SİNEMA 8 Kasım 2024
11b OKUNMA     113 PAYLAŞIM

The Wild Robot, Hangi Sebeplerden Dolayı Bu Yılın En İyi Animasyonu?

DreamWorks Animation'un yeni filminin detaylı bir incelemesi.

ara tatil döneminin en güzel aktivitesi: ailece vahşi robot'u izlemek

bu cuma, yani 8 kasım 2024'te ülkemiz sinemalarında gösterime girecek ve yılın en iyi animasyonu olduğunu iddia ettiğim bu muhteşem film için, böyle bir başlık atmak istedim. öğrencilerin ara tatil dönemi başlamak üzere ve bu tatil size keyifli bir öneri yapmak istiyorum. sebebi şu; the wild robot, okula yeni başlamış ve daha büyük çocuklar için, hatta büyümeyi reddeden tüm ebeveynler için müthiş bir seyirlik, adeta bir "eğitim semineri" vazifesi gören bir animasyon. 102 dakikalık bu filmin süresi, inanın bittiğinde size çok kısa gelecek ve keşke bir saat daha olsaydı diyeceksiniz.

animasyon filmleriyle de adından sıkça söz etmeye devam eden ve son yılların en kaliteli işlerine imza atan dreamworks yapımı olan türkçe adıyla vahşi robot, kanımca senenin #1 numaralı animasyonu ve önümüzdeki ödül törenlerinin de gediklisi olacak bir yapım. yönetmen koltuğunda chris sanders'ın oturduğu, senaryosu da 2016 tarihinde peter brown tarafından yazılan, aynı adlı romandan uyarlanan senaryoyu da yönetmen chris sanders yazmış. filmin mucizelerini detaylandırmak için, elbette öne çıkan değerlerini ele almak gerekiyor. öncelikle bu güzel eserin çocuklara verdiği öğretici mesajlar ve hayat bilgilerine odaklanalım. emin olun vahşi robot, bir çok konuda tahmin edebileceğiniz seviyenin çok üzerinde bir yapım. yazı bittiğinde bunu net olarak anlayacağınızı düşünüyorum.

öncelikle filmin konusuna kısaca değinelim; "insanların her türlü ev işinde yardımına koşmak için üretilen bir tür asistan ev robotu olan rozzum unit 7134, hiçbir insanın yaşamadığı bir adada, kargo paketinin içinde kıyıya vurur. burada envai çeşit hayvanla karşılaşır ve onlarla iletişim kurmaya çalışır. kısa adı roz olan robot, zaman geçtikçe doğaya uyum sağlamaya başlar ve vahşi doğanın tüm canlıları ile iletişim ve empati yeteneği geliştirir. roz'un burada imza atacağı en büyük hikayesi ise, yenidoğan bir bebek kazın anneliğini üstlenecek olmasıdır."

filmin başlangıcını oluşturan bu kısa özetten sonra, şimdi de the wild robot'un öncelikle küçük izleyiciye verdiği güzel mesajları tek tek yazalım

a. annelik içgüdüsü varlığımızın özüdür

bu mesajı oldukça sıra dışı biçimde veren film, anneliği öylesine güzel tanımlıyor ki. hem de bunu yaparken, aslında "biyolojik anne" olması mümkün olmayan bir yapay zekayı kullanarak. filmin duygusallığının ana harcını oluşturan bu en yüce duygusu, filmi izleyen annelerin hem mutlu ediyor, hem de gözyaşlarıyla filmi izlemelerine sebep oluyor.

b. her doğum mucizevi bir olaydır

bir canlının dünyaya gelmesi kadar mutluluk verici olay, herhalde pek yoktur. filmde tanık olduğumuz ise, bu mucizenin tanık olanda yarattığı muazzam sevinçtir. canlı hayatın devamı için elzem olan ve ilk hareketlerine tanık olduğunuz bebeğin yarattığı enerjinin tarifi, mükemmel yansıtılmış.

c. aile en büyük hazinedir

ailenin bazen bireyleri eksik olabilir, bazen de önceden yabancısı olduğunuz ve hiç düşünmediğiniz kişiler bu aileye dahil olabilir. ancak zamanla kazanılan güven ve birlikte yaşama içgüdüsü, her şeyin üstesinden gelebilir. küçük bireylerin bu toplu yaşamın getirdiği avantajlardan yaralanması ve ailenin bir ferdi olmanın kendilerine yüklediği sorumluluklardan kaynaklanan farkındalık; işte bu aslında ilk alınan "temel eğitimdir".

d. öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur

hiçbir varlık doğası gereği, bulunduğu konumda sabit biçimde durmamalıdır. her zaman aklını kullanmalı ve kendi tatmin düzeyini yükseltmeye çabalamalıdır. bireysel gelişimin kaynağı çoğu zaman tecrübeli kesimden edinilen eğitimdir. ancak bu her zaman için yeterli değildir. her varlık olgunluğa erişmesiyle, çevresinden her türlü bilgiyi bünyesine katmaya çabalamalıdır.

e. doğadaki her canlının bir amacı vardır

doğadaki hiçbir canlı gereksiz yere bulunmamaktadır. her birinin mutlaka besin zincirini etkileyen ve farklı faktörlerle açıklanan yaşam gayesi bulunur. sadece insanın "iyisi" ya da "kötüsü" olabilir. vahşi doğada böyle bir ayrım yoktur. her canlı sadece içgüdüleriyle hareket eder ve kendi varlık amacını yansıtır.

