EĞİTİM 9 Aralık 2017
61b OKUNMA     1043 PAYLAŞIM

Şaka Gibi Geliyor Ama Değil: İTÜ Kampüsünde Dağıtılan "Müzik Haramdır" Bildirisi

İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsünde dağıtılan bildiride ünlü şarkıcıların bazı sözlerine yer veriliyor ve müziğin nasıl uygunsuz olduğu açıklanmaya çalışılıyor. Olay çok geçmeden Ekşi Sözlük ve çeşitli mecralarda gündem olmuş durumda.


Bildiri şu şekilde


Kampüs girişinde dağıtıldığı söylenen ve çok tepki çeken bildiriye İTÜ Konservatuvar öğrencilerinden çok şık bir cevap geldi


Öğrencilerin sözlü açıklaması ise şu şekilde oldu

“insan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.” Goethe

"inadında sanat, inadına özgürlük"

"sanata ve sanatçıya yönelik baskıların son yıllarda hızla artması biz itü konservatuvar öğrencilerini sanat alanlarını ve sanatı her zaman savunmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. gelinen süreçte sanatın, sanatçının ve sanat alanlarının yasaklanması, konserlerin ve müziğin olduğu tüm alanlara yönelik tehditlerin artması, bizleri bu alanları yaşamı var etme gücü olan sanat ile savunmanın ve sahiplenmenin daha önemli olduğunu göstermiştir. geçtiğimiz günlerde okulumuzda dağıtılan "müzik haramdır" başlıklı bildiriyi dağıtan faşist gerici anlayışı kabul etmiyoruz ve bu anlayışa karşı yaşamımızın her yerinde sanatı var etmeye çalışacağız. inadına şarkılar, türküler söyleyeceğiz, inadına müziği ve sanatı tüm çocuklara öğretmeye çalışacağız. bizler sanat ile yaşamı örgütleyeceğiz. geleceği hep birlikte ellerimizle kurma gücümüz var ve bizler bu gücü sanat ile yaygınlaştıracağız."

"üniversitemizde bildiriyi dağıttıkları ve zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz. bir dünya şairi olan nazım hikmet’in mahpus edilmesinden, ruhi su’nun tedavisinin önüne geçilmesinden ve bu hastalığından kaynaklı ölmesinden, hasret gültekinlerin, nesimi çimenlerin, muhlis akarsu ve diğer insanların barbarca yakılmasından, fazıl say konserine satırla saldırı yapılmasından, piyanist dengin ceyhan’ın tutuklanmasından, erdal erzincan’ın trt'de yasaklanmasından ve tüm sanat alanlarının kapatma tehdidinde olmasından tanıyoruz. sanat alanlarını bu zihniyete karşı savunacağız.

sanat her yerde.

müzik her yerde."

Sözlük yazarlarının olaya dair yorumları ise şöyle

bunların büyük büyük dedeleri matbaa haramdır diyordu.

şimdi bunlar bildiri basıp müzik haramdır diyorlar.

çocukları internet haramdır diye beste yapar, torunları yapay zeka haramdır diye blog yazar artık.

ne kadar geriden gelirseniz gelin, gittiğimiz yol bu. yapacak hiçbir şeyiniz yok.

bu insanların böyle bildiri dağıtarak fikirlerini yaymaya çalışmaları gayet normal ve olağan durumdur.

tabi eğer siz de fatih camii önünde cuma çıkışında ateizm propagandası yapabiliyorsanız.

bu bildirileri dağıtanları biliyorum. daha doğrusu kafa yapılarını biliyorum. dayım da bu kafada, oğluna şarkı dinletmez, sadece ilahi dinletir. ben de her gelişinde dream tv açarak protesto ediyorum kendisini.

bunlarla mücadele şekli ancak böyle olur, oturup tartışarak bir yere varamazsın. dinlemeyin dedikçe dinleyeceksin, daha çok dinleyeceksin, daha yüksek sesle dinleyeceksin.

ciddiye alarak çanak tuttuğunuzun farkında değilsiniz. bu mağara adamları bizim zamanımızda da vardı. yeni bir durum yok. bunlar en az 50 senedir aynı şeyleri söyleyip kendi çamurunda yuvarlanan insanlar. başardıkları şey ise kocaman bir hiçlik. sıfır. zaten amaç müziği yasaklamasına zemin hazırlamak filan değil. amaç kuru gürültü ile foseptik güruhlar için farkındalık yaratmak.

müzik sadece müzik olur mu hiç!

içine çekildiğin dünyadır!
damarlarından hücrelerine ulaşan panzehirdir, penisilindir!
fitilini tutuşturan, ateşini harlayan, sarsıcı ve tehlikeli bi güçtür! kendini, dünyayı tersine çevirebilecek güçteymiş gibi hissettirir.
paragraflar boyu anlatılabilecek düşünce ve duyguların ideogramıdır!

müzik sadece müzik olur mu hiç!

"konuştukça biriken söyleyemediklerimiz"i söyler,
"yardım et bana,
söyleyebildiklerimden daha fazlasını anla"(kafka) diyeceğimiz durumların yoldaşıdır, sırdaşıdır. aynı havayı soluyanlarla gönül birlikteliği sağlar, üst kimlik oluşturur.

hayatta hiç bi şeyin iyi bi müzik kadar harekete geçirici etkisi olamaz. hele enstrüman çalacak yetenekte değil ama büyüye dahil olup, paçasından tutup çeşitli coğrafyalarda gezinenler için "müzik sadece müzik" olur mu hiç! 

bi bakarsın mali müziğinin sihriyle afrika semalarında kanat çırpar


tracy chapman lirizmine teslim olur


sonra kürkçü dükkanının gönül tellerine tutunup "buram buram anadolu", anadolu folk-rock... ha rock deyince orda dur ve yeni bi sayfa aç!

rock sevdası kendi başlığı altında bi yazıyı hak eder. şimdi burda iki cümleyle "sevda"yı ve rock tanrılarını harcamayalım di mi ama..

(plaktaki cem karaca "herkes gibisin" demeyeydi iyiydi be! hem de parçaları yeni yeni yapıştırıyoken yerine! yine dağıldı bak!)