Ezhel'in "Özendirmek" Suçundan Tutuklanmasına Sevinenlerin Kaçırdığı Asıl Mevzular
görebileceğiniz en pasifist, barışçıl insanlardan biriyim. ama "oh iyi olmuş, hak etmiş" diyen cahil muhaliflerin ağzına kürekle vurmak isterdim.
sorsan "düşünce özgürlüğü yok" diye dert yanarlar. sen sadece yazdığı şarkı sözünden tutuklanan birine "oh olsun" diyebiliyorsan, senin demokratlığın da kendine, solculuğun da. o günlerdir salya akıtarak dalga geçtiğin adam gibi kürtaj verebilirsin bence, aranızda bir fark yok: gençlik elden gidiyeah!
uyuşturucu sorunu ya da öyle bir konsept yokmuş gibi davranmak çok işe yarıyor mu sanıyorsunuz? 14-20 yaş arası onbinlerce çocuk ve genç bu batakta zaten. akşamüstü okuldan, sanayiden çıkıp ilk iş bonzaiye sarılıyorlar, olmadı bali çekiyorlar. 15 yaşında bir insanın hayattan beklentisinin kalmamış olması ne demek kestirebiliyor musun? bu çocuk ezhel'i hayatında duymadı. bu çocuk, kapsayıcı olmayan eğitim sisteminin ve eksik sosyal politikaların kurbanı. ezhel'i tutuklamak, pasta yemeyi özendiriyor diye mumu yasaklamak gibi.
adam sizin görmezden geldiğiniz sosyal gerçekliği gözler önüne seriyor. olmayan bir şey yaratmaya çalışmıyor ki. avm'den çıkmadığın ve e333 katkılı hamburgerlerle beslendiğin için gerçeklikten bağın kopuk herhalde. git ankara-iskitler'e falan, alacağın koku "is, pas, kir, kömür, plastik. çöplük, lastik, egzos, esrar" olacaktır. ne bir eksik, ne bir fazla. burayı esrar kokutan ezhel değil ki. adam seni avm ile çevrelenmiş izole hayatında göremeyeceğin bir kültürle tanıştırıyor. her şarkı sözü mükemmel mi, bu kadar uyuşturucu referansı gerekli mi? kesinlikle bence de hayır. ama benim bunu abartılı bulmam, adamın tutuklanma gerekçesi olamaz. beğenmediği kişilerin tutuklanmasından mutlu olanlar beğenmedikleri 3. dünya ülkelerinde yaşamayı bile hak etmiyorlar aslında ya neyse.
bir de müzik türü rap lan. rap yani bu. dünyadaki tüm örnekleri neredeyse böyle underground konular üzerinedir. ingilizcen yeterse şuradaki şarkı sözlerine bi bak, ezhel'in sözleri okul şarkısı gibi gelecek: http://www.xxlmag.com/…/2016/07/rap-lyrics-violent/
sanatın her zaman daha kışkırtıcı, ayar bozucu, tabu yıkıcı olma aralığı fazla olmalı. bir ülkenin gelişmişlik kıstaslarından biri de bu tarz işler üreten sanatçılarına gösterdiği muameledir. en kısa zamanda çıkmasını umuyorum.
bu arkadaşı ve müziklerini bilmiyorum. şimdi internetten baktım, evet içinde ot falan geçiyor. aşırı ayıp. hemen sansürleyelim.
bu hukuksuzluğu desteklemek için aptal olmak gerekir. çünkü aynı zihniyet, yönetime muhalif kitleyi de ceza kanununun 4. bölümünde o piti piti yaparak bir suç seçerek yargılıyor. oradan bir şey bulunamadıysa cumhurbaşkanına hakaret var, suç işlemek amacıyla örgüte üye olma var, var yani...
içinde ot geçen tüm filmleri de yasaklayalım. hatta oyuncularına ve tüm ekibine ülkeye giriş yasakları koyalım. özendiriyor değil mi?
ceza sistematiğinin önleyici bir anlayışı da olabilir. ama ne zamandan beri ülkemizde gerçek suçlara karşılık önleyicilik ilkesi uygulanıyor? başlangıç noktası içinde esrar geçen şarkının yazılmasına kadar mı? yoksa yıllardır devlet içinde örgütlenen dini bir yapının darbe teşebbüsüne kadar mı? sizce hangisi daha önleyici? ve hangisi ülke hukuk sisteminin gerçek karakterini yansıtıyor?
yine son dönemde meslekten ötürü benim de çok hüzünlü hikayelere şahit olduğum, sulh ceza hakimlikleri konusu var. bu hakimliklerin yetkisi, teknik detaylar falan bir kenara, inanın bana yargıtay'dan bile daha fazla. dilediğine dilediği gibi tutuklama veriyor, el koyuyor, salıyor, asıyor, biçiyor, kısıtlıyor, dinlemiyor, incelemiyor. ve bunların karşısında yapabileceğiniz tek şey "bir başka sulh ceza hakimliğine şikayet dilekçesi sunmak".
bir an için bu arkadaşın eyleminin suç olduğunu varsayalım. soruşturmanın yürütüleceği madde, tck'nın 190/2 maddesidir. bu madde, tutuklama halleri ile ilgili cmk'nın 100. maddesinde öngörülen katalog suçlardan değildir. toplum nezdinde bilinen bir şahsın, bu madde sevki ile tutuklanması hukuka açıkça aykırıdır. çünkü yargılamada esas olan tutuksuzluk halleri (tutuksuzluk, adli kontrol) istisna olan ise tutukluluk halidir. ama kararı veren sulh ceza hakimliği olunca insan şaşırmıyor artık. hakimlere hukuk dersi vermeye çalışıyoruz, fakat biliyoruz ki onlar hukuku da çok iyi biliyor.
ayrıca, kendisini dinleyen 8-18 yaş arası kitleden bahsedilmiş ekşi sözlük'te. bu kitlenin, şarkı içindeki ögeleri benimsemesi, ailesinin, çevresinin ve kendi kişilik oluşturma aşamasının yarattığı bir defodur. ulan ben de kahvaltıda eroine ekmek banan, birçoğu mefta olmuş adamları dinliyorum yıllardır, "şundan bi' içeyim hele eheh" demişliğim yoktur. sanata doğru bir bakış açısı kazandıramamak sanatçının değil, çocuğun ve yakın çevresinin bir eksiğidir. aynı mantıkla mona lisa'ya bakıp otuzbir çekebilirsiniz.