Lady Gaga'nın Beklentileri Fazlasıyla Karşılayan Yeni Albümü Mayhem'in İncelemesi

Lady Gaga geri döndü! 7 Mart'ta çıkan ve büyük bir iş olduğu ilk dinlemede bile anlaşılan albümü inceliyoruz.

mayhem... tahmini 225 bin ünite satışı ile billboard 200'de 1 numaraya giriş yapması planlanan lady gaga'nın 7. stüdyo albümü.

albüm genel olarak olumlu eleştiriler aldı. metacritic’ten 83 alarak kariyerindeki en yüksek skoru aldı. (önceki en yüksek skor chromatica 79’du. ).sadece metacritic değil neredeyse tüm eleştirmenler ya diğer albümler kadar ya da daha fazlasını vermiş. the independent 5 yıldız üzerinden 5 yıldız vermiş. pitchfork 10 üzerinden 8 vermiş ki bence kariyerinin en iyi albümüne bile (the fame monster) 7.8 vermişler. pitchfork gibi bir kritikten 8 almak zaten bence albüm hakkında bilgi veriyor. geri kalanlar 5 üzerinden 4 yıldız vermişler ki albüm hakkında tüm yorumlar gördüğüm kadarıyla olumluydu.

bence albüm lady gaga’nın the fame monster ve born this way ile birlikte en iyi üç albümünden biri olmuş. bence açık ara 2020’lerin en iyi albümü. lovedrug dışında boş şarkı olduğunu düşünmüyorum. belki onu da sürekli dinlersem tamamen alışırım.

albümle alakalı gördüğüm bir yorumda lady gaga’nın albümün yarısı farklı pop müzik dönemlerine ve ilgili efsanelerine bir gönderme yaptığı iddiası vardı. bu doğru olabilir. bazı şarkılar lady gaga’nın tarzı ile başka sanatçıların şarkılarının birleşimi gibi geldi bana da.


disease oldukça iyi bir açılış parçası. cirkut albümde prodüksiyon olarak müthiş iş çıkarmış. şarkı zaten çok iddialı sözlerle başlamış. “there are no more tears to cry...” bence gaga born this way sonrası (a star is born soundtrack) dışında kendisinden beklenen işleri yapmamıştı. albüm bu motivasyonla başlamış:


abracadabra gene oldukça iyi şarkı. a1 şarkısı olsa sırıtmaz. gaga şarkıyı “şarkının içinde bir büyü var. ve insanların kendilerine yönelik olumsuz konuşmaları ya da hayatınızda size sert davrananlar, dünyanın size sert davranması neredeyse bir büyü gibi. buna kapılabilir ve inanmaya başlayabilirsiniz”. olarak tanımlamış. ayrıca şarkıda red lady diye efsanevi bir hayalete gönderme yapılmış. ilginç sözleri var. judas’a benzettim.


garden of eden adem ve havva'nın içinde yaşadığı söylenen, incil'deki cennete gönderme yapıyor. gaga kendini yasak elmaya benzetmiş. ayrıca artpop’ta bulunan sexxx dreams şarkısının sözlerini de referans almış. gesaffelstein, cirkut ve andrew watt şaheseri.


perfect celebrity bence albümün en iyi şarkısı. “i've become a notorious being” ile the fame monster’a selam çakılmış. ayrıca “you make me money, i'll make you laugh (perfect celebrity)” kısmında sadece para aracı görülmekten rahatsız olduğunu ironik bir şekilde ifade etmiş. bir röportajında “parayla insanlara kazanç sağlamak için kullanılmaktan hoşlanmıyorum. çok çalıştığımda ve sadece bir para kazanma makinesine dönüştüğümde, tutkularımın ve yaratıcılığımın arka planda kaldığını hissediyorum. bu beni mutsuz ediyor. peki ne yaptım? hayır demeye başladım. yavaş yavaş kendimi yeniden hatırladım.” demişti. prodüksiyonda gesaffelstein ve andrew watt var. harika iş çıkarmışlar.


vanish into you’yu born this way’deki the queen bridgesine, benzettim. oldukça iyi şarkı. mazzy star’ın 1994 tarihli, fade into you şarkısından sözler esinlenmiş olabilir. şarkı yazarlardan biri de michael polansky: gaga’nın nişanlısı. şarkıda david bowie referansları da mevcut.


