Kadınların Fiziksel Egzersizden Aldığı Faydanın, Erkeklerin Aldığından 2 Kat Fazla Olması
kadınların erkeklere göre egzersizlerden aldığı maksimum faydanın neredeyse iki katı olması ufkunuzu açabilir. bu üzücü bilgiyle birlikte biraz iki cinsiyet arasındaki ilginç özelliklerle ilerleyelim.
ne demek şimdi bu?
araştırmaya göre erkeklerin haftalık 300 dakika orta-ağır şiddette egzersiz yaptığında aldığı sağlıksal (daha çok kalp sağlığı odaklı) faydayı kadınlar, 140 dakika aynı şiddette egzersiz yaparak alabiliyor.
makalede örneklendirilmiş durum: "halter veya temel vücut egzersizleri gibi kas güçlendirici aktiviteler söz konusu olduğunda, erkekler haftada üç seans yaparak en yüksek faydayı elde ederken, kadınlar da haftada yaklaşık bir seanstan aynı miktarda fayda elde etti."
bir de ölçmüşler artık nasıl ölçtülerse: "ilginç bir şekilde ölüm riski kadınlarda %24, erkeklerde ise %15 azaldı." erkeklerin suçu nedir ey düzen!
bunla kalmakla da bitmiyor... buradan hareketle çeşitli bilgilerle devam
erkeklerin daha sık yaşadığı kalp sorunlarını kadın popülasyonu daha az yaşamakta. buna neden olan şey ise östrojen! östrojenin kadınları, özellikle menopoz sonrası dönemde, kalp hastalıklarından koruyabileceği biliniyor. östrojenin kolesterol seviyelerini düzenleyebileceği ve damar duvarlarının esnekliğini artırabileceği düşünülmekte.
burada doğanın da dengesinden söz etmek lazım
erkek güçlü yaşar, kadın uzun yaşar. bu yüzden kadınlardan erkeklere nazaran engellilik, erkeklerden de kadınlara nazaran hayat sigortasına daha fazla ödeme yapması istenir (kaynak 1)(kaynak 2). ve erkeğin enerjiye çok daha fazla ihtiyacı vardır çünkü erkek fiziksel olarak daha aktif yaşayacak şekilde evrimleşmiş bir insan cinsiyeti. dolayısıyla yukarıda bahsedilen egzersiz takası biraz erkekleri dumura uğratıyor. daha fazla enerjiye, dolayısıyla daha iyi işleyen bir kalp ritmine ihtiyacı var fakat kadının 1x egzersizle elde ettiği faydayı 2x egzersizle elde etmek zorunda kalıyor :)
tabii doğa kadınlara da faturayı kesmiş durumda. kadınlar erkeklere göre kronik hastalıklara ve otoimmün hastalıklara çok daha yatkın. bana göreyse ömrü uzun olanın kronik hastalığa yatkın olması da doğal (bu kısım bir miktar teselli içeriyor azıcık).