Game of Thrones'un Her Sahnesi Doyurucu Diyaloglarla Dolu 7. Sezon 2. Bölümünün İncelemesi
geçen haftaki ağır eleştirilerden sonra, bu hafta dizi beni şaşırtarak güçlü bir bölümle karşımıza çıktı. tamamı eleştiriden oluşan bir inceleme yazmak zorunda kalmayacağım için mutluyum.
--- 7x02 - stormborn spoiler ---
dragonstone
bu bölüm için güçlü sıfatını kullandım, çünkü hemen hemen her sahnede doyurucu diyaloglar izledik. geçen hafta, dizinin yaptığı karakter katliamından bahsettiğim entrymde, varys ile dany arasında henüz diyalog geçmediğinden yakınmıştım. dany'nin, varys'e sorması gereken soruları sormadan, onu yanına danışman kabul etmesi saçmaydı ve varys- dany sahneleri şu ana kadar hep problemli oldu. dizi, nihayet bu sorunu ortadan kaldırdı ve bölümü güzel bir hesaplaşmayla açtı. her ne kadar, dizinin "ben halka hizmet ederim" varys'i, kitapta bambaşka planları olan varys kadar ilginç olamayacaksa da, umuyorum senaryo yazarları, bu karakterin kıyıda köşede işlevsiz kalmasına izin vermezler.
varys'in ilerleyen bölümlerde işlevinin ne olabileceği, aslında tyrion'un bu bölümdeki diyaloglarında gizliydi. daenerys targaryen'in, westeros istilasının faciaya dönüşebileceği konusunda daha önce çok uzun 2 entry girmiştim**. bu bölümde tyrion'un, dany'nin bütün gücüyle westeros'a saldırmasına karşı çıkan açıklamaları benim için oldukça tatmin ediciydi. buna, cersei'nin, himayesindeki lordlara unsullied ve dothraki'nin westeros'u talan etmeye geldiğini söylediği sahneyi eklersek, dany'nin westeros'un başına gelecek bir felakete dönüşme ihtimalinin dizide de gayet yüksek olduğunu söyleyebiliriz. tyrion'un bu ihtimalin önüne geçmeye çalışması ve cersei'nin de bu ihtimali avantajı için kullanması, her iki karakter için de çok mantıklı hareketlerdi. belki, bu bölümde dany, "küllere hükmetmek istemiyorum" diyor ama westeros işgali planları sekteye uğradığında da bu kadar soğuk kanlı olabilecek mi göreceğiz.
nitekim, dizi o sektelerden birisini, euron greyjoy olarak hemen devreye soktu. elleria sand ve marteller'in başlarına gelenler dany'i çok sinirlendirmeyebilir belki ama cersei'nin yaptırdığı devasa akreplerden birisi, ejderhalardan birini öldürürse durum farklı olabilir. dany, "yeminimi bozdum ulan, yakacam bu westeros'u" diyerek nükleer silahlarını devreye sokabilir. sonuçta, dany, deli kral'ın kızı olarak ateşi genlerinde taşıyor ve bu bölümün başında da varys'i diri diri yakmakla tehdit etti. bu yangına körükle giden olenna tyrell, dany'nin "ejderha" kimliğini destekleyen taraf gibi gözüküyor ve bu da bütün ailesini daha yeni kaybetmiş birisi için gayet normal. bütün westeros'un yanmasını ondan daha çok isteyen bir karakter daha yoktur sanırım.
dizinin ilerleyen bölümlerinde, tyrion/varys'i dany'i dizginlemeye çalışırken ve olenna'yı da onu ortamı ateşe vermesi için gazlarken görmeye devam edeceğimizden eminim. uğrunda 10bin kelime teori yazdığım şeyin, dizide bir anda ciddi bir olasılığa dönüşmesi bana çok değişik bir haz verdi, çünkü dizinin dany'nin dünyayı zombilerden kurtardığı bir sona doğru gitmesini hiç istemiyordum. şimdi artık elimizde nurtopu gibi bir sorunumuz var: "westeros'u dany'den kim kurtaracak?"
