Hollanda'ya Göçen Türklerin Düşündürdüğü Entegre Olma veya Olamama Sorunu
twitter'da şöyle bir tartışma gördüm: link
özetle yeni nesil göçmenlerin türkiye'deki aslında düşük gelirli kesim ve servis sektörü sömürüsüne dayanan lüks yaşantılarını hollanda'da bulamadığı için şikayet ettiğine yönelik bir tweet serisi. entegre olamamaktan falan da bahsediyor.
öncelikle servis sektörü beklentisi eleştirilerine katılıyorum. yani gittiğim her yerde en iyi hizmeti alayım, çocuğumun 2 ayrı bakıcısı olsun, mesleğimden ötürü ayrıcalıklı olayım ve prens/prenses muamelesi göreyim kafasındaki insanlar burada mutlu olamaz. çünkü hollanda'yı mutlu ve daha güvenli bir ülke yapan insanlar arasında gelir ve sosyal eşitlik açısından bir uçurum olmaması. yani şeriattan kaçıp gittiği ülkede şeriat isteyen kafası karışık radikal müslümanların bir değişik versiyonu bence böyle beklentisi olanlar.
öte yandan bu hollanda'da her şey türkiye'den kat kat iyi ve hiçbir şeyi eleştirmeye hakkımız yok, eleştiriyorsan şen entegre olamamışsındır bakış açısı da çok yanlış. bu insanların çoğu 25+ yaştan sonra geliyor ve haliyle geldiği yerle yaşadığı yeri kıyaslıyor bundan doğal ne olabilir? niye türkiye'yi komple unutsunlar ki? hiçbir göçmen grubunda da bunu yapan görmedim açıkçası, herkes hollanda'yı geldiği yerle kıyaslıyor ve daha kötü yanlarını eleştiriyor tabii ki. sağlık sistemi bunun başında geliyor, türkiye'de parayla alabildiğin sağlık hizmeti iyi ve burada böyle bir seçenek yok. haliyle hassas da bi konu olduğu için insanlar mutlu olmayabilir bu konuda, "entegre olamamışsın yazık!!" demek ne saçma. ya da kuaföre gidiyorsun ve saçını kesip kurutmuyor örneğin. yani kuaför işlerini türkiye'ye saklamak isteyebilirsin çünkü daha iyi yani yalan mı söyleyelim? bir dutch'ın bu anlamda türkiye seçeneği olsa emin olun o da onu tercih eder, yök ben kültürüme bağlı kalacağım, her şeyi hollanda'da yapacağım demez yani.
bir ülkeye entegre olmak, o ülkedeki yerel halkın genel geçer davranışlarını doğru ve en iyi kabul edip derhal uygulamaya geçmek midir şu çağda? ben türkiye'ye de entegre olamamışım o halde çünkü çoğu gelenek göreneğimizi falan uygulamıyordum yani. "hollanda'da ceo'lar sandviç yiyor, öyle lezzetli öğle yemeklerini unutun yoksa orta doğulu olarak kalırsınız!!!" demek çok komik değil mi? kaldı ki bizim ceo hiç evden getirdiği sandviçi de yemiyor, yani gayet lüks içinde yaşıyor, belki çok uluslu bir şirketin ceo'su olduğu içindir bilmiyorum, dutch olmasına rağmen tam entegre olamamıştır haha.
bence bu çağda bir ülkeye entegre olmak yaşadığı yer hakkında neler olup bitiyor bilmek, yaşadığı yerin yasalarını, kurallarını vs bilip bunlara uymak, kültürü hakkında bilgi sahibi olmak ve saygı duymak falan yani. bir dutch'a yemeğini paylaşmadığı için tavır almak entegre olamamanın bir örneği olabilir mesela ama ben yemek götürdüğümde paylaşmak istiyorum insanlarla, hoşuma gidiyor yani entegre olmak adına yapmayayım mı bunu? kimsenin de itirazı olmuyor tabii gömüyorlar kekleri, baklavaları memnuniyetle. ya da şubat aylarında karnaval oluyor, herkes komik/saçma kıyafetler giyip sokaklarda deli gibi içip dans ediyor. bu 1 hafta sürüyor. şimdi bunun için işten 1 hafta izin alan dutchlar var ve genelde çocukluk arkadaşlarıyla tam bir günah haftası gibi geçiriyorlar bu süreyi. entegre olmak adına 1 hafta sokaklarda dutch müzikleri eşliğinde içip kendimden mi geçmeliyim mesela? böyle bir şey yapmıyorum tabii ki çünkü eğlenceli gelmiyor, genelde 1-2 gün geziyorum, eğleniyorum, insanların kıyafetlerine bakıp eğleniyorum ve bitiyor. burada benim dutchlar gibi çocukluktan gelen çok sıkı dostlarım, kuzenlerim vs de yok ki nasıl olsun? elbette sevdiğim arkadaşlarım var ama herkes kendi işine gücüne bakıyor yani.
biliyorum diğer türklerin eleştirisini yapmak her zaman tatlı gelir, haha. ama yani biraz da insaflı ve mantıklı olmak lazım bu türklere özgü bir şey değil, insan doğası böyle.