Netflix Türkiye'de İzleyebileceğiniz En İyi Korku Filmleri
hush (2016)
korkutmak için değil, korkuları yenmek için bir korku filmi. sadist katil, banliyö evindeki sağır dilsiz yazarı gözüne kestirir ama yazar da ona karşı koyar. yönetmen: mike flanagan. puan: 9/10
apostle (2018)
tarikat temalı, muhteşem manzaralarla süslü, yavaş yanan bir film. ben midsommar'dan daha çok sevdim. yönetmen: gareth evans. puan: 7/10
creep 1 - creep 2 (2014-2016)
hak ettiği ilgi ve sevgiye asla kavuşamadığını düşündüğüm seri. psikopatın biri 'ölüm döşeğindeyim, gel beni videoya çek' diye online ilan verir, olaylar gelişir. found footage tarzında çekildi ve alttan gerilimi besleyen bir mizaha sahip. yönetmen: patrick brice. puan: 7/10
event horizon (1997)
cehenneme tam gaz ilerleyen bir uzay gemisinde geçen slasher... şahanedir. yönetmen: paul w.s. anderson. puan: 8/10
hostel (2005)
2000'lerin en meşhur korku filmlerinden biri. ilk yarısı fena kafkaesktir ve çok severim. eli roth asla sevdiğim bir yönetmen olmadı ama hostel'ı halen izlememiş bir korku hayranı düşünemiyorum. bir grup amerikan 'ergeni' turist, seks ticareti için doğu avrupaya gider; lakin başlarına gelmedik kalmaz... listeye almayacaktım aslında ama gözden kaçıran olabileceğini düşünerek ekledim. yönetmen: eli roth. puan: 7/10
eli (2019)
dışarıda hava geçirmez elbiseyle dolaşan ufaklık, ailesiyle beraber belirsiz hastalığının tedavisi üzerine deneysel bir hastaneye yatırılır. ama hiçbir şey yolunda gitmez. bu film beklentimin çok üzerinde çıkmıştı. izlerken çok eğlenmiştim. yönetmen: claran foy. puan: 7/10
the perfection (2018)
senarist gücünü sonuna kadar hissedeceğiniz bir yapım. film bittiğinde gözlerim güneşi bir günde parlayan gözlük camları gibi parlıyordu. hikayesinden bahsetmek istemiyorum. yönetmen: richard shepard. puan: 7/10
urban legends (1998)
şehir efsaneleriyle alay eden teenagerlar, kendilerini bu efsanelerin tam ortasında bulur. tek tek hepsi ölmeden önce olayı çözmeye çalışırlar. scream, i know what you did last summer gibi filmlerden eksiği olmamakla birlikte nedense onlar kadar izlenmemiş bir slasher. ek olarak, robert englund da oynuyor. yönetmen: jamie blanks. puan: 6/10
under the shadow (2016)
bu çok özel bir film. korkutmaya çalışmak yerine korku öğelerini alegori olarak kullanarak iran devrimi sırasındaki bir anne oğulun yaşamını anlatıyor. yönetmen: babak anvari. puan: 8/10
gerald's game (2017)
dahi yönetmen mike flanagan'ın ilk king uyarlaması. karı koca, tatil için göl evine giderler. gerald, karısını yatağa kelepçeledikten sonra kalp krizi geçirir. cesedi çürümeye başlamıştır, üstelik bu kokuyu alan köpek de açık kapıdan hırlamaya başlar... yönetmen: mike flanagan. puan: 8/10
the uninvited (2009)
şahane film a tale of two sisters'ın us remake'i. orjinal film, hem korkutucu hem de korkutucu olmakla birlikle aile dramasını muazzam bir şekilde anlatıyor. uninvited ise çevirisi kötü yapılmış bir cinayet romanı gibi. eğlenceli ama hepsi o kadar. yönetmen: guard brothers. puan: 6/10
a quiet place - bird box (2018)
bu iki film de duyu yitiriminin yaşandığı birer kabus dünyasını anlatıyor. quiet place'te sese aşırı duyarlı yaratıklar ve bu nedenle 'survivor'lar ses çıkarmamak durumunda. bird box'ta ise insanlar çıldırmamak için 'görme' den vazgeçiyorlar. ikisini de beğendim ve aşağı yukarı aynı seviyede olduklarını düşünüyorum. yönetmen: john krasinki, susanne bier. puan: 7/10, 7/10
happy death day (2017)
