TARİH 13 Eylül 2018
43,9b OKUNMA     551 PAYLAŞIM

Türkiye Tarihinin Başarısız Darbe Girişimlerinden Biri: 21 Mayıs 1963

22 Şubat 1962 darbe girişimi'nin uğradığı başarısızlık sonucunda emekli edilen albay Talat Aydemir, 21 Mayıs 1963'te bir başka girişimde daha bulundu.

22 şubat 1962 darbe girişimi'nin uğradığı başarısızlık sonucunda emekli edilen albay talat aydemir; ismet paşa'nın bu darbe girişimi ile ilgili olarak harbiyeliler'in aldatıldığını söylemesi üzerine içlerinde hurşit tolon'un da bulunduğu bir grup harbiyeli'nin, atatürk anıtı'na bıraktıkları çelengin üzerinde yazan "harbiyeli aldanmaz" sözünden de etkilenerek yeni bir darbe girişimine niyetlenmişti.

o dönem başını doğan avcıoğlu'nun çektiği, "tepeden inmeciler" olarak da bilinen ve devrimi ancak tepedeki değişimin topluma kabul ettirilmesi yoluyla gerçekleştireceklerine inanan aydınlar grubu da ''zinde kuvvetler'' olarak adlandırdığı harbiyeliler'e destek vermekteydi.

bu darbe girişime giden yolda ilk kıvılcım; 1963 mart'ında kayseri cezaevinde yatan celal bayar'ın sağlık sorunları nedeniyle geçici olarak tahliyesi sonrası bayar'ı destekleyenlerle af karşıtı grupların ülkenin çeşitli yerlerinde karşı karşıya gelmesi ile ateşlenmiş oldu.

mayıs ayına gelindiğinde ise darbe tarihi 21 mayıs salı günü, saat 23:00 olarak belirlenmişti. geceyarısında etimesgut'taki radyoevi basılarak ihtilal bildirisi okunacaktı. aydemir; bu iş için kızı tülin'le evlenmek üzere olan teğmen atilla altugan'ı görevlendirmişti. aydemir'in müstakbel damadı; tank okulu'ndan yanına aldığı 3 tankla radyoevine yola çıkarken darbe girişimin haberi ismet paşa'ya ulaşmıştı.


radyoevinin kontrolünü ele geçiren harbiyeliler; nöbetçi radyo spikerinin heyecandan fenalaşması üzerine darbe bildirisini de okumak zorunda kalmışlardı. okunan darbe bildirisi ise şu şekilde noktalanmaktaydı:

"halaskar fedailerin yalnız ve daima senin emrinde ve hizmetindedirler."

buradaki ''halaskar fedailer'' ibaresi harbiyeliler'in harekete geçmesi için bekledikleri parolaydı. darbe başlamış, talat aydemir ise darbenin başına geçmek üzere evinden harp okulu'na doğru yola çıkmıştı.

ancak radyoda ilan edilen hareket zannedildiği kadar kuvvetli değildi, hakimiyet için gerekli güçler işin içine katılamamıştı. bu noktada ise bir karşı darbe harekatı başladı. etimesgut radyoevi bu kez de 28. tümen komutanı ali elverdi tarafından basıldı ve hükümet yanlısı bir anons yapıldı.

yapılan anonsu duyan darbeci birlikler, darbe girişiminin arkasında ordunun tamamının bulunmadığını öğrenince durakladılar. bu sırada talat aydemir'in cipi harbiye yolunda hükümet birlikleri tarafından çevrilmişti.

gece 2 civarında ise radyoevi tekrar basılmış; bu kez de darbeci birlikler hükümet yanlısı ali elverdi ile askerlerini esir alarak ihtilal bildirisini tekrar okudular. bunun üzerine devreye orgeneral cevdet sunay girdi ve emrindeki birlikleri etimesgut'taki radyoevine yönlendirdi.

darbecilerle hükümet birlikleri bakanlıklar bölgesinde karşı karşıya geldi. çankaya tarafındaki hükümet güçleri ile ulus tarafındaki darbeciler arasında çatışmalar yaşanıyordu. öte yandan darbeciler esir aldıkları komutanları harp okulu'nda toplamaya başladılar.

bu noktada darbenin kaderi talat aydemir tarafından, üstelik de kendi aleyhine vahim sonuçlar doğuracak şekilde değiştirilmiş oldu. zira aydemir; yakalanan komutanların silahlarının alınmamasını ve bir türk subayına yakışacak biçimde ağırlanarak serbest bırakılmaları emrini verdi.

darbecilerden radyoevini geri almayı başaran cevdet sunay'ın anonsu üzerine darbeci gruplar harekatın başarısız olduğunu düşünerek dağıldılar. aydemir'in iyi davranılmasını ve serbest bırakılmasını emrettiği komutanlar görevlerinin başına geçerek harp okulu'nu kuşatmışlardı.

dönemin hava kuvvetleri komutanı muhsin batur'un emriyle jetler; darbenin başarısız olduğuna dair basılan bir bildiriyi gökyüzünden ankara üzerinde dağıtmaya başladı.

bu başarısız darbe girişimi sonucunda bilanço 8 ölü, 21 yaralı idi. talat aydemir ve bir grup arkadaşı ise harbiye'deki çatışmaları fırsat bilerek kaçmayı başarmıştı. ancak bu kaçış fazla uzun sürmemişti ve aydemir birkaç saat sonra küçükesat'taki bir evde yakalanmıştı.

Talat Aydemir

olaylar yatıştıktan sonra tekrar mikrofon karşısına geçen ismet paşa harbiyeliler'in bir yıl içinde ikinci defa aldatıldığına dair bir açıklama yapmıştı. yakalanan talat aydemir ise bir polisin serbest bırakılırsa ne yapacağını sorması üzerine "ilk fırsatta tekrar deneyeceğim!" demişti.

lakin talat aydemir bu kez 22 şubat'ta olduğu gibi affedilmedi ve yol arkadaşı fethi gürcan'ın hemen ardından idam edildi. vasiyeti harp okulu bahçesine gömülmekti ve mezartaşına "harbiyeli aldanmaz" yazılmasını istemişti. 5 temmuz günü idam edilirken "memleket için hayırlısı olsun." dedikten sonra kendi sandalyesini tekmeledi.

aydemir asıldıktan sonra o dönem hava harp okulu'nda öğrenci olan oğlu metin okuldan atıldı, kazandığı dava ile okula geri döndü. kızı tülin ve radyoevini basan müstakbel damat teğmen atilla altugan yaşananlar yüzünden evlenemediler. ayrıca talat aydemir'in idamından sonra akşam gazetesi'nde tefrika olarak basılıp kitap haline getirilen hatıratındaki şu satırların üzerinde düşünülmesi gerektiğine inanıyorum:

"ulu önder'in emaneti olan "gençliğe hitabe" sini içine gömmeden ve üzerine düşen vazifeyi yapmadan; emanet taşıyan, atatürkçü geçinen nesle acıyorum."

gördüğünüz üzere; talat aydemir; yakın tarihimizin gereği kadar tanımadığımız fakat yaptıklarıyla üzerinde daha çok durulması gereken, filmlere konu olabilecek kadar ilginç bir figürü.

yaşananları tanıkların ağzından dinlemek için 12 mart belgeseli'nin ilgili bölümünü şuradan izleyebilirsiniz:


Cumhuriyet Tarihimizin İlk Başarısız Darbe Girişimi: 22 Şubat 1962