İkinci Dünya Savaşı'ndan Sonra Almanya'ya Ne Oldu?

Hitler'in hikayesini genel hatlarıyla biliyoruz, peki ya sonrası? İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra neler yaşandı? Almanya bundan nasıl etkilendi? Biraz da buna bakalım.
İkinci Dünya Savaşı'ndan Sonra Almanya'ya Ne Oldu?

ikinci dünya savaşı sonrasında almanya... hitler'in almanya'ya kitlediği ve uzun yıllar bedeli ödenen durum.

savaşın sonlarına doğru almanya'nın kentleri tek tek işgal edilir ve mayıs 1945'te almanya koşulsuz, şartsız teslim olur. ülke harabe duruma gelmiştir. sanayinin yüzde 70'i çökmüş, büyük kentlerin ise yüzde 60 ila yüzde 80'i harabeye dönmüştü. tahminler 6.5 milyon ölü ile 12 milyon sığınmacı olduğunu söylüyordu, çünkü almanya'ya ait topraklar çalınmıştı ya da zamanında hitler'in alman azınlıkları bahane ederek işgal ettiği yerlerdeki insanları müttefikler ve yerel halk sürüyordu. durum çok kötüydü..

işgal edilen yerlerde -anlaşılacağı üzere- almanlara pek iyi muamele edilmemişti. müttefik askerlerin hepsi için alman insanı bir insandan çok şeytandı. alman halkı hitler'i desteklemenin bedelini o kadar ağır ödüyordu ki; evine zorla giren müttefik askerlerine karşı bile çıkamıyordu. kızları tecavüze uğruyor, kadınlar düşman askerinden kaçacak delik arıyordu.

durum o kadar feci idi ki; yıllarca güvendikleri devlet onları yalnız bırakmıştı, hatta devletin başındaki zevat, tanıkların anlattıklarına göre: ''alman halkı bu savaşta başarısız oldu'' diyerek alman halkını korumak yerine kendi sığınağındaki yaşamını biraz daha uzatmak için uğraşmıştır.


bu savaşta alman halkı onurunu, geçmişini, kültürünü her şeyini yitirdi...

izleyenler bilir; band of brothers dizisinde askerler ilk almanya'ya girdiklerinde almanların evlerinde kalıyorlar, eşyalarını çalıyordu. en son hitler'in avusturya'daki özel malikanesine girince bütün gümüş, altın eşyaları kendi aralarında paylaşıyorlardı.

anlatılanlara göre; almanya'dan o dönem birçok tarihi belge, eşya, eser çalınmış ve bir kısmı başka yerlerden çıkmış ancak hala bir çoğunun kayıp olduğu bilinmekte. tahminen erlerin aldığı ve ülkelerine götürdükleri düşünülüyor. bu almanya'nın kaybettiği manevi şeyler ancak daha başka gerçekler de var.

anonyma - eine frau in berlin kitabında ve filminde de anlatıldığı gibi, birçok tecavüz olayı yaşanmıştır. bu yüzden intihar eden kadınların bir hayli çok olduğu o dönemin yetkili askerleri tarafından da doğrulanmış. bu olayların yaşanmasına çanak tutanlardan biri de stalin'dir ve şöyle demiştir: "binlerce kilometre yol kat etmiş, kan ve ateşin içinden ilerleyen bir askerin bir kadınla biraz eğlenmesinde ne var?"

kızıl ordu askerlerinin başta tecavüz olmak üzere çeşitli savaş suçlarını işlemelerinde sovyet vatandaşlarını almanlardan intikam almaya teşvik eden yahudi kökenli ilya ehrenburg'un çağrısının etkisinin olduğuna dair görüşler vardır ancak balık baştan kokar değil mi?
the world at war belgeselinde hitler'in yaveri heinz linge savaştan sonraki dönemi şöyle anlatıyor: "bir rus askeri 'frau frau' (kadın) diyerek üzerime koştu. tek bildiği almanca sözcük frau idi. ben bana acıması için yalan düşünmeye başladım ve ona battaniye altındaki ölüleri gösterdim ve bunlar benim ailem diyerek işaret ettim, asker bana acıdı ve gitti. tahminen birkaç blok sonra isteğine kavuşmuştur."

