Orta Çağ Avrupa'sında Cinselliğin Toplumsal Anatomisi
orta çağ'da kadın ve erkek cinselliğine yönelik görüşler çoğunlukla galen'den temel alır. buna göre kadın soğuk ve nemli bir varlıktır. erkek ise sıcak ve kuru.
erkek fetüsünün cinsel organları vücudun dışında gelişir, ancak cinsel organ dişilerde büyük ölçüde içeridedir. yumurtalıklar kabaca testislere eşdeğer görülür ve rahim ters çevrilmiş bir penise benzetilir.
orta çağ'da kimileri kadını kusurlu bir erkeğe benzetir. örneğin albertus magnus kadını, tamamlanmamış bir erkek olarak tanımlar:
“erkek penisi dışarıya doğru hareket eden bir tür mükemmelleştirilmiş ve tamamlanmış bir şeyken, rahim, onunla ilişkili parçalarla birlikte, içeride tutulan bir tür tamamlanmamış ve kusurlu bir şeydir."
öte yandan orta çağ'da kadınların regl olması, "içlerindeki kötü ve gereksiz sıvıları kurutacak bedensel ısıdan yoksun olmaları" ile açıklanır. kadınlar bu sıvıları, salgıları soğuk ve nemli doğaları sebebiyle kurutamadıkları için mecburen düzenli olarak bunları vücutlarından atmak zorundadırlar ve bu sebeple regl olurlar.
regl kanı, orta çağ erkeklerini epey iğrendirir. bartholomeus anglicus, regl kanının rahme "bir çukura akan pislik gibi" aktığını söyler ve bunun metali paslandırıp canlıları öldürebileceğini iddia eder. ayrıca menopozdan sonra kötü salgılar vücudun içinde biriktiğinden, yaşlı bir kadınla seks yapmak son derece zararlı görülür. yine de orta çağ anlayışına göre regl kanı sadece zararlı ve kötücül değildir. hamilelik sırasında embriyoyu beslediği ve anne sütünün kaynağı olduğu düşünülür.
orta çağ'da erkek anatomisiyle ilgili de enteresan fikirler vardır. örneğin ereksiyonun vücutta ruhun bir çeşit esintisinden, rüzgarından kaynaklandığı düşünülür, bu nedenle erekte olamayan, seks yapmakta zorlanan bir erkeğe nohut gibi gaz yapan yiyecekler yemesi tavsiye edilir.
bu dönemde meninin üretimiyle alakalı bazı tuhaf fikirler vardır. meninin, "testislerin gücüyle fermente edilip beyazlatılan" fazla gıdadan elde edildiğine inanılır. ancak meninin tüm vücutta mı yoksa beyinde mi üretildiği konusu tartışmalıdır. meninin tüm vücutta üretildiği teorisini savunanlar meni yaymanın, yani boşalmanın tüm vücutta haz yaratmasını sebep olarak gösterirler. ancak bu teori, vücudunun bir parçasını kaybeden bir erkeğin hala üreyebilmesi sebebiyle pek tutulmaz.
meninin beyinde üretildiği teorisini destekleyenler meninin de tıpkı beyin gibi beyaz, yumuşak ve nemli olduğuna dikkat çeker ve salgı anlamında iki maddenin benzer olduğunu söylerler. meni ve beyin arasındaki bağlantıya dair pek çok ikinci derece kanıt da ileri sürerler. buna göre gözler seks sırasında açıkça farklı görünüyordur ve sarhoş bir adamın cinsel organını yıkamak onu kendine getiriyordur. ayrıca yine bu dönemde bir erkeğin kulaklarının yan tarafındaki damarları kesmenin onu kısırlaştıracağına dair yaygın bir inanış vardır. bunun meni ve beyin arasındaki ilişkiyi kanıtladığı düşünülür.
