Uzun Bir Süredir Başarıya Hasret Olan Fenerbahçe'nin Esas Sorunu Nedir?
ülkemiz spor alanında akademik çalışmaların yoğun yapıldığı bir ülke olsaydı fenerbahçe çok önemli bir çalışma konusu olurdu. bizim kulübü birçok farklı disiplinden uzmanların bir araya gelip incelemesi gerekiyor. fakat adım gibi eminim ki onlar bile için işinden çıkamayıp benzin döküp yakın bu kulübü diye tavsiye vereceklerdir.
bir kere fenerbahçe'nin en önemli sorunu her zaman yönetimi olmuştur. bugün ali koç yönetimi sportif anlamda başarısız, peki 1998'e dönelim. aziz yıldırım dönemi çok mu başarılıydı? hayır, o zaman da değildi. 20 senelik bir periyotta 6 şampiyonluk var. 3 sezonda bir şampiyon olunmuş. bu başka bir takım için kötü bir tablo olmayabilir. beşiktaş'ın da performansı bundan farklı değil, ya da gs için çözüm her zaman terim'dir örneğin. fakat son dakika şampiyonluk kaçırma, iddialı kadrolarla şampiyon olamama gibi faktörleri de hesaba kattığınızda fenerbahçe'nin hayal kırıklığı bambaşka oluyor.
sorum şu; aziz yıldırım yönetimi tesisleşme işiyle kafayı bu kadar bozmasa, şahsi meseleler yüzünden teknik direktör kıyımları yaşanmasa, inat uğruna transfere saçma sapan milyonlar dökülmese, basketbolda olduğu gibi doğru işi doğru kişiye emanet edebilse durum farklı olmaz mıydı? kesinlikle olurdu tabii ki ancak yönetim o kadar diktatörleşmişti ki yapmadıklarının hesabını vermek bir yana dursun; zaten yapması gereken olumlu şeyleri bir lütuf gibi sunuyor, bunları biz yaptık, biz bu kulüp için hapis yattık diyor ve kulubü geri götürüyorlardı.
uzun uzun anlatmaya gerek yok. mevcut yönetim de giderek bu zihniyetin bir uzantısı haline geliyor. yine bir tek adamcılık, yine giderek azalan liyakat. aziz yıldırım'ın sporu bırakıp tesisle uğraşması gibi ali koç ve yönetimi de geldiğinden beri taraftarlara borçtan ve bilançodan bahsedip duruyor. sportif konulardaki beceriksizliklerin kılıfı olarak da geldiklerinden beri ekonomiyi düzeltmekle uğraştıklarından dem vuruyorlar. onlar da bunu bir lütuf gibi sunmaya başladı. yapılan anlamsız transferlerin, her sezon gönderilen hocaların, takımın şampiyonlar ligi'ne gidememesinin, sponsor bulamamasının maliyeti ekonomiyi olumsuz etkilemiyor mu? bunlar hiç konuşulmuyor.
bu tavır meselesi planlamaya da sirayet etmiş durumda. ali bey geldiği günden beri her sezon yeni bir şey deniyor. ve ne hikmetse her sezon o yeni yapılacak şey doğru olacakmış gibi parlatılıp satılıyor. bir önceki sezon neden yanlış yapıldı, bunun hesabını kimse vermiyor. sportif direktör+genç yabancı hoca, ertesi sezon yerli ekip ve ligi bilen hoca, ertesi sene abilik müessesi altında yerli sportif direktör ve genç yerli hoca ve en sonunda da sportif direktörsüz yabancı hoca yöntemleri teker teker denendi. arada emre'nin oyuncu antrenör ve antrenör olduğu dönemler de var. daha kaç türlü kombinasyon kurulabilir bilmiyorum.
bildiğim şu; futbol o kadar çok değişkene bağlı ki bazen her şeyi doğru planlasan bile bir sakatlık seni yıkabilir. fakat fenerbahçe için bunu söylemek imkansız. en iyi plana bile birkaç yıl sabretmen gerekir. biz bunun yakınından geçemiyoruz. aziz yıldırım döneminde doğru hocaya yanlış kadrolar verildiği, çok iyi kadroların da yanlış hoca ile piç edildiği oluyordu. şu an bunu da söyleyemiyoruz. ama en başında cocu'ya bile menajer itelemelerini değil de doğru kurgulanmış bir takım emanet edilse ve bugüne kadar sabredilse geldiğimiz konumun bundan kötü olmayacağını hepimiz biliyoruz.
