Galatasaray Tarihine Adını Sadece Futbolcu Olarak Değil, İnsan Olarak da Yazdıran Efsane: Taffarel
tarihinde sayısız galibiyetler, dünya kupaları olan brezilya milli takımında bugün o başarılarının mimarı olarak orta saha oyuncuları ve forvetler gösterilirken claudio taffarel bu yazgıyı deği$tirmiş ve brezilya milli takım tarihinin efsane kalecisi olarak yerini almıştır. ülkesine binlerce kilometre uzaklıkta 100 yıllık bir tarihe sahip, zaman zaman iyi zaman zaman çok iyi kaleciler görmüş galatasaray tarihinde sadece futbolcu, kupalar kazandıran biri olarak değil insan olarak tarihe geçmiş biridir nam-ı diğer tafo.
90'li yılların başında parma'ya transferine müteakip 2-3 sene kadar parma kalesini korumuştur. sonrasında kısa bir dönem olarak kiralık olarak reggiana'da oynamış ve iyi ki de oynamış. bu kısa süreli reggiana macerası taffarel'in brezilya milli takımına seçilmesine sebep olmuştur. dünya kupasında çok başarılı maçlar çıkarıp kupanın brezilya'ya gelmesinde büyük katkıları olduktan sonra parma'ya geri dönmüştur fakat o dönem için vazgeçilmeyen asprilla-brolin-grun üçlüsüne takıldı. o zamanlar böyle sınırsız yabancı uygulaması olmadığı için tafo'ya tribünleri göstermiş italyanlar. tafo önce kilise takımında santrafor oynamiş ve gol kralı olmu$ ardından da minerio'da 3 sene kadar kalecilik yapmıştır.
galatasaray'a transferi 98 dünya kupasından hemen önce olmuşur. tafo o kupayı da boş geçmemiş, finalde 3 gol yemesine rağmen brezilya'yı finale taşıyanların başında gelmişti. tafo'nun dünya kupasından önce imza atması galatasaray yönetiminin büyük ba$arısıdır zannımca.
3 sene kadar galatasaray forması giyip kalede olduğu bir gün bile taraftarlar acaba dememişlerdir. deprem zamanı evini terk edip havuzda şişme yatakta yatmasından mütevellit kısa süreli bir form düşüklüğü yaşamasına rağmen uefa kupasına giden yolda hem güleryüzü hem de oyunuyla takıma güç verip kupanın alınmasında büyük emeği olmuştur. bugün türkiye sınırları içine giren iki avrupa kupasının alınmasında da tafo'nun önce elleri sonra yüreği büyük etkendir.
florya metin oktay tesisleri ve 300 metre ötede evi arasındaki mesafeyi son model jeepleriyle kateden euro topçularına inat ''o'' her sabah bisikletiyle herkesten önce tesislere girip herkesten sonra da gene bisikletiyle çıkıyordu. kaleci için belki 36-37 yaş çok geç bir yaş değildi. tafo istese milyon euro'lara transferler yapıp oradan oraya koşup kendini sıkmıyabilirdi. fakat ''o'' kendisini iki öz, onlarca evlatlık çocuğuna adamış bir ''insan''dır.