galen'in ortaya koyduğu salgı teorisine göre bir boşaltım biçimi olması bakımından seks vücuda faydalıdır, ancak sadece ölçülü olmak kaydıyla. söylenene göre tıbbi yazılarda sekse aşırı düşkünlüğün etkileri hakkında sık sık uyarılara yer verilir. temel sorun, erkeklerin cinsel ilişki sırasında hem ısı hem de nem kaybettiklerinin düşünülmesidir. çok fazla seksin, vücudu kurutarak saç dökülmesi, kalp ve akciğer sorunları ve böbrek yetmezliği gibi semptomlara neden olabileceği düşünülür.
gözlerin ve beynin, bu organlar ile meni arasındaki "güçlü bağ" nedeniyle bu tür kurumaya karşı özellikle savunmasız olduğuna inanılır. bu sebeple albertus magnus, çok fazla seks yapanların gözlerinin çöktüğünü, küçüldüğünü ve sık seksten dolayı görmenin zayıfladığını iddia eder. ayrıca, sabah duasından önce güzel bir kadını yetmiş kez arzuladıktan sonra "yarı açlıktan" ölen bir keşişin hikayesini anlatır. buna göre otopsi sonucunda beyninin bir nar kadar küçüldüğü ve gözlerinin tahrip olduğu görülmüştür.
erkek için seksin sadece fazlası değil, azlığı da sorundur. 11. yüzyılda yaşamış keşiş-hekim afrikalı konstantin'in dediği gibi "cinsel ilişkiden kaçınan hiç kimse sağlıklı olamaz". cinsel ilişki faydalı ve sağlığa yardımcıdır. seks, iyi bir sağlık için gerekli olan sindirim fazlalıklarının vücuttan atılmasının yollarından biridir ve uzun süreli bekaret fazla meninin gereksiz yere tutulması anlamına gelir. italyan bir hekim olan maino de maineri, "bazen meni tutulmasından kaynaklanan bozulmanın sadece meni kanallarını değil, tüm vücudu bir zehir gibi bozduğunu" belirtir. bu durum kalbi etkileyerek anksiyete ve depresyona yol açabilir. aynı şekilde baş ağrısına ve kilo kaybına sebebiyet verebilir. erkek adına seksten uzun süreli yoksunluk ölümle bile sonuçlanabilir.
seks kadın sağlığı için de önemlidir. çünkü "seks sayesinde gereksiz soğukluklarını kaybedip ısı alırlar ve bu da onların soğuk doğalarını yumuşatır. böylece çok cinsel ilişkiye giren kadınların ömrü erkeklerinki gibi kısalmaz."
orta çağ'da kadınların seksten uzun süre uzak durmasının bazı sıkıntılara sebep olabildiğine inanılır. nitekim seksten uzun süre uzak duran kadınların bir süre sonra -genç kızların ve dul kadınların özellikle yatkın olduğu- rahim boğulması olarak bilinen bir hastalığa yakalanabilme ihtimali vardır. bu hastalığın belirtileri arasında bayılma, mide rahatsızlıkları ve iştahsızlık vardır ve en iyi tedavi, hastanın düzenli seks yapabilmesi için evliliktir. kadın bir koca edinmek istemiyor ya da edinemiyorsa, yaşam tarzındaki değişiklikler bu hastalığın tedavisine yardımcı olabilir. ingiliz hekim gaddesdenli john, yurtdışı seyahatleri ve sık sık egzersiz önerir. ancak çoğu durumda tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulur. potansiyel tedaviler arasında kasık bölgesine hacamat, çeşitli özel içecekler ve toz haline getirilmiş tilki penisinden yapılan peserler yer alır.
bazı vakalarda doktorlar, kadını orgazma ulaştırmayı amaçlayan tedaviler önerirler. böylece hastalığına neden olan fazla tohum vücuttan atılacaktır (o dönemde seks sırasında kadınların da "tohum" bıraktığı düşünülüyordu). gaddesdenli john, bayılma nöbeti geçiren ve acil tedaviye ihtiyaç duyan bir hastaya ebenin zambak veya defne yağıyla kaplı bir parmağını rahmine sokmasını ve parmağını kuvvetli bir şekilde hareket ettirmesini tavsiye eder.
