Gregg Popovich'in Ne Kadar Nazik Bir Kişiliğe Sahip Olduğunu Gösteren Ufak Bir Anı
gregg popovich, hakkında ilginç bir hikaye anlatacağım über bir koç
philadelphia'dayım bu aralar stajım için. oturduğum yere yakın bir dunkin donut dükkanı var. arada girip donut alıyorum (çok ilginç demi). birkaç gün önce gittiğimde para ödemeyi beklerken bir şekilde 60 yaşlarında amerikalı bir amcayla aramızda bir sohbet açıldı. konuşurken türk olduğumu söyleyince "hedo turkoglu" filan dedi. he dedim aynen o da türk. sonra nba konuşmaya başladık.
baya güzel muhabbet ilerlerken bana "gregg popovich'i bilir misin?" dedi. dedim çok saygı duyarım, felsefesine kişiliğine hayranım. dedi ki bana "sana bir hikaye anlatacağım. ben gregg ile sınıf arkadaşıyım. ikimiz de us air force academy'de eğitim gördük 3-4 sene. ve sana bir şey göstereceğim, çok şaşıracaksın." sonra telefonunu çıkarıp maillerini açtı. "hatırlıyor musun, popovich geçenlerde trump ile ilgili onu neden seçmememiz gerektiğini anlatan bir konuşma yapmıştı. ben onu dinledikten sonra okulun mezunlar sayfasından mailini buldum ve ona şöyle bir mail gönderdim. onun cevabını da oku lütfen."
okumaya başladım
adamcağız epey uzun bir email yazmış. ülke için çok önemli bir konuşma yaptığını, ve bütün etkili insanların onun gibi bu konuya el atsalar çok iyi olabileceğini yazmış popovich'e. sonra da hem saha içi hem de saha dışında harika işler yapıyorsun demiş. popovich de ona uzun bir cevap yazmış, neden trump hakkında konuşma ihtiyacı hissettiğinden, bu maili ona yazmasının çok anlam ifade ettiğinden bahsetmiş. başka şeyler vardı hatta şimdi hatırlayamadığım. ama çok nazik ve epeyce uzun bir maildi. ve adamın bana dediği gibi gregg popovich'in kendisine gelen belki de binlerce mail arasından, nba sezonunun böylesine yoğun programı arasında kendisine mail atan eski bir sınıf arkadaşını görmezden gelmeyip, vaktini ayırıp, ona aynı nezakette geri cevap yazması ne kadar iyi bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor. bunu zaten biliyorduk, hep onun hakkında güzel şeyler söylenir, ama daha yakından görmek güzeldi.
ayrıca onunla ilgili başka birçok güzel şey de söyledi, mesela bir tepedeki kocaman evini gösterip "this is the house which duncan built" filan diyormuş :>
çok yaşa koç.