Uzun Süreli İlişkinin Sırrı İçin Kafalarda Soru İşareti Bırakmayacak Öneriler
uzun süreli ilişkinin üzerinde durduğu 2 büyük sütun var:
1-ilişkiye başlarken bireylerin kişilik özelliklerinin uyumlu olması,
2-bireylerin partnerlerini ilişki boyunca nasıl destekledikleri veya köstekledikleri.
ilk önce kişilik özelliklerinden bahsedelim.
öncelikle şu teoriden bahsedelim (bkz: beş büyük faktör kuramı)
https://tr.wikipedia.org/…faktör_kuramı_(psikoloji)
https://en.wikipedia.org/…g_five_personality_traits
bu psikoloji teorisine göre insanlarda düşük veya yüksek olarak puanlanabilecek 5 ana kişilik boyutları var. bunlar şu:
açıklık (openness) - yeni ve sıradışı fikirlere açıklık veya geleneksellik, değişik deneyimlere karşı duruş, yaratıcılık.
sorumluluk (conscientousness) - öz disiplin, sorumlulukları yerine getirmeye verilen önem, çalışkanlık, planlılık, hazırlıklılık, düzenlilik.
dışadönüklük (extraversion) - içe veya dışa dönüklük. insanlarla birlikte çalışmaktan iletişim kurmaktan zevk alma, enerjiyi dış kaynaklarda veya iç kaynaklarda arama, derin ve az sayıdaki deneyim veya daha sığ ve daha çok sayıdaki deneyim...
uyumluluk (agreeableness) - insanlara daha kolay inanma, empati ve sempati yeteneği, nezaket, şefkatlilik, bencillik, şüphecilik,
duygusal denge (neuroticism) - strese karşı yüksek veya düşük tolerans, sabırsızlık, anksiyete, evham, umursamazlık, rahatlık, çelik gibi sinirlere sahip olmak.
örneğin uyumluluk skalasında düşük çıkarsanız şüphecilik, empati yoksunluğu, nezaketsizlik, aklındakini doğrudan söylememe, bencillik gibi özellikler gösterirken yüksek çıkarsanız insanlara otomatikman güvenme eğilimi, dobralık, şefkat, nezaket vs gibi eğilimlere sahipsiniz demektir.
meraklısına bedava test sürüyle var nette:
https://www.truity.com/…/tests/big-five-personality
şimdi...
uzun süreli ilişkiyi hedefleyen iki bireyde aynı skalada çok ters noktalarda duruluyorsa, örneğin birisi içedönük ama diğeri çok dışadönük ise bu kişilik özellikleri sürtüşmeye sebep olacaktır.
içedönük kişiler dışadönüklerin zevk aldıkları kalabalık ortamlardan çok çabuk yorulurlar. 2 yaşında bir cocukla restorana gittiğinizi düşünün - 30 dakika falan sonra çocuga ne yapsanız artık iradesiyle sakin oturmak onu yormuş olacaktır ve huysuzluk mutsuzluk başlayacaktır. yetişkin insanlarda da benzeri bir durum var. doğal kişilik özelliği olmayan bir şeye zorlandığı takdirde (dışadönükler için izole ortamda uzun zaman geçirmek gibi) iradesi ekstra çalışacağı için daha çabuk yorulacaktır.
halbuki ilişkinin eforsuz akması gerekmektedir.
ya da sorumlulukta yüksek puan alan bir erkek ve düşük puan alan bir kadının birlikteliği erkeğin kadını dağınık ve pasaklı bularak zihnini yormasına, kadının da erkeği fazla titiz bularak zihnini yormasına sebep olacak, sürtüşmelere sebep olacaktır.
bu uç örnekleri anlaşılması için veriyorum bu arada - yoksa insanlar bu kadar siyah beyaz elbette değil.
kimse her zaman ve daima şefkatli olmadığı gibi kimse her zaman bencil ya da titiz ya da ne bileyim şüpheci değil. bunlar yaşla, yetiştirme ile, travmalar veya bilinçli eforlar neticesinde değişebilen özellikler.
özetle eğer temelde çok farklı insanlar iseniz, ilişkinin uzun süre yürümesi zor.
birlikte olduğunuz insanın bu özelliklerinin farkında olmanız, ileri vadede artık birikmiş mutsuzluğunuzun büyük travmalara yol açmasını engeller.
