MEB'in İntegrali Müfredattan Çıkarması Öğrenciler İçin Bir Sorun Yaratır mı?
matematik mezunu olarak mantıksız bulmadığım uygulama
bir konuyu müfredata ekleyince o konu öğrenciler tarafından öğreniliyormuş varsayımıyla millet savunmuş. integral müfredatta var diye herkes öğrenmiş mi oldu?
onu da koyalım, bunu da koyalım derken olay ezbere dönmüş zaten. bir konuyu müfredata eklemek o konunun öğreneninden daha fazla, o konudan tiksinen insan yaratabiliyor. sen hesapla kitapla adamı boğacağına, integralin, türevin genel olarak ne olduğunu anlat, merak uyandır, zaten merak uyanan varsa bütün bilgi artık internette elinin altında. integral sorusunu yapay zekaya giriyorsun sana adım adım tane tane anlatıyor.
türkiye'deki bu boğucu sistem merak öldürmekten, bezdirmekten başka bir işe yaramıyor.
türev/integral mühendisliğin önemli bir aracıdır
buna alkış tutanlar sebebinin daha fazla din dersinin müfredata sokulması için olduğunu biliyorlar mı acaba?
eğitimde ilerledikçe belli bir uzmanlığa kanalize olursunuz. ilkokulda hayat bilgisi ile başlayan fen bilgisine dönüşen ders sonraki süreçte fizik/kimya/biyolojiye dönüşür. matematiğin temelleri konusundaki en üst düzey ortak konulardan biri de türev/integraldir. sen uzmanlık alanı olarak mühendisliği seçersen duruma göre lisans eğitiminde hesaplama aracı olarak integrali kullanırsın. ayrıca o kadar da zor bir konu değil.
bunların mantığına göre kimya veya biyolojiye de gerek yok. herkese temelde okuma yazma ve dört işlem öğretip üniversiteye gönderelim o zaman.
analitik düşünme yeteneğini etkilemeyecek olay
analitik düşünme yeteneği böyle bir şey değil. analitik düşünüş; anlamlı bir neden-sonuç ilişkisi kurmak, bunu yapabilmek için konuyu nedensellik ilişkisi içerisinde mantıksal bir çerçeveye oturtmak, kaynak analizi yapmak, bir problemi tıpkı açılan çekmeceler gibi alt sınıflarına ayırarak çözme becerisi, kendi içerisinde tutarlı metodoloji ile konuları açıklama, o metodolojiyi arama, bulma gibi yeteneklere işaret ediyor. integral müfredattan kalktı diye bunu kaybedecek değiliz. ama problem bu değil, problem zaten bizim müfredatın hiçbir zaman bu yetenekleri geliştirmeye gönlünün olmaması.
inanmayacaksınız ama "seçimlerin ülke ekonomisindeki etkileri" veya "fabrikaların çevre kirliliği üzerindeki etkileri ve alınacak önlemler" "demokrasinin falsoları" hakkında bir makale yazan veya fanzin çıkaran lise öğrencisinin de analitik düşünme yeteneği gelişir. çünkü bir fanzini hazırlamak için, içerik oluşturmalı, bu içeriği dil ve tasarım yönünden ele almalı, fanzinin sayfa düzeni üzerinde düşünmeli, nasıl basacağınızı ve dağıtacağınızı da çözmelisiniz. analitik düşünme yeteneğini rica ediyorum işlem yeteneği ile karıştırmayın artık. hatta görüyor ve artırıyorum, sadece bir yemek masasını toplamayı öğretmek dahi, beş yaşındaki bir çocuğun analitik düşünme yeteneğini geliştirir: masayı toplamak çeşitli adımlardan ve üstesinden gelmesi gereken zorluklardan oluşur: tabakların üst üste konup taşınması, tabak içindeki çöplerin ne olacağını düşünmesi, tabakları mutfağa taşıması, lavaboya koyması, üstelik bu sıralama tek düze de değil, örneğin, masada tabaklardan geri kalanları toplamak için tabakları makineye dizmeli mi? yoksa onları da getirip hepsini birlikte mi dizmeli? bir sorunu çözmek için, farklı yollar. siz bir yetişkin olarak bu taşkı çok kolay görmüş olabilirsiniz ama çocuk için bu bir sorun çözme becerisidir. yani, anladınız işte konsepti.
sizin zekâniz da, integral ve türev çöze çöze gelişmedi, analitik zekâ okulda sadece matematikle, türevle, integralle gelişen bir şey değil. izin verildiği takdirde, hayatın her alanında gelişen bir şey.
bizim eğitim müfredatının en büyük sıkıntısı, eğitimle tamamen ilgisiz olduğunu bi yere bırakırsak, bütünsel ve eleştirel düşünüşü öğretmek yerine, ezberletmeye çalışması. bu yalnızca akp ile gelen bir şey de değil üstelik, nesiller boyu sıkıntı. integralin ne sık olduğunu bilmiyorum. bilmeye ihtiyacım da yok, ihtiyacımın olmadığı şeyi öğrenmek için motivasyonum da olmaz. integralı gördüğümüz konudan sınav olduğumuzda notum 96'ydi da hocaya "dört puanı nereden kırdınız hocam :d" geyiği yapmıştım.
