kulağa ilginç geliyor değil mi? bahsettiğimiz şey sadece basit ve sıradan ot. öyle lüks ya da pahalı bitki değil. bunu bahçenize ektiğinizde güçlü ve kudretli olduğunuz ortaya çıkıyor.

tabi bunu tamanlamak için tarihe bir göz atmak lazım. çim ekme işi bundan 200-300 sene önce başlamış. düşünün o tarihlerde insanlar sadece yiyebileceği ya da satabileceği bitkileri besliyor. bitki beslemek öyle kolay iş değil o zamanlarda. su taşıyacaksın, keseceksin ve bakım yapacaksın. hem de tüm bunları yenmeyen, satılmayan ve ticari değeri olmayan bir ot için yapacaksın! tabi bu bahçeye ot ekme işini zorluklarından dolayı sadece zenginler yapıyormuş.

günümüze yansımaların bakalım biraz.

amerikalılar her pazar kilise ayininden sonra çim makinası ile bahçelerindeki otları keserler. bahçesi olan her amerikalı bunu yapar. çimleri kesilmemiş ve bakımsız bir ev varsa mutlaka bir sorun var. (hey dostum karl'ın bahçesindeki otalara bak, neredeyse 1 metreyi geçmiş. nesi var bu adamın acaba?)... 2 genç evlenip bahçeli bir evleri olduklarında ilk hayalleri bahçeye çim ekmektir. bu çimler öyle bir yer bulmuş ki insan hayatında buğdaydan sonra en çok ekilen bitki çimler olmuş, meyvesi ve ekonomik değeri olmayan bu çimler...

oxford üniverstesinde bile yılda 1 kez öğrencilere açılıyor çimler. istediğin kadar çiğneyebiliyorsun, ancak ertesi gün tekrar çimlere basmak yasak.