özetle karşınızdakini objektif olarak değerlendirip tanımaya çalışın.
ikinci büyük sütuna gelelim.
ilişkilerdeki destekleyici veya köstekleyici hareketler.
insanların aslında bir şeyler öğrenirken fareler ya da köpeklerden çok farkı yok.
size klinik araştırmalarda farelere nasıl numara öğrettiklerini anlatayım mesela.
diyelim farenin 4-5 basamaklı merdiveni tırmandıktan sonra bir kola basarak yem almasını istiyorsunuz.
bunu fareyi elle oraya koyarak elini kola yaslayarak öğretemezsiniz.
yapılması gereken şey - fare şuursuzca dolaşırken sabırla beklemek ve fare merdivenin ilk basamağına ayağını attığı anda ona ödül maması vermek.
bunu ilk basamağa elini koymayı öğrenene kadar tekrar etmek.
sonra ilk basamağa basınca değil, 2. basamağa basınca ödül maması vermek.
sonra 3., sonra 4.
sonra yine bekleyerek es kaza ayağını yem koluna yaslamasını beklemek.
köpeklere numara öğretmek de benzeri bir işlem. adım adım. ufak adımlar ve ödüllerle. patisini uzatmasını istediğiniz köpeğin patisini elinize alıp mama veriyosunuz. sonra elinize almıyorsunuz ve patiyi kendisi versin diye bekliyorsunuz, verdiği zaman ödül veriyorsunuz.
şimdi insanlara dönelim.
normalde neye meyilliyiz?
anormalliği görmeye ve tepki vermeye.
yani dağınık eve tepki verme ihtimalimiz, toplu eve tepki verme ihtimalimizden çok daha yüksek.
peki bu neye sebep oluyor ?
evi derleyip toplayan ve arzulanan bir davranışta bulunan kişinin bu eforunu görmezden gelmemize,
dağınık bırakan kişiye olumsuz bile olsa bir tepki vermemize.
halbuki yapılması gereken; olumsuz davranışta herhangi bir tepki vermeyerek görmezden gelme ve doğru davranışı yaptığı takdirde ödüllendirmek.
zira kötü tepki bile, sıfır tepkiden daha tercih edilen bir şey.
küçük cocukların nasıl herhangi bir tepki almak için yaramazlık yaptığını düşünün.
cocuklarla olan ilişkinizde, partnerinizle olan ilişkinizde, iş arkadaşlarınızla olan ilişkinizde bu yöntem geçerli.
cocuga odasını toplatmak için "odanı topla" demeniz 4-5 yaşında bir cocuga cok şey ifade etmiyor.
ama şu çok şey ifade ediyor :
1-yerdeki legoyu görüyor musun? evet - aferin.
2-yerdeki legoyu alabilir misin? evet - aferin
3-şimdi legoyu kutusuna koyabilir misin? evet- aferin
4-şimdi kutuyu alıp oyuncak dolabına koyabilir misin? evet - aferin
5-şimdi yatak örtünü eline alabilir misin? evet- aferin
6-şimdi örtüyü yatağa örtebilir misin? evet- aferin
...
adım adım. ödüllendirerek.
iyi eforları görmezden gelinen, kanıksanan ama kötü yaptığı şeyler iyi olmasa bile kötü tepki alan bireyler sadece tepki alıp birileri için önem teşkil ettiklerini teyit etmek için kötü hareketlere devam edecekler.
yeterince ödüllendirilmeyen bireyler oyunu bırakır. çünkü canlıların çoğunda çok temel bir "adalet" bir "ahlak" olgusu var.
yine farelerden bir örnek vereyim - genç erkek fareler oyun oynarken - ki biz insanlara çok benzeyen şekilde - güreşirler.
ancak farelerden biri diğerinden 10% daha iri ise her seferinde küçük fareyi yenebilir.
ancak araştırmalarda görülüyor ki - eğer büyük fare küçük farenin yenmesine en az 30% oranda izin vermezse - yani 10 güreşmenin 3ünü bilerek kaybetmez ise, küçük fare "burada adaletsizlik var" diyerek bu fareyle oynamayı bırakıyor.
hayvanların çoğunda böyle bir adalet ve hakkaniyet duygusu var.
bizde de var.
iyi eforları ödüllendirilmeyen, görmezden gelinen bireyde de var.
kötü eforları görmezden gelinen, kötü tepki bile almayan ama iyi eforları ödüllendirilen bireyler o ödülü tekrar tekrar alabilmek için istenen davranışı hevesle yapmaya devam edecekler.
partnerlerini bu şekilde destekleyen, kösteklemeyen kişilerin ilişkisi sağlıklı olacaktır.
bu iki ana kaideyi tutturan ilişkiler uzun ve mutlu sürer.
mis gibi bahar. şimdi gidin sevgili yapın. var olana iyi davranın. arızaysa basın tekmeyi gitsin. sonra yeni sevgili yapın.
sonbaharda terk edilince görüşürüz. kıps.