Dünyanın En Tuhaf Ölümlerinden Biri Olarak Kabul Edilen Olay: Psikojenik Ölüm
bu terim ilk defa kore savaşı sırasında, toplama kamplarında mahkûm edilen askerlerin bir anda yemeden içmeden kesilmeleri, konuşmayı bırakmaları ve takip eden günlerde hayatlarını kaybetmeleri ile dr. john leach tarafından ortaya atılır.
leach tarafından yürütülen araştırmaya konu olan askerler, ona göre ölüme sürüklenmelerine neden olan travmanın ve ardından gelişen depresyonun duygusal olarak katlanılmaz ağırlığını kaldıramamışlardır. askerlerin savaş sırasında gördükleri vahşetin baş döndürücü etkisi onları, önce uçurumun kenarına getirmiş ardından düşmelerine neden olmuştur. dünyanın en tuhaf ölümleri olarak görülen psikojenik ölümler genellikle verimli ve mutlu bir hayat yaşama umudunu tamamen yitiren kişilerde ve özellikle kişinin asla iyileşemeyeceği kadar güçlü travmatik bir şoktan hemen sonra bir hisle birlikte meydana geliyor. kişi, bu durumda intihar etmiyor sadece çaresizlikten ölüyor, travmatik deneyimden geçtikten günler ya da haftalar içinde.
psikojenik ölüme başka bir örnek de yerli bir kadının yanlışlıkla, ülkesinde "tabu" olarak görülen bir yerden, yediği meyve sonrasında meyvenin "yasak" bir yerden geldiğini öğrenene kadar sağlığının iyi olmasına rağmen yasak olduğunu öğrendikten 24 saatten daha kısa bir sürede ölmesidir. başka bir deyişle, travmanın ve ardından gelişen depresyonun duygusal yükü o kadar ağırdır ki özne aktif olarak kendi canına kıymıyor, sadece kendisiyle olan kavgasını bırakıyor. yani yerli kadının inancı aynı zamanda ölümüne nedeni oluyor.
psikojenik ölümlere getirilen nörobiyolojik yaklaşımlar arasında travmanın ardında yatan nörofizyolojik koşulların herhangi bir varlığının söz konusu olmadığıdır. yani çok güçlü ve sağlıklı biri, hayatının bir noktasında böyle bir travma ile benzer bir son yaşayabilir (elbette değerlendirme her kişiye bağlı olarak değişecektir çünkü bazı insanlar için fiziksel acı psikolojik olmaktan çok daha tahammül edilebilir olabilir).