Düşündüğünüzden Çok Farklı Gerçeklerle Uzay Tam Olarak Ne Kadar Soğuk?
evet uzay soğuktur ama niye ya?
uzay olağanüstü derecede soğuktur ama bu sizin uzay boşluğunda gezinirken aniden donacağınız anlamına gelmez. hatta oda sıcaklığında ısı kaybeden bir bardak su kadar sakin olursunuz. sadece termal/kızılötesi yollarla ısı kaybedeceğiniz için, uzay boşluğunda savrulmak sizin için, bir yaz akşamı terasta çayınızı yudumlarken hafif ürpermenizi sebep olacak bir serinlik hissinden öteye geçmez. ama eninde sonunda bu et/kemik bedeniniz -270 dereceyi görecektir. hatta mutlak sıfırı.
daha önce yayınlanan birçok makalede, derin uzayda, ortalama sıcaklığının 2.7 kelvin(-270 derece) olduğu belirtildi--mutlak sıfır/ –273 derece zaten arkadaşım. evrende var olan en soğuk ortamdan 3 derece yüksek bir ortama nasıl soğuk değil dersin? helyum gazı bile
(-273)'de sıvı hale geliyor ( (bkz: süper akışkanlar))
günlük deneyimimizde, dokunduğumuzda bize ısı veren maddelerin, sıcak olduğunu düşünüyoruz. tersine, bizden çok fazla ısı alımı yaparsa da soğuk olduğunu. bir bardak kaynar suyun, nasıl olurda oda sıcaklığında kaybettiği ısı, uzayda kaybettiği ısıdan daha fazla olur?madde -270 derecelik bir ortamda, dünyadaki bir ortama göre nasıl daha yavaş ısı kaybeder? aniden donması gerekmez mi? maalesef düşündüğünüz gibi olmuyor. çoğu insan için, işte kafa karıştırıcı nokta bu.
uzaydaysanız, etkili bir şekilde herhangi bir şeye dokunamıyorsunuz demektir. bu nedenle iletkenlik veya konveksiyon yoluyla ısı transferi yoktur
burada ısı transferi işlerini radyayon/kızılötesi ışıma yapar.
termal radyasyon önemlidir, bu transfer yeryüzündeki nesneler için de geçerlidir.
tüm nesneler her zaman kızılötesi enerji yayar.
dünya'da neredeyse bunu hiç fark etmeyiz. çünkü çoğu durumda bu termal radyasyon, doğrudan fiziksel temas yoluyla çevremizdeki hava ve suyla değiştirdiğimiz enerjiye kıyasla küçük bir enerji akışıdır.
ateş gibi güçlü bir ısı kaynağına yakın olduğumuzda kızılötesi radyasyonun farkına varıyoruz. bir yangın sizi doğrudan temas yoluyla yakar, ancak yeterince sıcak bir ateş (veya alan ısıtıcısı), sizi temas etmediğiniz halde bile ördek gibi kızartabilir.
hayvanlar tarafından yayılan kızılötesi ışınım, bir kızıl ötesi kamera ile tespit edilebilir. termal radyasyon, ısı iletimi ve termal iletkenlikten farklıdır - ışıl ışıl yanan kızılderili ateşi yakınındaki bir kişi, çevredeki hava çok soğuk olsa bile, yangının yaydığı enerjiyi hisseder.
termal radyasyon , madde içindeki yüklü parçacıkların ısıl hareketi tarafından üretilen elektromanyetik radyasyondur. mutlak sıfırdan büyük bir sıcaklıktaki tüm maddeler termal radyasyon yayar.(termal kameraların karanlıkta nasıl görüş imkanı verdiğini düşünüyordunuz)
karanlık, ışığın yokluğu demektir. soğukluk ise ısının/enerjinin yokluğu. yani hiçbir ısı kaynağı/akışı/transferi/radyasyon yoksa, ortam -273 deredir
evrende bu sıcaklığın altına inilememesinin sebebide budur. tek bir ışık fotonunun dahi uğramadığı bir karanlıktan daha karanlık bir şey olabilir mi?
