endonezya'da yaşayan siti aisyah adında bir manikürcü ile vietnam'da yaşayan doàn thı huong adında bir modelin kaderleri bir şaka programı sayesinde kesişir. ikisinin de hayatı birbirinden uzak, gayet sıradandır. biri tırnak törpülüyor, diğeri reklam çekimlerinde gülümsüyor. hayat ikisi için de normal akıyor anlayacağınız.

bir gün bu kadınlara bir ekip ulaşıyor. “biz eğlence programı çekiyoruz” diyorlar. konsept basit: “kameralar gizli, insanlara küçük şakalar yapacağız, sonra da gülüp kaçacağız.” hem eğlenceli hem parası güzel hem de kolay iş deyip kabul ediyorlar bu teklifi. haftalarca gerçekten “kamera şakası” yapıyorlar: insanların yüzüne krem sürmek, su püskürtmek, kaçarken kahkaha atmak… tam bir asya prank show'u işte.

sonra ekip bir gün geliyor, “havaalanında da bir sahne çekelim” diyorlar. “orada bir adam olacak, yüzüne krem sürüp kaçın. aynı format, merak etmeyin.” kadınlar gidiyor, şakazede adamın yüzüne ellerindeki yağı sürüp gülerek kaçıyorlar. adam henüz ne olduğunu bile anlamadan nefes darlığı yaşamaya başlıyor. liman görevlileri, sağlık personelleri yetişene kadar nefesi kesilip ölüyor zaten. ortalıkta ne kamera var, ne ekip… sadece panik.

kadınlar gözaltına alınıyor derken olayın iç yüzü o anda ortaya çıkıyor aslında. öldürülen kişi, kuzey kore lideri kim jong-un'un üvey kardeşi kim jong-nam. yüzüne sürdükleri yağ dünyadaki en ölümcül kimyasal silahlardan biri olan vx sinir gazı. ve o “şaka programı” da meğerse kuzey kore istihbaratının operasyonuymuş. haftalarca yapılan sahte çekimler, sadece güven kazanmak içinmiş ve kadınlar piyonmuş. yani bu 2 zavallı kadın şaka programında çalıştıklarını sanarken aslında devlet destekli suikastta başrol oynuyorlar.

not: gazın kadınları etkilemeden nasıl kullanıldığı 2020 yapımı assassins belgeselinde detaylarıyla anlatılıyor. izleyince “şaka mı, devlet işi mi” çizgisi tamamen yok oluyor gerçekten.  tam anlamıyla “güldürürken öldüren” bir hikâye dedikleri bu galiba. iyi seyirler şimdiden.