Yahudiler Mezar Ziyaretinde Çiçek Yerine Neden Taş Bırakır?
yahudi mezarlığını ziyaret ettiğimde gözüme bir şey çarptı: mezar taşlarının üstünde ufak ufak taşlar vardı. başta çok dikkat etmedim, herhalde önemli bir şey değildir diye düşündüm. ama sonra fark ettim ki neredeyse her taşın üstünde minik minik bir sürü vardı. biraz araştırınca aslında öylesine bir şey olmadığını öğrendim.
öncelikle ilk aklıma “acaba bu holokost sonrası mı başlamış?” sorusu geldi. çünkü taşları görünce ister istemez anıt fikriyle bağdaştırıyorsun. ama işin aslı tam olarak öyle değil, gelenek çok eski. eskiden mezarlar sadece toprak yığından ibaretti ve zamanla dağılıp kaybolabiliyordu. insanlar da mezarın üstüne taş koyarak onu sağlam tutmaya çalışırlardı. bu fikir zamanla sadece mezarı korumaktan çıkıp, hatırlama ve anma anlamı taşıyan bir nevi ritüele dönüşmüş.
mezar taşlarının üstüne bırakılan taşların zamanla anlamı şuna dönüşmüş. çiçek solar, parşömen yanar, ahşap çürür ama taş kalır. taş koymaktaki amaç hani bak “buradaydım, seni unutmadım, anın silinmeyecek” demek. aynı zamanda bunun ölenin ruhuna huzur verdiğine inanılır. ziyaret eden herkes taş bıraktığında da bunlar birleşip küçük bir anıt gibi olur, yani hep birlikte hatırlamanın sembolü haline gelir.
yetti mi, hayır. hadi çiçeği anladım, solduğu için tercih edilmiyor ama neden taş? sağlam olması dışında farklı bir anlamı var mı? var, hemen anlatayım;
taşın yahudi kültüründe derin bir anlamı var. tora'da ve tevrat'ın diğer bölümlerinde
tanrı=kaya metaforu sık sık görülüyor, ibranice'de bunun kelimesi “tsur”. mesela “o mükemmel bir kayadır, bütün yolları adildir” diye geçiyor. yani burda aslında kaya sadece bir taşı değil aynı zamanda değişmezliği, kalıcılığı ve güvenilirliği temsil ediyor. kısacası, taş koymak sadece “ben buradaydım” demekten ibaret değil aynı zamanda öleni hatırladığını ve bunu sessizce, anlamlı bir şekilde tanrı'ya da gösterdiğini anlatıyor. yani basit gibi görünse de aslında hem saygı hem de kalıcı bir hatırlama oluyor.