Kişinin Kendi Hayatı Hakkında Gereğinden Fazla Detay Paylaşması: Oversharing

Abartılmış paylaşma (oversharing) kişinin, kendisi hakkında gerekli gereksiz çok fazla detayı herkese anlatmaları anlamına gelen, son dönemde sık karşılaştığımız bir kavram.
Kişinin Kendi Hayatı Hakkında Gereğinden Fazla Detay Paylaşması: Oversharing


Oversharing nedir?

share paylaşmak, over ise aşırı, abartılmış manasında. mesela yersiz yere fazla puan verilmiş filmler için overrated diyoruz ya onun gibi. kişinin kendi kişisel hayatı hakkında gereğinden, uygun olandan fazla detay ve bilgi paylaşmasına deniyor. konuşurken, sözlük'te yazarken, özelden yazışırken işlenebilecek bir günah. sosyal medyayı kullanıp da bunu yapmamak kaç kişinin harcıdır, bilemiyorum.

Neden oversharing?

ilişkide oversharing yapılmanın belli başlı nedenleri varmış. bunlardan ilki yalnızlık hissi ve karşıya çabuk bağlanmak istemek (bu, aslında her insanda biraz olan, kişinin kendi başına kalmayı öğrenememesine kendini yeterince sevememiş olmasına bağlanıyor)

ayrıca daha çok anlatıp kendini karşıya ‘beğendirme’ gayesi de olabiliyor ki maalesef bazen tam tersi olabiliyor. daha çok beğenilmek için anlatılan bir detay ya da anı karşının sizden soğumasına neden olabiliyor. ve karşıya kendini beğendirme isteği ne yazık ki derinlerde özgüven eksikliği’ olduğunun da bir göstergesi olduğu söyleniyor. herkesin kendinde beğenmediği noktalar vardır. bu açıdan, bu özellikleri elimizden geldiğince değiştirebilme ya da olduğumuz kişiyi kabullenebilme çok önemli.

bunların yanısıra ruhsal olarak alınan yaraları, karşıyla paylaşarak atlatma ihtiyacı da bunların nedenleri arasındaymış

ayrıca anlaşılma’ ihtiyacı da ayrıca bu kişilerde öne çıkıyormuş. nitekim herkes anlaşılmak ister belki de bütün insanlığın en temel gayesi aslında anlaşılmak’ yalnız oversharing yapanlar detay ya da daha çok’ anlatmadıkça ya da bir şeyi açıklamak’ için onun nedeninden bahsetmedikçe tam olarak anlaşılamayacaklarını’ düşünüyorlarmış. tabi bunun temelinde de yine endişe ve karşıya duyulan ihtiyaç hissi gibi nedenler var. aslında çoğu benzer noktaya geliyor. heal you first lütfen önce kendini iyileştir ve kendini sev ve kendine değer ver.

bu arada ben hala açık iletişime akla gelen çoğu şeyin paylaşılmasına inanıyorum. ama minik filtrelerden geçirerek. belki de anlık durup düşünmeli. ben bunu söylemek istiyorum ama asıl nedeni ne? karşı da kendisinden benim kadar paylaşıyor mu? bazen sadece konuşma arasındaki sessizlik siniri bozduğundan bile kişi daha çok konuşmaya aradaki o garip enerjiyi kırmaya çalışabiliyor evet ama asıl soru şu. bu sessizlikten neden o değil de sen rahatsız oluyorsun?

bize gelindiği kadar karşıya gitmek ve güzel orta noktalarda buluşabilmek dileğiyle…

Bir Ekşi Sözlük yazarının kendiyle ilgili oversharing eleştirisi

kendimle ilgili nefret ettiğim belki de tek özelliğim. hayır sevmediğim başka özelliklerim de var ama nefret ettiğim bir bu.

önceden “ben samimi, içten bir insanım.” bahanesi altında aynı döngünün içinde kendimi hırpalıyordum. başka insanların bilmesinin lüzmu olmayan kişisel özel şeyleri paylaşmak, akabinde kendini savunmasız hissedeceğin bi konuma sokmuş olma hissi ve pişmanlık. önceden dediysem de oversharing yapmamak için bikaç haftadır ciddi olarak çabalayarak kendimi eğitmeye hizaya sokmaya çalışıyorum.

belki insan olgunlaştıkça anlıyor, yakın arkadaşınız bile olsa herkes sizin her yönünüzü bilmeyi sindiremeyecek. çoğu zaman daha iyi anlaşılmak için paylaştığınız şeyler sizin daha yanlış tanınmanıza neden olacak. kendinizi savunmasız bıraktığınız, zor duruma soktuğunuz anlar olacak. insan bazen durup kendine dışardan bakmalı, kendini değerlendirmeli. kendini başka birinin gözünden de görmeye çalışmalı.