Okinawa Muharebesi'nde Silah Kullanmadan 75 Kişiyi Kurtaran Sıhhiyeci: Desmond Doss
hikayesi şu şekilde
desmond doss, 2.dünya savaşı'nda görev almış bir vicdani retçi, kendi tabiriyle de vicdani katılımcı... neyse hikayesine geleyim. doss, 1.dünya savaşı gazisi bir babanın oğlu ve aşırı dindar yetiştirilmiştir. incilin öğretilerini harfiyen uygulayan doss insan öldürmenin en büyük karşıtlarından birisi olarak yaşarken savaş çıkar ve orduya sıhhiye eri olarak kaydolur. fakat sorun, doss'un ölümün kapısı olarak gördüğü silahları eline almamasıdır. bu durum ordu içerisinde rahatsızlık yaratır ve doss büyük bir tahakkümün ve mobbing'in içine düşer derken askeri mahkemeye sevk edilir. babası, doss'u mahkemede bir şekilde kurtarır ve büyük şiddet gördüğü birliği ile cephesi'nde savaşmaya okinawa'daki hacksaw tepesi'ne göreve gider.
büyük japon imparator'u (keza tarihin dokunulamayan insanı olarak bilinir) hirohito'ya ve ülkelerine aşırı sadakatla bağlı japon askerleriyle tepede acımasız bir mücadeleye girişilir. tepeye tam altı taarruz yapılır ve altısında da amerikan birlikleri başarısız olur son defasında yaklaşık üç tabur asker kaybederler. doss, böylesi bir cehennemin içinde silahsız bir vaziyette yaralı askerlere yardım eder. büyük kayıplar veren birlikler geri çekilir.
fakat doss geri çekilmez ve tepe üstündeki o kıyametin içerisinde yaklaşık 20 saat boyunca binlerce japon askerinin fink attığı tepeden 75 askeri elleri parçalanana dek 'sütyen bağı' ile 20 metrelik tepeden aşağı sarkıtarak kurtarır. bu arada indirdiği yaralı askerlerin arasında iki tane de japon askeri vardır. aşağıda görevli birkaç asker yarım saatte bir sarkıtılan askerleri görünce şaşırır ve üstlerine haber verirler. doss, en son ölü bir arkadaşı ile tepeden ayrılır.
birlikler doss'a tanrı gibi bakarken, ona eğitimde büyük işkenceler eden yüzbaşı ve başçavuşu da doss kurtarmıştır. yüzbaşı jack glover yıllar sonra doss'u ağlayarak anlatır. sebt gününde inancı gereği çalışması yasak olan doss'a yüzbaşı yalvararak askerlerle gelmesini rica eder. doss elleri paramparça halde ordunun basında dua eder ve bütün askerler o muharebeye katıldığı için girerler. doss, tepede bacağından yara alır ve birlikler o gün yapılan sekizinci çıkartmada tepeyi ele geçirirler. savaş sonunda doss'a onur madalyası verirler.
doss'un en az 70 yaralı askeri indirdiği uçurum
doss, savaştan sonra aldığı yaralardan dolayı marangozluk mesleğini yapamaz, sağır olur ama georgia'da bir çiftlik hayatı kurar eşi ve çocuğuyla. eşi 1991'de trafik kazasında ölür. kendisi de 2006 yılında, 87 yaşındayken nefes zorluğundan ölür.
bu adam inandığı değerler uğruna ölümü göze almış ve tüm dünya karşısındayken fikirlerinden ödün vermemiş. doss gibi bin kişi olsa tüm dünyayı adam eder...