bu noktada, melisandre'nin dragonstone'a gelmesi, lord of light'ın da oyuna dahil olması açısından anlamlıydı. ben olsam o yaşlı cadıyı sopayla kovardım ama dany, varys'in itirazını sallamayarak (çekişme başladı bile) melisandre'yi de hizmetine kabul etti. bu, vaadedilen prens kehanatinin oku kime dönse, o karakterin başına olmadık işler geliyor ve bunun aynen böyle devam edeceğini sanıyorum. bell ki melisandre, dany'nin kulağına "ateş seni çağırıyoo" diyenler kulübünde olenna'nın yanında yer alacak ve önümüzdeki bölümde davos, dragonstone'a geldiğinde, dany'nin melisandre hakkında gerçekten ne düşündüğünü öğreneceğiz. çünkü, benim bildiğim davos, dany'den mel'in kellesini ister ve masum bir çocuğu kazıkta yakan psikopata dany'nin ne ceza keseceği de, onun karakterinin ne yönde gideceği konusunda bize ipucu verir.
onun dışında, tryrion'un yaptığı savaş planı gayet mantıklıydı. dany'nin king's landing'i komple yakması için hiç bir neden yok ve martell ve tyrell hanedanları, 5 kral iç savaşı'ndan hiç yara almadan çıkan ordularıyla, şu anda westeros'daki en güçlü askeri birliklere sahipler. casterly rock'ın şu aşamada çok kritik bir yer olduğu konusunda tyrion'a pek katılmıyorum. riverrun, harrenhal gibi kaleleri ele geçirmek, savaşın gidişhatı açısından daha stratejik hareketler olurdu ama casterly rock'a darbe indirmek, tyrion açısından kişisel bir önem taşıyor. tywin lannister, tyrion'un "beni casterly rock'ın lordu yap" isteğini bir çok kez reddetmişti ve tyrion'un ailesinin kalesini ele geçirmesi, onun karakteri açısından önemli bir dönüm noktası olacak. bu arada, tyrion'un gençken, tywin tarafından casterly rock'un lağım sistemi üzerinde çalışmaya yollandığını ve kalenin bütün zayıf noktalarını bildiğini de hatırlatayım. dizi, bu ufak anektoda önümüzdeki bölüm selam çakarsa çok şekilli bir ayrıntı olur.
son olarak, grey worm - missandei sahnesinden, hiç bir zevk almayan sadece grey worm değildi. ben de, dizinin böyle gereksiz işlerle vakit kaybetmesinden yana dertliyim biliyorsunuz. ama geçen hafta meme göremediler diye, "bu nasıl game of thrones lan memesiz, kukusuz!!" diye ayağa kalkan milyonların gönlü alınmıştır umarım.
narrow sea
deanerys'in, ortamı ateşe verme konusundaki sabrını sınayan ve tyrion'un savaş planlarını sekteye uğratan ilk hareket, euron greyjoy'dan geldi. şu ana kadar euron karakterini bir palyaçoya yakın işleyen dizinin, bu bölümde ona biraz çeki düzen vermesi beni memnun eden bir başka olaydı. doran martell'e ihanet eden ve dizinin en boktan oyuncuları tarafından oynanan, sand snakes'in tamamını katletmesini alkış tutarak izledim. önümüzdeki bölüm, cersei'nin, elleria sand'e yapacağı işkenceleri de iple çekiyorum. ccc üşüyoruz doran reis ccc.. sanırım, euron'un bu hareketi, martell ordusunun da sonu olmuş oldu. yani, tyrion'un, başkenti kuşatma planınını tekrar gözden geçirmesi gerek. gerçi, tyrell ordusu tek başına o işi başaracak güce sahip.
euron'un yaptığı gece baskını, görsel açıdan oldukça tatmin edici bir sahneydi. dizinin resmi sitesi, bu baskının narrow sea, yani westeros ile essos arasındaki denizde olduğunu söylüyor. benim anlamadığım şey, 1000 tane gemi, daenerys'e yakalanmadan oraya nasıl çıktı?