prince’in, sign o’ the times şarkısını andıran killah lady gaga’nın bence albümdeki en deneysel iki şarkısından biri olmuş. oldukça eğlenceli bir şarkı. prodüksiyon da oldukça başarılı. watt, cirkut ve gesaffelstein harikası.


zombieboy, lady gaga'nın 2018 yılında vefat eden yakın arkadaşı rick genest'e yazdığı şarkı. zombie boy lakabıyla tanınan genest, iskeleti andıran geniş dövmeleriyle popülerlik kazandı ve bu sayede lady gaga'nın "born this way" müzik videosunda onunla işbirliği yaptı. 2000’li yıllardaki avril lavigne , gwen stefani şarkılarına benziyor. benim albümde en sevmediğim 2 şarkıdan biri oldu. ama seven olacaktır.


lovedrug... bunu katy perry’nin i kissed a girl şarkısına benzeten olmuş. bunu da çok sevmedim. ama bence cirkut gene iyi iş çıkarmış. aşkı bir bağımlılık, doyumsuzluk ve hiç bitmeyen bir bağımlılık olarak tanımlayan gaga’nın , üçüncü stüdyo albümündeki artpop’taki dope’ta anlattığı konuya paralel işlenmiş bir şarkı olmuş.


how bad do u want me daha önce de yazdığım gibi albümün en ilginç parçası. parça her açıdan taylor swift şarkılarına benziyor. zaten taylor swift'in 6. stüdyo albümü reputation'da bulunan gorgeous şarkısının sounduna benzetilmiş. bence de benziyor, ama credit verilmemiş. ayrıca sanki taylor vokal olarak eşlik etmiş. prodüktör listesinde de jack antonoff veya max martin ile shellback var mı diye baktım. albümdeki en ters köşe şarkı oldu benim için. #173407010


don’t call tonight en sevdiğim şarkılardan biri oldu. daft punk esintili alejandro vibe’ı aldım. the fame monster’a koysan sırıtmayacak bir parça. muhteşem bir parça bence.


shadow of a man michael jackson albümünlerinden fırlamış gibi duruyor. muhtemelen tüm yaz her yerde çalacak şarkı olcak. 2025’in bad romance’ı olabilir. iyi bir videoyla grammy'de de yılın kaydı ödülünü alabilir. muhteşem bir şarkı daha.


the beast albümdeki gaga’nın alışılmış işlerinin dışında olan diğer parça. bu şarkıyı genelde dirty diana’ya benzetenler olmuş. sözleri de

i wanna feel the beast inside
i know you're hungry, ready to bite
i wanna watch you turn tonight
i wanna feel the beast inside

the fame monster’daki monster şarkısının konusuyla benzer şekilde işlenmiş. bence oldukça iyi bir parça.


blade of grass nişanlısı michael polansky ile paylaştığı duygusal bir andan ilham alıyor. zane lowe ile yaptığı röportajda gaga, arka bahçelerinde evlenme teklifleri hakkında konuşurken, parmağına sadece bir çimen sapı dolamanın onun için bir zarafet göstergesi olacağını söylediğini anlattı. bu kişisel an, şarkının çıkış noktası olmuş:

İlgili röportaj


die with a smile zaten artık grammy ödüllü bir şarkı. 67. grammy ödüllerinde best pop duo/group performance ödülünü aldı. tüm yaz/sonbahar dinlediğimiz şarkıydı.


kısaca özetleyecek olursam

albüm 2020’lerde çıkan bence en iyi albümlerden biri hatta belki de 20’lerdeki en iyi albüm. lady gaga’nın uzun zamandır yaptığı açık ara en iyi albüm. the fame monster seviyesinde olup olmadığını zaman gösterecek. ancak 14 şarkısı olan albümden yaklaşık 8-9 tane hit içerebilecek kalitede bir albüm uzun zamandır görmedim.

kısacası lady gaga her dönemin pop ikonlarına saygı göstererek 70’leri , 80’leri , 90’ları 00’ları 10’ları kendi stiliyle sentezleyerek 2025’te bize bu albümü sunmuş. albümün adının mayhem olması tam da bu yüzden bence.

kaynak 1: genius
kaynak 2: wiki
kaynak 3: pitchfork