Lego Seti Biriktiren, Çizgi Film İzleyen, Cosplay Yapan Yetişkinler: Kidult Fenomeni

Bir zamanlar “çocuk işi” diye küçümsenen çizgi film karakterleri, lego setleri ve süper kahraman kostümleri, artık yetişkinlerin de dünyasında rahatlıkla yer bulabiliyor. İşte karşınızda “Kidult” fenomeni.
Lego Seti Biriktiren, Çizgi Film İzleyen, Cosplay Yapan Yetişkinler: Kidult Fenomeni

bir zamanlar “çocuk işi” diye küçümsenen çizgi film karakterleri, lego setleri ve süper kahraman kostümleri, artık yetişkinlerin de dünyasında rahatlıkla yer bulabiliyor. işte karşınızda “kidult”lar: yani yetişkin, ama ruhu hâlâ çocuk olanlar.

kidult kelimesinin kökeni, 1990’ların sonuna dayanıyor. ingilizce “kid” (çocuk) ve “adult” (yetişkin) kelimelerinin birleşiminden doğan bu kavram, özellikle japonya ve batı ülkelerinde popüler kültürün yetişkinler üzerindeki etkisini tanımlamak için kullanılmaya başlandı. ilk bakışta biraz tuhaf görünebilir; yetişkinler neden çocuk oyunlarına, animelere, çizgi filmlere ilgi duysun ki? ancak işin arkasında basit bir gerçek var: yetişkinlik, hayal gücünü kaybetmek zorunda değildir.

2000’lerin başında lego, disney, marvel ve hatta pokémon gibi markalar, kidult kitlesini fark ederek yetişkinlere özel koleksiyonlar üretmeye başladı. artık bir lego setini sadece çocuklar değil, yetişkinler de topluyor; disney, klasik animasyonlarını yeniden hatırlatırken nostalji turları sunuyor; marvel filmleri sadece gençleri değil, 30’lu, 40’lı yaşlardaki süper kahraman tutkunlarını da sinema salonlarına çekiyor.

peki, psikolojik olarak kidult’lar ne demek? bir yetişkinin hâlâ oyuncaklarla, çizgi filmlerle veya fantastik evrenlerle ilgilenmesi çocukluk döneminin yaratıcılığını ve hayal gücünü canlı tutması anlamına geliyor. sosyolojik olarak ise kidult fenomeni, tüketim alışkanlıklarının ve popüler kültürün yetişkin kimliği üzerindeki yeni etkilerini de yansıtıyor. artık çocukluk ve yetişkinlik arasındaki çizgi, hiç olmadığı kadar esnek.

günümüzde kidult’lar yalnızca tüketici değil, aynı zamanda kültür üreticisi hâline gelmiş durumda. cosplay etkinliklerinden nostaljik oyun turnuvalarına, çizgi roman koleksiyonculuğundan retro video oyunlarına kadar geniş bir yelpazede çocukluğunu yitirmemeyi seçen yetişkinler var. ve belki de bu, modern yaşamın stresinden kaçmanın, kendi iç çocuğunu canlı tutmanın en tatlı yollarından biri.

sonuç olarak kidult’lar, hem geçmişin keyifli anılarını hem de bugünün yaratıcı olanaklarını bir araya getiriyor. çocuk ruhunu kaybetmeden yetişkin olmayı başarabilenler, hem eğleniyor hem de hayal gücünü besliyor. ve bizler de bazen onların dünyasına adım atarak, bir lego tuğlasının veya çizgi film kahramanının büyüsüne kapılabiliyoruz.

çünkü kim demiş yetişkinler oyuncağını bırakmalı diye?