Ayak Serçe Parmağımızı Sehpaya Vurduğumuzda Neden Abartılı Bir Acı Hissederiz?
ayak parmağını sehpanın kenarına vurduğunuzdaki acıyı bilirsiniz değil mi?
ne orul orul orospu çocuğu bi acıdır... neredeyse hiçbir acıya benzemez.
sebebi; el ve ayak uçlarında, beyne acı ve tehlike hissiyatını gönderen acı reseptörü (nociceptor) yoğunluğunun ve tipinin vücudun diğer yerlerindeki acı reseptörlerinden farklı olmasıymış.
ayak ve el parmaklarındaki acı reseptörleri (özellikle ayakların çıkıntı noktalarında, buraya döneceğiz tekrar) normal reseptörlerden çok daha hızlı şekilde beyne acı hissini iletebiliyormuş (vücudun diğer yerlerine nazaran 10 kat daha hızlı).
bunun sebebi nedir peki?
evet bildiniz: cevap yine evrim.
atalarımızın el ve ayakları sürekli doğayla temas ettiği (özellikle ayaklar) ve küçücük bir kesiğin bile enfeksiyon kaparak kişinin ölümüne yol açabildiği zamanlarda, hayatta kalmamızı sağlamış.
en ufak bir tehlike anında açılan hava yastığı gibi düşünebiliriz bu acı reseptörlerini.
çıplak ayakla gezen atalarımızın tabanındaki ve parmaklardaki bu reseptörler sayesinde (evet doğru bildiniz ayak altının fazla gıdıklanma sebebi de aynı şey), atalarımız hayatta kalabilmiş ve bu bilgileri sonraki nesillere geniyle aktarabilmiştir. evrim artığı olarak görünse de, zamanında hayat kurtarmış bir özellik.
not: işbu yazı, ayağıma giren hayvan gibi bir deniz kestanesi dikenini çıkardıktan sonra yazılmıştır. deldi geçti resmen şerefsiz!