Plasebo'nun "Kötü Kalpli İkizi": Nosebo Etkisi
nosebo etkisi; kişinin bir durumla alakalı negatif beklentilerinin, kişiyi olumsuz etkilemesi anlamına gelmektedir. örneğin bir ilacın yan etkiler getireceğine kişinin inanması nedeniyle - farmakolojik olarak etkisiz bir ilaç verilse bile - bazı yan etkilerin beklenenden fazla görülmesi veya negatif telkinin kişiyi olumsuz etkilemesi durumudur.
plasebo'nun "kötü kalpli ikizi" de deniyor, "siyah kuğu" da..
plasebo etkisi, ikinci dünya savaşı sırasında bir doktorun, morfin stoku tükendiğinde, tuzlu su çözeltisi kullanarak yaralı askerlerin ağrılarını hafifletmeye çalışmasıyla başladı. bu süreçte, doktorun hastalara telkinlerde bulunarak tuzlu su çözeltisinin etkili olduğunu söylemesi, askerlerin %35’inde olumlu sonuçlar doğurmuştu.
latince placeo'dan türetilen ve ''beğeneceğim'' anlamına gelen plasebo kelimesi 18. yüzyılda tıp alanında kullanılmaya başlandı ve ilk olarak 1811'de hopper'ın tıp sözlüğü'nde "hastaya faydalı olmaktan çok memnun etmek için uygulanan tedavi" olarak tanımlandı.
nocent , 15. yüzyıldan beri ingilizcede "zararlı" anlamına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır. latince "zarar vermek" anlamına gelen nocere kelimesinden gelir. latince nocebo , "zararlı olacağım" anlamına gelen yakın bir akrabadır ve "memnun edeceğim" anlamına gelen plasebo ile tezat oluşturur.
bir kaynak güçlü bir ağrı kesiciyle yapılan sağlıklı denekleri kapsayan bir araştırmada pozitif telkinin ilacın etkinliğini artırırken, negatif telkinin (bu ilacın ağrıyı arttıracağı gibi) ağrı kesici etkinin tamamen önünü kesmesine neden olmuştur, diyor. keza ilginç bir şekilde, beyin aktiviteleri incelendiğinde de ağrı bölgelerindeki aktivitenin arttığına, ağrı kesici etkinin ise azaldığına yönelik ilginç ve karmaşık mekanizmalara şahit olunmuş..
başka bir araştırmada plasebo (etkisiz) ilaç verilen kişilerin %73’ü, kendilerine olası yan etkiler söylendiğinde, gerçekten bu yan etkileri yaşadıklarını bildirmiştir. oysa bu kişiler gerçekte aktif bir tedavi almamışlardı. sadece beklentileri onları hasta etmişti.
en kötüsü, nosebo etkisi nedeniyle tedaviyi yarım bırakmaktır..
tıp dünyası iyileşmek için iyileşmeye inanmak gerektiğini söyler..
kemoterapi gören hastaların hastane ortamını hatırladığında, personelle karşılaştığında, tedavi görmese de tedavi odasına girdiğinde midelerinin bulanması ki buna "beklenti bulantısı" deniyor ya da mesela, alerji sorunu olanların uyaranla doğrudan temas etmeden bile alerjilerinin tetiklenmesi nosebo etkisine bağlanıyor.
tıbbi onkolog dr. mustafa özdoğan'a göre, plasebo etkisinin ağrı kesici ve iyi hissetme ile ilgili – endojen opioidler, endokanabinoidler, dopamin, oksitosin ve vazopressin gibi – maddelerin salınımı ile ilişkili olduğu gösterilmiş.
dr. özdoğan nosebo'nun kimyasını ise şöyle açıklıyor: "bir nocebo etkisi olan, deneysel olarak üretilen ağrının sözlü telkin (klinik gelişim ya da potansiyel yan etkiler gibi klinik alevlenmeler hakkında sözlü ya da yazılı bilgi sağlama) yoluyla alevlenmesine, kolesistokinin (yağ ve protein sindiriminde rol oynayan bir hormon) nöropeptididinin (nöronlar tarafından iletişim için kullanılan moleküllerdir) aracılık ettiği ve proglumide (karışık kolesistokinin tip a ve tip b reseptör antagonisti) tarafından bloke edildiği gösterilmiştir. bu şekilde sözel olarak uyarılan hiperaljezi (ağrıya karşı duyarlılığın artması durumu), sağlıklı kişilerde hipotalamik – hipofiz – adrenal eksenin artmış aktivitesi ile ilişkilendirilmiştir. hem hiperaljezi hem de hipotalamik – hipofiz – adrenal hiperaktivite bir benzodiazepin türevi olan diazepam tarafından antagonize edilir ve bu, nosebo etkilerinde kaygının rolü olduğunu düşündürür."
plasebo ve nosebo etkilerinin altındaki moleküler ve sinir sisteminde meydana gelen değişiklikleri beklentiler veya gelecekte beklenen sonuçlar belirler. peki, nereden kaynaklanıyor bu beklentiler?
yaşanmış deneyimler, yaşanmış yan etkiler, başkalarının deneyimleri, medyada yer alan raporlar, araştırmalar.. mesela, basında ve televizyonda tiroid ilacının formülasyonundaki zararlı değişikliklerle ilgili olumsuz hikâyeleri takiben, bildirilen yan etkilerde 2000 kat artış izlenmiş.. artık duymadığınız kalmamış, efsaneleşen mide endoskopisi korkusu nedeniyle kalp krizi belirtileri göstermek ve ertesi gün endoskopi değil de kalp tetkikleri yaptırmak, yaşanabilecek, yaşanmış bir durum.
sonunda, kalbiniz sağlam çıkıyor ve mide endoskopisinden kaçılamıyor.
sedasyonun uygulanmadığı durumlarda, öğrendiğiniz şudur; korktuğunuz kadar varmış..
bu deneyim endoskopiye gelecekteki yaklaşımınızı belirlemiş oluyor.
plasebo ve nosebo, bu birbirinden ayrılamayan ikizler insan hayatında sanıldığından daha güçlü etkilere sahip ve oldukça yaygınlar..