aynı durum için vilanovalı arnau, öğütülmüş adaçayı ve natron ile sirke veya tuzlu suya batırılmış ipeğin vajinaya sokulmasını tavsiye eder. amaçlanan sonuç benzerdir. ona göre bu yöntem fazla tohumun vücuttan atılmasına neden olacaktır. ayrıca arnau, bazı kadınların -floransalı tüccarların eşleri gibi- mastürbasyon yaptığını kabul eder fakat bu açıkça günah olduğu için bir tedavi yöntemi olarak kullanılmasını önermez.
çok fazla seksin bazı kişileri öldürdüğüne de inanılır. örneğin vermandois kontu ralph'in fazla seksten öldüğü söylenir. ralph 1152 yılında, muhtemelen yetmişli yaşlarındayken, çok daha genç bir kadınla üçüncü evliliğini yapar. kısa bir süre sonra ciddi şekilde hastalanır ve doktoru onu "hayatına değer vermesi ve karısıyla ilişkiye girmekten kaçınması konusunda" uyarır. daha sonra doktor, ralph'in idrarını incelediğinde tavsiyesinin göz ardı edildiğini hemen fark eder ve - doğru bir şekilde - hastanın üç gün içinde öleceğini tahmin eder.
fazla seks adamı her zaman öldürmese de zayıf bırakabilir. 14. yy'da büyük veba sırasında erkeklerin sağlıklı kalmak için seksten özellikle kaçınması tavsiye edilir. zira seks ruhu zayıflatır ve vebaya karşı savaşamaz hale getirir. öte yandan seksin yokluğu da sorundur. evlendikten sonra "evliliğin gereklerini yerine getirmeyen" erkeklerin bu sebepten öldüğüne yönelik fikirler de vardır.
orta çağ'da henüz her ne kadar bakterilerden ve virüslerden haberdar olmasalar da cinsel yollarla bulaşan hastalıklara yönelik belli bir bilince sahiptirler. 15. yüzyılda bir adam bir fahişeyle yattıktan sonra başına gelenleri anlatır:
"cüzzamlıları yaktıkları sırada ben toulouse'da yaşıyordum; bir gün bir fahişeyle birlikte oldum. bu günahı işledikten sonra yüzüm şişmeye başladı. dehşete kapıldım ve cüzzam kaptığımı düşündüm; bunun üzerine bir daha asla bir kadınla yatmayacağıma yemin ettim."
cinsel yolla bulaşan hastalıkların sadece "ahlaksızlık" sebebiyle olduğu düşünülmez. buna bazı mantıklı açıklamalar getirilir. örneğin 13. yüzyılda yazılmış bir kitap, bir kadının bir cüzzamlıyla cinsel ilişkiye girdikten cüzzamlının menisinin kadının rahminde kaldığını ve burada "pis buhara" dönüştüğünü anlatır. buna göre sağlıklı bir erkeğin penisi bu buharla temas ettiğinde erkeğin vücudunun ısısı, açık gözeneklerinden bu buharın emilmesini sağlar. bunu yaşayan erkeğin kısa süre içinde cinsel organında yaralar oluşacak, ardından da hastalık vücuduna yayılacaktır.
bunun için tedavi yöntemleri de vardır. tıbbi incelemeler ve reçete koleksiyonları şişmiş ve kaşıntılı cinsel organlar için çeşitli lapalar ve bitkisel yıkamalar da dahil olmak üzere çok sayıda tedavi içerir. gaddesdenli john, bir erkeğin cüzzamlı olduğuna inandığı bir kadınla cinsel ilişkiye girmesi halinde, penisini derhal kendi idrarıyla ya da sirke ve suyla temizlemesini önerir. daha sonra erkeğin flebotomi ve üç aylık bir arındırma, merhem ve ilaç tedavisinden geçmesi gerekir.
kaynak
katherine harvey, "the fires of lust, sex in the middle ages"
edit: imla