şu haritaya bakarsanız, dediğimi daha iyi anlayacaksınız.
geçen hafta, euron, king's landing'teydi ve oradan narrow sea'ye çıkan tek yol, dragonstone'un götünün dibinden geçiyor. dany'nin 3 ejderhası ve yüzlerce gemisi, yanlarından geçen 1000 gemiyi görmedi mi yani? ben mi fazla detaycıyım yoksa dizi mi haritaya hiç bakmıyor bilemedim.
detay demişken, euron'un tayfasının yakaladığı elemanların dillerini kesmesi, euron greyjoy'un gemisi silence'ın, tamamı sağır/dilsizlerden oluşan tayfasına yeni adam alış ritüeliydi. bir de, bu sahne boyunca, euron'un bir kaç kere darbe alıp hiç sallamadığını gördük. bu bana, kitapta, euron'un sahip olduğu valyrian çeliğinden yapılma zırhı hatırlattı. eğer dizi böyle bir detayı da eklemişse, güzel olmuş.
king's landing
daha önce bahsettiğim gibi, cersei'nin kullandığı, "dany, babasının kızı ve vahşi dothraki ve duygusuz unsullied ile sizin memleketinizi talan edecek" söylemi çok yerindeydi. ben olsam, bu siyasete din de karıştırır, "ateş dinini getiriyor" diye de muhafazakar belediyelerin de desteğini alırdım. jaime'nin, randyll tarly'i ordunun başına geçirme isteği de oldukça mantıklı, nitekim tarly, westeros'un en tecrübeli generallerinden birisi. tarly'nin %100 ikna olduğundan pek emin değilim ama sanırım dizinin savaşın taraflarını eşitleme çalışmalarının sonucu, o da cersei'nin yanında savaşacak. (götten 1000 gemi uydurmaktan daha mantıklı bir hareket)
tarly'nin sorduğu, "ejderhalara çare buldunuz mu?" sorusu ve bunun karşılığında ortaya konulan çarenin bir akrep olması beni pek tatmin etmedi açıkçası. qyburn gibi bir karakterden daha büyülü bir çözüm beklerdim. her ne kadar beni tatmin etmese de, westeros tarihinde, 300 yılda sadece 1 kere olmuş olsa da, akrep ile öldürülmüş bir ejderha var. westeros'un işgal eden aegon targaryen'in kardeşi, rhaenys targaryen'in ejderhası meraxes, dorne ile savaşırken akrepten atılan bir bolt ile gözünden vurulup öldürülmüştür. zaten, cersei'nin yaptığı atışın da, balerion'un gözüne isabet etmesi bu olaya bir göndermeydi. ayrıca kitapta, tyrion'un, "bir ejderhanın zayıf noktası, gözüdür" dediği bir bölüm de mevcut. daha önce bahsettiğim, daenerys'e "yeminimi bozdum ağalar!!" dedirtecek olay, büyük ihtimal, ejderhalardan birinin bu silahla öldürülmesi olacak.
winterfell
şu lyanna mormont'un ağzının ortasına bir tane çakacak bir kuzey lordu yok mu yahu? arkadaş, bir kaynak buldunuz mu, karakteri karikatürize etmeden bir bırakın yahu. tamam anladık, güçlü karakter de, her bölüm, bu şırfıntının, kuzeyin lordlarına bağırıp çağırmasını izlemek zorunda mıyız?
ben geçen hafta, "littlefinger karakterini piç ettiler" dediğimde bir kaç kişi "yok etmediler" diye itiraz etti ama bu hafta gördük ki, dizideki littlefinger, jon snow'a gidip "hastayım senin kardeşine" diyecek kadar gerizekalı bir karakter. jon snow'un ne demesini bekliyordu ki kendisi, "al buyur hayrını gör" mü? vadinin ordusunu değil, dany'nin ejderhalarını getirsen, jon snow, sana sansa'yı yar eder mi evladım? bu kız, çaresiz bir şekilde senin eline düştü, o zaman ne sapıklık planlıyorsan yapacaktın. onu önce ramsey'e, sonra jon snow'a vererek ne yapmaya çalıştığını umuyorum diziyi yazanlar biliyordur. çünkü benim hiç bir fikrim yok.
