuriyeti adaletle yönetmeyi" istediğini açıkça belirtti.
sarayın giderlerini yarı yarıya azalttı. imparatorluk için çalışan vatandaşın parasını ödemeye çalıştı. ödeyemese bile, işlemesi için işlenmemiş topraklar bağışladı ve bu topraklardan 10 yıl boyunca vergi alınmayacağını vadetti. 13 yıl boyunca zulm edilen halkın vergi yükümlülüğünü azalttı.
ancak bu iyileştirmelerden rahatsız olan bi güruh vardı, onlar praetorianlar idi. praetorian muhafızları imparatoru başkentte koruyan ve imparatora yakın duran askeri birlikti. kökeni augustus'a dayanmaktadır. o dönem praetorian muhafız sayısı yaklaşık 10.000'e yakındı. bu muhafızlar romalı değillerdi. imparatorluğun en uçlarından getirilmiş barbarlardan oluşuyorlardı. yeminleri imparatoru kanlarının son damlasına kadar korumaktı. commodus zamanında praetorian muhafızları para yedikçe yediler, halka zulm ettiler, tiyatrolara ve hamamlara çöktüler. pertinax, imparator olduğu zaman vadettiği imparatorluk bahşişini ödemeye çalışıyor ancak başarısız oluyordu.
yine çıkarı törpülenen bazı isimlerin de kışkırtmasıyla 300'e yakın pretoryan muhafızı 28 mart 193 günü saray kapısına dayandı. saray kapısını zorlanmadan açtırdılar.
imparatora "kaçın, geliyorlar" denilmesine rağmen, pertinax kaçmadı ve konuşmak istedi. pertinax'ı kanlı canlı karşısında göre askerler afalladılar ve şaşırdılar. pertinax, muhafızlara ettikleri yemini hatırlattı. askerler yatışmıştı ki bir köleden bozma muhafız, pertinax'ı kılıcıyla ölümcül yaraladı. askerler heyecanla pertinax'ın kafasını, vücudundan ayırdılar ve bir mızrağa sapladılar. sarayın dışına çıkıp imparatorun öldüğünü halka bildirdiler. kalabalık toplandı, muhafızlar saraya yığıldılar.
halk nefretle katillere bakarken mızrağın ucunda pertinax'ın kafasını sallayan bir muhafız "roma imparatorluğu"nu açık arttırmaya çıkarttığını açıkladı. en çok bahşişi verenin imparator olacağını haykırdı ve zenginlere imparatorluk için gelecek olan fiyatı beklediğini söyledi.
marcus aurelius ile altın çağı'nı yaşayan roma imparatorluğu sadece 13 senenin sonunda en uğursuz gününü yaşamış, açık arttırmayla bir fahişe gibi satılığa çıkartılmıştı. erdemli bir imparator, gözler önünde katledilmiş ve imparatorluk en fazla parayı sayan tüccar didius julianus'a satılmıştı.
julianus, her asker başına 25.000 sestertius önerdi. (en yakın rakibinden 5.000 sestertius daha fazla) bu fiyat başkentte yaklaşık 10.000 proteryan muhafızı için kişi başı için geçerliydi. bu ücret edward gibbon'ın roma imparatorluğu'nun gerileyiş ve çöküş tarihi kitabında asker başı 4600 pound olarak hesaplanmış ve 1776 yılına göre pound'un alım gücü için, 1 sesterius'un yaklaşık 5.4 pound olduğunu hesaplayabiliyoruz. günümüze göre uyarlandığında taht için ödenilen miktarın bugün 4.010.000.000 pound olduğunu görebiliyoruz.
bu uğursuz günün ardından roma imparatorluğu bitmeyecek bir bir iç savaşa sürüklendi ve çöküşü hızlandı. imparatorluğun şerefinin ayakların altına alındığı bu günde tahtı satın alan didius julianus'un kellesi için üç büyük general roma'ya yürüdü. imparatorluk asla eskisi gibi olmadı.
83 günlük meşru hükümdarlığının sonunda kellesinden olan pertinax, erdeminden dolayı karısına ve oğluna imparatorluk ünvanlarını vermediği için onların hayatını kurtarmış oldu.
"zulüm ile büyük paralar elde etmek yerine, fakir bir cumhuriyeti adaletle yönetmeyi yeğlerim." -pertinax.