alman halkı içerisinde toplu intihar furyası da başlamıştı

demmin toplu intiharı bunlardan biridir.

intihara motive edici faktörler arasında müttefiklerin ve özellikle kızıl ordu'nun misilleme ve zulüm etme korkusu, intihardan vazgeçmek yerine, intiharı tercih edilen şekilde yücelten nazi propagandası ve adolf hitler'in intiharından sonra umutsuzluk ortamı bulunmaktaydı.
örneğin mayıs 1945'te, kızıl ordu'nun alman kasabası demmin'e girmesinden önce ve sonrasında 1.000'e yakın kişi, kızıl ordu askerleri tarafından işlenen bir tecavüz, yağma ve infaz dalgasından nasibini almamak kendini öldürdü. yalnızca berlin'de 1945'te 7.000'den fazla intihar olayı bildirildi.

ocak ve mayıs 1945 arasında, binlerce alman'ın kendi hayatına son verdiği üç farklı intihar dönemi tespit edildi. "savaşın son günlerinde, mutlak yenilginin ezici bir şekilde fark edilmesi, birçok alman için çok fazlaydı. ocak ve mayıs 1945 arasında, binlerce alman'ın kendi hayatına son verdiği üç farklı intihar dönemi tespit edildi.

bu intihar furyasına önayak ise joseph goebbels'in o dönem radyo yayınları olmuştur. kendisi halkı korkutmuş ve insanların son çaresi intihar etmek olmuştur.


sonuç olarak

alman halkı nazilerin başka ülkelerde yaptıklarının bedelini fazlasıyla ödemiştir, bir de üzerine hayatlarından olmuştur.

almanya bu savaşın sonucunda birçok şeyini yitirdi. belki en önemlisi de onurunu, kültürünü..
bugün belki almanya diye bir yer var ve üzerinde almanlar yaşıyor ve de almanca konuşuyor olabilirler ancak ben şu an var olan almanya'nın alman kültürüne sahip olduğunu ve geçmişin başarılarını, edebiyatını, bilimini, felsefesini taşıdığını sanmıyorum. 1950'den sonra ağır sanayi atağı ve yıkıntıların hızla temizlenip, kentler yeniden inşa edilse de almanya'da ne weimar ne de prusya ekolü kalmıştır.

bugün en büyük nato üslerinin olduğu bu yer, sürekli gözetlenmekte ve herhangi milliyetçi, alman tarihini öven bir şey yapmanın bile tehlikeli olabileceği bir yer hâlinde şu anki almanya..

bunların yanında almanya en büyük kültür kentlerini bombardımanlarda yitirmiştir. bugün dresden, berlin gibi kentler eskisinin birer kötü kopyasıdır.

kültür, bilim ise kolayca bir ülkeye yerleştirilemiyor. kuşaklar ve bazen yüzyıllar gerekiyor.. rus klasiklerini okumayı seven herkes düşünmüştür: "ya bu yazarlardan sonra niye daha sonra dünyaca ünlü başka yazarlar çıkmamış acaba" diye ve sorunun yanıtı aslında basit. bolşevik devrimi tüm burjuva, aykırı, kendine muhalif herkesi sindirmiştir ve bugünkü rusya'da bile hala doğru düzgün edebiyat, felsefe yapan çıkamıyor. bolşevik devrimine benzer biçimde almanya'da hitlerle başlayan bu çürüme, işgalle tavan yaptı ve almanya artık eskisi gibi kültür ülkesi olmaktan çıktı...

almanya'nın bence en büyük kaybı da budur. bugün son model, kaliteli, paha biçilemez arabalar, ev aletleri, iş aletleri üretiyor olabilirler ancak hiçbiri hitler öncesi almanya'nın bilim, müzik, edebiyat, felsefe kültürünün yerini tutamıyor...

naziler'den almanya'ya sadece bir utanç kalmıştır. bu utançların en büyüğü de çalışma kamplarıdır. almanya'nın utancı olan bu çalışma kampları müze olarak hala ayaktadır ve devlet ücretsiz olarak girmenize olanak sağlar.

hitler'in almanya'ya tek mirası da budur sanırım, utanç müzeleri...