f. vahşi hayat, canlı bir ansiklopedi gibidir

vahşi doğa, hiç şüphesiz bir tür ansiklopedidir. insanlığın da aslında milyonlarca yıldır bağrından kopup geldiği ve kendi yaşamı için kurduğu büyük şehirlerden önceki yaşam alanıdır. doğadan geçirilen zaman nasıl ki önemli belgesel kanallarına konu oluyorsa, bu kesinlikle boş yere değildir. ilkel yaşamdan büyük bilimsel buluşlara kavuşan insanoğlu, ilerlemesini bu kaynaktan edindiği bilgilere borçludur.

g. ileri teknoloji her zaman faydalı değildir

her ne kadar teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığını inkar edemesek de, doğal yaşama verdiği hasarların da çok fazla olduğu bir gerçektir. insanlık bu tehlikeli süper gücünü kullanırken, aslında kendi çevresel kaynağını da bir yandan yok edebilmektedir. küresel ısınmanın yarattığı kriz, burada daha bir anlaşılabilir hale gelmektedir.

h. birlikten kuvvet doğar

sosyalleşirken ve bir gruba dahil olduğunuzda, bireysel gücünüzün ötesinde bir şeyler olur. burada artık 2+24 etmez. burada sonuç bazen 5 bazen de 20 olur. yakalanan sinerji ne kadar yüksekse, grubun kendi hedefine giden yol, o kadar kısalacaktır. grubun varlığına karşı oluşan tehlikeyi savuşturmak için, birlik olmak elzemdir. ancak bu sayede "görünmez kalkan" devreye girer ve her bir fert, bir diğerini korur.

i. pes etmemek kişisel gelişim için elzemdir

burada sihirli sözümüz; "her şeye rağmen" dir. çıktığımız yolda sevdiklerimizin kaybı olabilir, hastalıklarla mücadele edebiliriz. bazen de hiç ummadığımız talihsizlikler yaşayabilir ya da başkaları tarafından ayağımız kaydırılmaya çalışılabilir. mücadele, hepimiz için kaçınılmazdır. bunun ilk şartı elbette, şartlar ne olursa olsun pes etmemektir.

j. zaman, bilge bir öğretmendir

filmde robot roz'un mevsimler bir bir akarken öğrendiği, vahşi hayattakilere ait diller ve burada kullanılan zaman tasviri mükemmeldir. çocuklar tarafından en zor ve en geç kavranan bu olgu, öğrenmenin çok güçlü bir adımıdır. zamanı algılayan ve anlamlandırmaya başlayan çocuk, yetişkinliğe geçişte fazla zorlanmayacaktır. çünkü zamanı öğrenmek hayatın akışını, akışı algılamak ise yaşam döngüsünün keşfine giden yolu açacaktır.

işte vahşi robot'un hepimizin bilincine ektiği tohumların en önem arz edenleri bunlardı. 102 dakikalık bu adeta nefes alan kurs, emin olun çocuğunuzun beşeri sermayesine muazzam bir katkı sağlayacaktır. unutmadan söyleyelim, filmin baş karakteri yapay zeka roz'un, çok büyük ve yüce bir kalbi var. bu film özellikle anneler için yoğun duygusal sahne barındırmakta ve bazen gözyaşlarınıza hakim olamamanıza yol açabilmektedir. elbette sadece anneler için değil, duygusallaşmaya meyilli her seyirci için, filmde ağlama potansiyelinizi harekete geçirecek birçok sahne mevcut. dolayısıyla bu filme tedarikli gitmenizi de tavsiye etmiş olayım.

yazıyı bitirmeden filmin ana karakterinin seslendirmesini biraz övelim

oscarlı oyuncu lupita nyong'o'nun robot roz'u seslendirme performansı karşısında küçük dilimi yuttum. böylesi bir mükemmeliğe pek de sık rastlamıyorum. gerçekten şiir gibi olmuş. ağzınıza sağlık sevgili lupita hanım. elbette filmdeki diğer seslendirme performansları da çok çok iyi.

the wild robot'un önümüzdeki mart ayının başında düzenlenecek oscar ödül töreninde de şansı var

elbette inside out 2 gibi dev bir rakibi de var ancak hem kalbim, hem de aklım ödülü vahşi robot'un kazanacağını söylüyor. sebebi, eleştirmenlerin bu filmi daha çok pozitif kritiğe tâbi tutması ve devam filmlerinin oscar şansının görece düşük olması. karşısında 2024'ün gişe rekortmeni bir film de olsa, işte bu yüzden the wild robot'un ödül şansı bence daha yüksek.

filmi izleme imkanına kavuşan tüm çocuklar ve onların sevgili ebeveynlerine şimdiden iyi seyirler diler, bu filmde çalan ve izleyicisinde harika hisler uyandıran iki mükemmel şarkıyla yazımı sonlandırmak isterim. herkese iyi seyirler ve iyi dinlemeler. hoşçakalın!

1. şarkı: maren morris - kiss the sky


2. şarkı: maren morris - even when i'm not

letterboxd puanı: 4.5/5 link