jon'un ortamda olmamasından istifade, önümüzdeki bölüm, senaristler baelish'i bir takım entrikalara sokabilirler. zaten, jon'un kendisini tutup duvara vurduğu sahne ile, ned stark'ın littlefinger'ı, king's landing'te tutup duvara vurduğu sahne birebir aynıydı. o olaydan sonra, ned'e ihanet eden baelish, aynı hareketi jon'a da deneyecek gibi duruyor. yalnız, littlefinger, eğer vadinin lordlarının kendisine %100 bağlı olduğunu düşünüyorsa, burda biraz yanılıyor. vadinin lordu hala robyn aryyn ve onun himayesindeki lordların tamamı, littlefinger'a çok kırılgan bir sadakat ile bağlılar. yani, littlefinger yarın fikrini değiştirip, starklara düşman olmaya kalkarsa, sansa'nın bütün yapması gereken, littlefinger'ın lysa arynn'i nasıl öldürdüğünü vadinin lordlarına açıklamak olur. ondan sonra, littlefinger'ı götünden bloody gate'e asarlar o lordlar. o yüzden, baelish'in kuzeyde pek hareket edeceği bir alan yok gibi duruyor. du bakalım dizi ne yumurtlayacak.
bu arada, jon'un dany'nin davetini kabul etmesinin tartışıldığı sahnede, yohn royce'un, "bir targaryen'e güven olmaz" diye bağırması ilginç bir enstantaneydi çünkü jon da bir targaryen. bana göre, dizinin senaryo yazarlarının en büyük sınavı, önümüzdeki bölüm(ler)de yaşanacak jon-dany buluşması olacak. umuyorum, bu karşılaşmanın nasıl geçeceği konusundan george martin'den yeterince altyapı almışlardır. çünkü, neredeyse 7 sezonun ve hikayenin geleceğinin en kritik karşılaşması olacak.
riverlands
arya'nın nymeria ile karşılaştıktan sonra winterfell'e dönme kararı alacağını düşünüyordum ama ona bu kararı aldıran hot pie oldu. arya'nın yemek yiyiş ver konuşmasının aynı hound'a benziyor olması, dizinin yakaladığı güzel bir detaydı. arya-nymeria buluşması da, korktuğum gibi içimizi ısıtan bir buluşma olmadı. nymeria, "when the winter comes, the lone wolf dies but the pack survives" felsefesine uygun olarak, sürüyle kalmayı tercih etti ve arya'nın ona söylediği "it's not you" lafı, king's landing'te babası ona bir lordla evlenirsin dediğinde verdiği "it's not me" karşılığına benziyordu. arya'nın, nymeria'dan ayrılması onun sürüden ayrıldığı anlamına mı geliyor, yoksa winterfell'e dönmesi onun sürüsüne geri döndüğü anlamına mı geliyor tam olarak bilmiyorum. ikincisi daha büyük ihtimal gibi duruyor ama birincisi doğru çıkıp arya'nın başına bir şey gelirse de şaşırmam.
citadel
sam'in hikayesi iki bölümdür fare doğurmaya devam ediyor. geçen bölümde öğrendiği dragonstone'un, dragonglass kaynağı olduğu bilgisini, stannis zaten biliyordu. stannis'in sağ kolu davos da, artık jon'un ekürisi. bu bilgi neden sam'den gelmek zorundaydı anlamadım. davos, "evet, dragonstone'da bunlardan var" diyemedi mi? sam, bu bölümde jorah'yı dragostone kullanarak tedavi edecek sandık ama adamın bildiği derisini yüzdü. sam'in, karakter olarak ne kadar güçlendiğini göstermesi açısından iyi bir sahneydi ama benim hala jorah'ın işlevinin ne olacağıyla ilgili bir fikrim yok.
bu arada, sam'in, archmaester ebrose'un robert'ın tahta çıkması sonrası yaşanan olayları anlatan kitaba daha şiirsel bir isim koyması teklifi dizideki bir başka ince göndermeydi. bu ismin ne olabileceğini sanırım tahmin etmişsinizdir:
a song of ice and fire - buz ve ateşin şarkısı
--- spoiler ---