bana eğitim sisteminin öncelikle öğretmesi gereken integralın ne olduğunu ve neden öğrenmeye ihtiyacım olduğuydu.
bunun yerine ezberletmeyi tercih etti. üniversite hocaları, integral bilmeden geliyorlar uhuhu diye ağlıyorlarsa, o zaman daha bütünsel bir sisteme ihtiyacımız var. belki tm, mf ayrılmak yerine, ilgimizin olduğu bölümlerin kilit derslerini seçmeliyiz lisede. zira integralı öğrenme motivasyonu olan geleceğin mühendisleri için lisede calculus dersleri de olmalı alabilecekleri. aynı şekilde tıp okuyacaklar belki de integral ile vakit kaybetmektense anatomi dersi görmeli. lisede gösterilen temel matematiğin ise anlatılma biçimi baştan aşağı sorunlu, baştan aşağı ezber. seçmeli dersleri dahi okulun seçtiği bir düzeni yıkıp yerine avm yapmak bence en doğrusu.
fizik - matematik - geometri temeline sahip meslek grupları seçecek liseliler adına saçma olan karardır
sadeleştirilmesi ama temelinin verilmesi daha doğru olabilirdi.
avrupa'ya göre bizim eğitim sistemimizdeki zorluk diye bahsettiğimiz şey, müfredatın düzenlenememişliğinden gelir. kategoriler düzgün ayrılamamıştır. gereksiz ayrıntılar varken gerekli bilgiler atlanır.
sadeleşme ve gerekli/gereksiz içerikleri ayıklama gerekir. seviyeler düzenlenmelidir.
tabi bu integrali hepten çıkaralım mı demektir? sanmıyorum. konu integral olduğundan duygusal bakıyor olabilirim.
ama örneğin benim için tüm bu saydığım dersler/konular hep çok kolay olmuştu ve benim gibi bir sürü insan var. dolayısıyla kendinize zor gelen bir konu diye genelleme yaparak yorumlamak mantıklı olmayacaktır. -ki eğitim sistemimizin de tam olarak bunu idrak ettikten sonra müfredat hazırlaması yerinde olacaktır.
avrupada genellikle, çocukları küçüklüğünden itibaren iyi olduğu alanlara yoğunlaştırmak üzerine bir sistem uygulanır ve bu durumda gereksiz dersler yerine çocuğun geliştirebileceği yetenekleri üzerine gelişim hedeflenir. doğru yönlendirme zaten bu olmalıdır.
sayısalken boşuna neden hukuk kazandım, gerek var mıydı ?
demek istediğim, çocuğa özel eğitim üzerinde durulmalı ve eğitmenler değil, çocukların algısı ön planda tutulmalı, izlenmeli, görülmeli ve analiz edilmelidir. müfredat bu durumu yönetebilecek güçte ve düzende olmalıdır.
iskandinavların en iyi yaptığı şeylerden biri eğitim. biraz feyz almak gerek. bulunduğumuz noktaya uygun hale getirerek eğitim sistemimize mantıklı kısımları entegre edebilmeliyiz.
tabi, kafamıza göre bazı ana konuları hariç tutmak da bir seçim.
bir öğretmen olarak çok doğru bulduğum karardır
avrupa ve amerikadaki matematik konularına bakarsanız, çocukların hiçbiri integral, türev, logaritma öğrenmez. yeteneklerini geliştirecek temel matematik becerileri üzerinden hep sorgulanırlar (denklem, eşitsizlik gibi). zira üniversitedeki yabancı arkadaşlarımızla ülkelerimizin sınavlarını tartıştığımızda ve soruları gösterdiğimizde şaşırıp kalmışlardı. bizim ülkemizde çok fazla sınava giren öğrenci olduğu için integral gibi konuların müfredata koyulma nedenleri analitik düşünce geliştirmek falan değil, sınavda öğrenci elemektir. bu sebeple amacına hizmet etmediği için kaldırılmalarını doğru buluyorum.
aynı şekilde sınavlardaki problem sorularının da cacığı çıktı diyebilirim. ölçme ve değerlendirme açısından matematik sorularının paragraf gibi olması görünüş geçerliliğine terstir. fakat üniversite sınavına yaklaşık 3 milyon insan girdiği için her sene problem sorularının saçmalığı artıyor ve eleyecek insan ihtiyacı doğuyor. umarım ösym bu kısma bir el atar. matematikte böyle saçmalamak yerine tarih coğrafya gibi dersleri bir tık daha zorlayabilirler mesela.
ek: calculus bilmeyen mühendisler yetişecekmiş... arkadaşlar meb müfredatı sadece mühendis yetiştirmek için oluşturulan bir şey değil. bunun eşit ağırlığı da var, sayısalda hemşireliği, tıpı, biyolojisi de var. mühendisler de bi zahmet fakültede yapay zekaya calculus sorusu çözdürmesinler, adam gibi ders dinleyip çalışsınlar. buradaki sorun meb'de değil, üniversitelerin müfredatlarındadır.