Hamile Eşini Öldürdüğü Suçlamasıyla 12 Yıl Suçsuz Yere Hapis Yatan Doktor: Sam Sheppard

3 Temmuz 1954 günü Sam Sheppard adlı Ohio'lu bir doktorun hamile eşi vahşice öldürülünce tüm şüpheler doktorun üzerinde yoğunlaşır ve olaylar gelişir.
Hamile Eşini Öldürdüğü Suçlamasıyla 12 Yıl Suçsuz Yere Hapis Yatan Doktor: Sam Sheppard

3 temmuz 1954'te sam sheppard adlı ohio'lu bir doktorun hamile eşi vahşice öldürülünce bütün şüpheler doktorun üzerinde yoğunlaşır. ancak doktor, olay gecesi komşularını eve yemeğe davet ettiklerini, onları uğurladıktan sonra televizyonda film izlerken uyuyakaldığını, eşinin çığlığıyla uyanıp yatak odasına koştuğunda eşini eve giren bir yabancının öldürdüğünü gördüğünü, şahsı evin yakınındaki göl kıyısına kadar kovalayıp sonra da kendinden geçerek bayıldığını iddia etmektedir.

polisler, doktorun pantolonunun kan içinde olmasından, evde besledikleri köpeğin herhangi bir tepki vermeden kulübesinde yatmasından, doktorun tişörtünün kayıp olmasından ve polislerden önce komşularını arayıp yardım istemesinden yola çıkarak doktoru gözaltına almışlar. otopsi sonucunda kadının 4 aylık hamile olduğu, yaraların cinsinden, kurbanın karşı koymasından ve saldırganın cinsel bir amaçtan ziyade öfkeyle saldırması gibi bulgulardan yola çıkılarak baş şüphelinin doktor olduğu düşünülmüş.

sheppard, eşinin katilinin bulunması için 10 bin dolarlık bir ödül vaat ederken susan hayes isimli genç bir adli tıpçı ortaya çıkarak doktor ile ilişki yaşadığını itiraf eder ve olay gecesi ile ilgili olarak doktor aleyhinde tanıklık yapar. bu arada günümüzün ''sosyal medya'' baskısı üzerine gerçekleşen tutuklamaları gibi o günlerde de gazetelerdeki doktoru suçlayan ''sam sheppard neden hapiste değil?'' gibi manşetler üzerine doktor tutuklanmış, 2 hafta sonra belirlenen 50 bin dolar kefaleti ödeyip tekrar serbest kalmış, medya baskısı üzerine 1 gün sonra tekrar tutuklanmış. (doktorun mug shot'ını ve ailesiyle birlikte bir fotoğrafını şuradan görebilirsiniz.) ve nihayet dava üzerinde 4 gün tartışan jüri, doktor sheppard'ı ''second degree murder'' yani kasten öldürmeden suçlu bulunca kendisine ömür boyu hapis cezası verilmiş.

doktor cezaevine girdikten 1 ay sonra önce annesi intihar etmiş, onun ölümünden 11 gün sonra da babası mide kanseri yüzünden hayatını kaybetmiş. yine kısa bir süre sonra bu kez kurbanın babası intihar etmiş.


1966 yılında doktorun davası yeniden görülürken doktorun savunma ekibinde yer alan, dönemin önde gelen adli tıpçılarından olan ve ''kan sıçraması analizi''(kan sıçraması analizi deyince dexter geliyor akla illa ki. ) ile tanınan doktor paul kirk yaptığı analiz sonucunda katilin solak olduğunu(doktor sağ elini kullanıyor.) ve kurbanın saldırganı ısırdığı için dişinin kırıldığını, kurbanın kocasında ise bir ısırık izine rastlanmadığını, yine kurbanın kan grubuyla(0 rh -) aynı olan ancak doktorun kan grubu ''a rh +'' olduğundan üçüncü bir kişiye ait olması gereken bir başka kan lekesi tespit edince doktor tahliye edilir.

doktor sheppard, cezaevindeyken kendisine mektup yazarak tanışıp evlendiği 2. eşinden(nazi propaganda bakanı meşhur joseph goebbels'in eşi magda goebbels'in üvey kızkardeşiymiş.) boşanır. doktorluk lisansını geri alma hakkı kazanır ancak bir hastanın ölümünden sorumlu tutulduğu için dava edilince mesleği bırakıp profesyonel güreşe başlar, ringlerdeki lakabı ''katil'' *'dir. güreş menajerinin 20 yaşındaki kızıyla 3. evliliğini yapar ve 1970'de, henüz 46 yaşındayken karaciğer yetmezliğinden vefat eder.

1995 yılında doktorun oğlu, babasının aklanması için yeniden dava açar. 1997 yılında babasının mezarını açtırarak dna testi yapılması talebinde bulunur. 1999 yılında bu kez bir aile dostları, kurbanın mezarının açılıp karnındaki cenine dna testi yapılması için mahkemeye başvurmuş.

olayın esas faili olarak ise uzun yıllar sonra, 1984'te yanında çalıştığı yaşlı bir kadına benzer bir şekilde saldırarak öldürdüğü için cezaevine girecek olan ve sheppard'ın eşinin öldürüldüğü dönem o muhitte temizlikçilik ve camcılık gibi tadilat işleri yaparken tuhaf davranışlarıyla dikkat çeken(''kadınlar tecavüze uğrarken neden direnmeye çalışırlar ki?!'' gibi söylemleri varmış.) richard eberling . adlı bir adam gündeme gelir. hırsızlıktan yakalanan eberling hakkında yapılan araştırmalar sırasında eşyaları arasında kurbana ait olan ve üzerinde eberling'in kanı bulunan bir yüzük bulunur. ancak yapılan soruşturma ve eberling'in yalan makinesi testi sonucu sonrasında cinayetle bağı kanıtlanamaz. ilginç olan da aslında doktor sheppard'ın ilk ifadesinde gördüğünü iddia ettiği yabancının tarifine de saçları dışında uyuyormuş. doktor, adamın gür saçlı* olduğunu söylemesine rağmen eberling'in saçları seyrekmiş. ama sonrasında bir süre peruk taktığı ortaya çıkmış. yine 1990'ların sonunda yeniden yapılan araştırmalar sonucunda doktorun pantolonundaki kanın da kendisine veya eşine değil üçüncü bir kişiye ait olduğu 1966 yılında olduğu gibi doğrulanmış. eberling, 1998'de cinayet yüzünden cezaevinde yatarken hayatını kaybetmiş.

eberling'le ilgili en önemli nokta ise kan grubunun, cinayet mahalinde bulunduğu düşünülen 3. kişiye ait kan gibi ''0 rh -'' değil, doktor sheppard gibi ''a rh +'' olması. yani eğer olay yerindeki incelemelerde yanlışlık yoksa eberling de bu işten yırtıyor ve olay faili meçhul olarak kalıyor. ancak dna testi aşaması epey tartışmalı geçmiş, adli tıpçılar birbirlerine sallamış bu haberde de görüldüğü üzere.

dönemin kısıtlı adli tıp imkanları ve medya gazı ile birlikte polisin ''occam'ın usturası'' mantığı doktorun hayatını karartırken amerika'nın en meşhur dizilerinden birine esin kaynağı olmuş anlayacağınız.

dava dosyası, cleveland eyalet üniversitesi tarafından dijital ortama aktarılmış, merak edenler göz atabilir. yine olay hakkındaki detayları öğrenmek için ''true csi'' adlı reality show'un ilk bölümünü izleyebilirsiniz.