Anno 1800 Oynarken Sizi Çok Rahatlatacak Bazı Taktik ve Tavsiyeler
Verimli iş yapabilmek için
ticaret odası başkanlığına bağlı en sevdiğim 2 kişiden bahsedeyim biraz da :) bir bileşeni değiştiren elemanlar sınıfından ikisi de. birisi kürk üretiminin pamuklu kumaş yerine koyun yünü ile yapılmasını sağlıyor ki bu size yeni dünyada onlarca pamuk tarlasının kapladığı alandan ve işçiliğinden ve nakliyesinden kurtarıyor. veli nimet resmen bu eleman. pamuk ekmeye gerek kalmıyor. eski dünyadaki koyunlarınızdan yün çıkarsanız yeter kürk için. hatta ve hatta bu elmanın bir üst amiri var o da kürk için avcı kulübesi gerekmez hacı abi diyor. sen bana demir madeni ve koyun yünü ver ben sana yardımcı olurum kürk imalatında diyor. böylede avcı kulübelerinden de kurtuluyoruz. bahsetmek istediğim ikinci en bomba bileşen değiştiren adam ise konserve imalatı için sığır etine gerek yok domuzla çözeriz bu işi diyen kadın bizi sığır çiftliklerinden kurtarıyor. hatta bu hanımefendinin de bir üst amiri var. ki kendisi, ne sığır eti ne de bibere gerek var diyor. böylece hem sığır çiftliklerinden hem biber tarlalarından hem de demir yiyen mutfaklardan kurtuluyoruz. sadece son aşama olan konserve fabrikası tek başına yetiyor. velhasılı "bir bileşeni değiştiren" elemanlar çok faydalı.
ben docklands paketini yeni aldım. eskiden ne amelelikler yapıyormuşuz... şimdi oyunun başlarında sabuna abanıyorum. gemiler dolusu sabun ihraç etmekten sabun baronu oldum. kaptan tobias bana "limana yanaşıyorum hacı şakir " diyor. sonra gözlük cep saati ve nihayetinde buhar motoru, ki özellikle de gramofon ihraç ederek bayağı bir rahatladım. bol bol demir bakır çinko pirinç levha ithal ediyorum ki böylece hammadde ithal edip bitmiş ürün satarak kendi kendini besleyen güzel bir döngü harika bir ekonomi sistemi kurmuş oluyorsunuz. bu oyunda yapılabilecekleri şu ülkede yapamadılar ya yıllardır neyse...
Düşmanın ana adasını ele geçirmek için
bugün keşfettiğim pratik bir yolu anlatayım. en güçlü savunmaya sahip düşmanın bile ana adasını ele geçirmek için 20-30 tane battleship basmaya gerek yok. hayvan gibi büyük bir donanmaya abanıp da gemi başı azalan honour point kaybetmeyin. onun yerine sermayeniz güçlüyse -ki zaten dev bir filo oluşturacak adamın sermaye akarı kuvvetlidir- yapılacak iş şu korsanlar ile ticari ilişki başlatıp onlardan 15-20 tane altın renginde torpido satın alın. 3500 damage vuruyor bu torpidolar. mor renkli kare içerisinde altın renginde baş kısmı beyaz torpido. ben bunların 1 tanesini en s*kik gulet savaş teknesine kuşanıp düşmanın koca battleshipini patlattım. işte bu torpidolardan kuşanmış en dandik monitör geminize bile donatsanız düşmanın tüm savunma toplarını ana rıhtımını big betty topunu bile çok uzaktan hiç düşmanın vuruş menziline girmeden torpidoyu hedefe gönderip ana adasını savunmasız hale getirirsiniz. böylece 20 tane altın torpido ve 2-3 tane en ucuz savaş geminiz ile ana adayı çok rahat ele geçirirsiniz.
ek olarak bir taktik daha: 7 tane siyah korsan bayrağı satın alıp 7 geminize takıp ve 7 gemiyi de bahsettiğim torpidolarla donatıp ticari ilişkinizin olduğu rakibinize hiç savaş ilan etmeden ana veya herhangi bir adasını ele geçirebilirsiniz. korsan bayraklarını aktif edince 30dk süreniz var. 10dk da bitiyor adanın işi zaten. ilişki seviyeniz 90 ise -30 düşmesine rağmen yine ticari ilişkiniz devam ediyor. rakip sizi düşman olarak tanımlandıramıyor. korsan bayrakları yüzünden.
bilançonuzun hep artıda olmasının asıl yolu
evet halkın ihtiyaçlarının tamamını karşılayıp gemi satarak para kazanabilirsiniz ama bunlar pasif gelir/gider dengesinde artıda kalmanızı sağlamayabilir. bende sağlamadı en azından. yavaş ilerlemeyi seviyorum, daha investorlar açılmadı. 1500 enginarım bile yok.
para olayının sorun olmaktan çıkmasını istiyorsanız elinizdeki paralarla rakiplerinizin ana adalarından hisse alın. paranız oldukça bunu yapın ve rahat edin. oyunun başından beri neredeyse hep kırmızıda mücadele eden ben şu anda +50k seviyesine geldim, oh be.
"artık gemi de satmıyorum, hayvan gibi filo yapıp o küstah teyzeye dalacam eninde sonunda" diye yazacaktım ama influence diye bir mekanik daha var ve oyunun başından beri hiç bir zararını görmediğim bu şey meğer gemi, müze bölümleri, hayvanat bahçesi bölümleri ve daha bir sürü şeyi yapmanıza sınır koyuyormuş. üzdün enflüans. bu arada hisse almak da enflüanstan yiyormuş galiba. hay sıçam. demek ki gereksiz hisse almamak gerekiyor.
neyse çinli karının ele geçirdiğim ana adasındaki petrol kaynaklarını sömüreyim ben şimdi.
ekleme: +100k'yı geçtim. fakat bunun asıl sebebi yaşlı karının ana adasını sömürmem. o adayı ele geçirsem kârım anında +7k'ya düşüyor. herkesin her isteğini karşılıyorum ama kazanabildiğim para ancak bu kadar. investorlar sigara ve çikolata istemeye başladı en son dün akşam. ondan sona da pek bir şey kalmıyor sanırım vanilya oyunda. umarım devam etmekte olan save'e dlc'ler eklenebiliyordur, yoksa yeni oyuna başlamaya üşenebilirim.
Son bir uygulama tavsiyesi
anno 1800, oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız, en iyi micromanagement oyunlarından biridir. hatta daha doğru ifadeyle en iyisidir.
bu oyunu anno 1800 companion tool'u kullanarak oynamanızı öneririm. aksi halde ipin ucunu kaçırmak işten bile değil. çoğu zaman bir problemi çözmeye çalışırken, başka bir problemin içerisinde kaybolduğumu fark ediyorum. bu tool işinizi epey kolaylaştırıyor. ios ve android için telefonunuza indirebilirsiniz.