Osmanlı Devleti'nde Neden Devşirme Sistemi Kullanılıyordu?
platon devlet'in 5. cildinde devleti muhafaza edecek silahlı gücün niteliği hakkında konuşur.
doğal aile kamu yararının düşmanıdır.
çünkü insan her şeyden önce aile ve giderek kendi klanının çıkarlarını gözetecektir.
çin ve roma kültürlerinde hadımlar sistemi vardı. sadece kralına, hükümdara bağlı olan ve bütün hayatı bu krala sabitlenmiş bir alanda geçen bu insanlar efendilerine ölümüne sadıktılar.
abbasiler de türk köleler kullandı. el mutasım türk gençlerinde memlük (kölemenleri) oluşturdu. bu tip bir askeri kast sistemi sadece sultana bağlı durumdaydı. arap toplumunda görülen güçlü nepotizme (akrabadan gelen torpil) karşı bu tedbiri düşündü.
ama devşirme yönteminin en saf biçimini kuşkusuz osmanlı türkleri hayata geçirdi
hıristiyan gençler veya çocuklar özellikle sağlıklı olanları, bir tür yetenek avcısı osmanlı görevlileri tarafında ailelerinden koparılıyordu. bunun ilk sebebi elbette müslüman çocuklarının şer'i olarak köle yapılamamasıdır. elbette bunun islam'da yeri yoktu ama siyaset bir realite olarak uygulamada dinden de üstündü. ailelerinden alınan bu çocuklar istanbul'a getirtilip sıkı bir eğitimden geçiyordu. vezirliğe kadar çıkan bu insanlar eninde sonunda sultanın kölesiydi elbette. bilindiği gibi osmanlı sistemi meritokratikti (bkz: meritokrasi). saraya alınan elit erkeklerin eğitimi haremağaları tarafından iki ila sekiz yıl arasında yapılıyordu. bunların en güzideleri topkapı sarayı'na alınıyordu. kız devşirmeler de buna yakın bir eğitim aşamalarından geçiyordu. neticede bunlar padişah anaları oluyordu.
neden padişahlar türk prenseslerle evlenmedi?
esasında aynı zihni tutum söz konusudur burada... çünkü sultanın alacağı kızın akrabaları sarayın gücüne eş bir aristokratik yapı kuracaktı. bu en baştan engellenmiş oldu. köle sistemi de bu şekilde mutlak sadakat ve mutlak itaat ile kurumsallaştırılmış oldu. machiavelli bile prens'inde övgüyle söz eder bundan.