galaksiler arası boşlukta seyahat eden biri için, yakınlarda radyasyon kaynakları yoktur. tek radyasyon, big bang'ten kalan kozmik arka plan radyasyonudur. tüm ısı yayılmıştır. derin uzayda, galaksiler arası boşlukta ısı -270 derecedir. mutlak sıfır (-273 derece) ile arasındaki 3 derecelik fark, büyük patlamadan gelen evrendeki artık "ısı" yüzündendir. evren genişledikçe yavaş yavaş soğumaya devam ediyor.
uzay alanının kendisinin gözlemlenebilir bir sıcaklığa sahip olmadığını söyleyebiliriz, çünkü bu sıcaklığın sergileneceği bir kütle yoktur. ancak alan, radyasyon yoluyla sıcaklığın kolayca iletilmesini sağlar.
tabii uzayın soğukluğu nerede olduğunuza göre de değişir.( yıldızlara yakın, yada uzak) uluslararası uzay istasyonunun bulunduğu yerdeki düşük yörüngede, eva yapan bir astronot, -122 derecelik karanlık ve +122 derecelik doğrudan güneş ışığındaki sıcaklıkla yaşayabiliyor.
şimdi gelelim uzay boşluğundaki çılgın astronota
uzayda korumasız bir insanın havaya uçması ya da patlamasıyla ilgili ortak imgeler aslında bir efsanedir. vakum etkisi altındaki uzayın hızla ölüme neden olacağından şüphe edilmez olsa da, kanın beyindeki ve vücudun diğer dokularına taşınması için oksijen bulunmadığından tamamen oksijen eksikliği yüzünden beyin yaklaşık 30 saniye içinde kapanır ve kişi bilinçsizleşir. beş ila yedi dakika sonra genellikle irreversibl beyin hasarı oluşur. daha fazla zaman geçtikçe, daha fazla beyin dokusu ölecek ve tam beyin ölümü genellikle 15 dakika içinde gerçekleşecektir.
uzay boşluğunda yalnızlık, vücut sıcaklığınızı uzaklaştıracak hiçbir şeyin bulunmaması demektir. yani çok soğuk olmasına rağmen bu sizi soğuktan öldürmez demektir. uzaydaki bir nesne şu anda yaptığınız gibi ısı yayar. ancak bu kızılötesi tarafından ısıtılacak hava olmadığı için, enerji sonsuz evrende kaybolur. bir yıldızın yakınında olmadıkça, herhangi bir nesne gerçekten de çok çok soğuk olana kadar enerjiyi yaymaya devam edecektir ki bu da astronotun donması için çok uzun bir süre alır.. vücuttan çıkan radyasyonel ısı transferi fark yaratacak kadar hızlı gerçekleşmez. cildiniz; vücudunuzdaki sıvıların kaynaması için düşük basınç uygulanmasını önlemeye, siz oksijensizlikten ölünceye kadar yeterlidir.
nefesinizi tutmazsanız, yaralanmamış olarak yaklaşık 30 saniye hayatta kalırsınız demektir. nefesinizi tutarsanız, basınç farkından dolayı akciğer hasarına maruz kalırsınız ve buda daha hızlı bir ölüm demektir.
bir şekilde oksijen eksikliği sizi ilk öldürecek etkendir. bir çeşit nefes alma aparatınız varsa (bu, akciğerlerinizi aşırı basınçlandırmamak üzere tasarlanmıştır) muhtemelen uzun sürebilir, ancak uzay boşluğu sağlığınız için kesinlikle iyi olmayacaktır. sizi öldüren güneş yanığı bile olabilir.
gizmodo, popüler kültürde uzay boşluğunda ölme sahnelerinin eğlenceli bir listesini yayınladı. en kötüden, en mantıklıya doğru bir sıralama.