buralarda anonim olarak, altta müzik eşliğinde analiz kasmak kolay farkındayım. ama yöneticilik bu zor kararların verilebilmesini, eğer süreç doğru ise sabır edilmesini, kitlelerin de buna göre idare edilmesini gerektiriyor. evet ali koçun da görevi devraldığında bazı hatalar yapıyor olması normaldir ama doğrusuz olmaya doğru yelken açması insanı hayrete düşürüyor. sportif anlamda da, iletişim anlamında da, yönetim becerileri anlamında da inanılmaz kötü bir yönetim izliyoruz.
fenerbahçe başkanı bu problemleri görmezden gelip bir anadolu kulübü başkanı gibi futbolcularının 8-10 milyon ediyor olmasına ellerini ovuşturup seviniyor. sevin sevmeyin ama emre belözoğlu'nun kariyerini iki kez baltaladı. cocu sudan çıkmış balığa döndü. canlı yayınlarda soyunma odasındaki olayları ifşa etti, tribünlerden aşağı atladı. yayıncı kuruluşla, federasyonla düşman olundu. en kötü dönemde 28 şampiyonluk konusu ortaya konup formadan yıldız silindi. yahu o kadar ki ali bey canlı yayında adidas'a bile salladı ama ne olduysa da futbolda da basketbolda da işlerin neden bu kadar kötü gidiyor olduğu bir türlü konuşulamadı.
her sene kadrosu değişen, her sene hocası değişen; hocası zaman zaman geçen seneki takım arkadaşı olan, survivor'ın sunucusunun transferde söz sahibi olduğu kurumu futbolcular ne kadar ciddiye alır ki? futbolcular da menajerlik şirketlerinden memur gibi gönderilen futbolcular. bir plan dahilinde bir amaca hizmet edecek oyuncular değil. hepsi eljif gibi, vedat gibi buradan zıplama peşindeler, bir iz bırakma değil. şu an takımın en iyisi diyeceğin valencia bile beğenmediğin erol bulut'un zorla aldırdığı adam. öyle düşün.
sen burayı futbol oynamak için cazip bir yer haline getirmek zorundasın. 3-5 yıllık planlamalar yapmak zorundasın. ortak akılla karar verip o kararın arkasında durmak zorundasın. bu takım zaten türkiye'de her zaman iş yapan, 10 yıl öncesinde ise avrupa'da ciddi anlamda tanınmaya başlayan, güney amerikalı oyuncuların oynamaya can attığı, boca'nın hazırlık maçı teklif ettiği bir takım haline gelmişti. 10 yılda bir anadolu kulübünden kötü duruma getirildi. buna neden olan da direksiyondaki sürücünün çok iyi bir sürücü olduğuna inandırılmasıdır.
fenerbahçe acilen silkelenmeli, menajerlere değil profesyonel bir ekibe teslim edilmeli. bu kulüp bundan sonraki süreçte futbolcu mu alıp parlatan mı, yoksa paraya kıyıp yarışmacı bir takım mı olacak, bu takım nasıl bir yol izleyecekse bir karar verilmelidir. ve bu şu an yapılmalıdır. fenerbahçe'nin acilen profesyonel bir üst akla ihtiyacı var bu üst akıl şu anda perreira'yı yönetmeli ve gelinebilecek en üst noktaya gelebilmesi için gerekli desteği vermelidir. en önemlisi ise fenerbahçe'nin önümüzdeki sezonu için gerekli çalışmalara şimdiden başlamalıdır. üzülerek söylüyorum ki fenerbahçe'de ali koç'un sportif direksiyondan tamamen uzak durması volkan ballı, selahattin baki gibi isimlere veda edilmesi ve bu takımın rogon batağından kurtarılarak gerçek scout'lara ve sportif direktörlüğe teslim edilmesi gerekiyor.