filmin içinde de geçtiği üzere, groundhog day'in slasher versiyonu. ana karakter time lapse içine girer ve her gün farklı farklı şekillerde ölmeye başlar. ben tahmin ettiğim kadar eğlenmedim ve filmde hoşuma gitmeyen bir şey yakaladım: 80'ler slasher filmleri, gençlere karşı bir satir niteliği taşırdı. bu blumhouse yapımı ise 'evet potheadim ama var mı bir diyeceğin?' diyor adeta. hem 80'lere benzemeye çalışıp hem de fikren karşıtlık yapılması bana aptalca geldi. yine de türe yeni bir soluk getirdiği aşikar. yönetmen: christopher landon. puan: 5.5/10
don't breathe (2016)
bu filmi bird box'la aynı kategoriye almayı düşünüp vazgeçtim çünkü bu film aynı zamanda bir ev istila filmi. ev istila filmlerini genellikle ev halkının bakış açısından izleriz ama burada yabancıların bakış açısından izliyoruz. üç kişilik ekip, kör adamı soymanın çantada keklik olduğunu düşünüyordu... ta ki, yaşlı adamın aşırı hassas 'duyma' ya sahip tehlikeli bir yaşlı adam olduğunu fark edene dek... yönetmen: fede alvarez. puan: 6/10
the boy (2016)
tuhaf bir aile çocukları için bir bakıcı tutup aniden tatile çıkarlar. bakıcıları çok şaşkındır; zira bakılması istenen çocuk bir oyuncak bebektir. içinde güzel twistler olan hatta şık bir janra geçişi yapan eğlenceli bir film. bir yere kadar iyi geriyor. yönetmen: william brent bell. puan: 6/10
gwoemul (2006)
özel filmlerden biri daha. amerikan şirketi, uyarılara rağmen kimyasal atıklarını nehre boşaltır. sonrasında o atıklardan meydana gelen yaratık şehre dehşet saçacaktır. yönetmen: bong joon ho (parasite, memoires of murder) puan: 9/10
the exorcism of emily rose (2005)
görülebilen ve görülemeyen dünya arasında köprü görevi görüp, algıların ötesindeki dünyaya dair ikna etmeye çalışan bir film. seveni çoktur. ben de sevdim. yönetmen: scott derrickson. puan: 7/10
in the tall grass (2019)
stephen - joe king'den bir uyarlama ama öyküyle pek aiakası yok. lovecraft öğeleri fazla zorlanmış ama yine de eğlenceli. çalıların arasından bir çocuğun yardım çığlığını duyan abi-kardeş çayıra girip tuzağa düşer. yönetmen: vincenzo natali yıl: 2019 puan: 6/10
insidious (2010) - conjuring (2013)
james wan'ın sinema anlayışından hoşlanmıyorum ama görülmeye değer filmlerden oluşan ekspresyonist bir evren oluşturduğunu da reddedemem. muhtemelen herkes izlemiştir ama yine de listede yer verdim. yönetmen: james wan. puan: 7/10, 7/10
lights out (2016)
bu filmin çekilmiş olması bana komik geliyor. yönetmeni, 3 dakikalık ürkütücü bir kısa film çeker. film tutunca da destek bulup uzun metraja dönüştürür. bahsedilmeye değer bir hikaye üzerine kurulmuyor, tek bir sahne üzerine kurulu. kısa metrajın izlenmesini öneririm, filme de beklentisiz bakılabilir. yönetmen: david f. sandberg. puan: 5.5/10
the ritual (2017)
talihsiz olaylar yaşamış arkadaş grubu, bu talihsizliklerin üzerini yeni maceralarla örtmek adına bir yolculua çıkar. varacakları noktaya geldiklerinde, eski talihsizliklerin üstünü örterler; fakat salt dehşetle... bu filme reddit gibi ortamlarda başyapıt gözüyle bakılıyor ama ben o kadar sevemedim. yine de garantili, izleyeni pişman etmez filmlerden. yönetmen: david bruckner. puan: 7/10
psycho 2 (1983)
hitchcock'un filminden sonra nasıl bir sequel çekilirse çekilsin yerin dibine batırılacaktı. psycho 2, sağlam bir sequel fakat hakettiği ilgiyi görememiş. norman'ın sıkıntılarını daha fazla görüyoruz, hatta acıyoruz kendisine. asıl canavar; insanın iyi niyetini kullanan itici sosyal figürler mi, yoksa vampirleriyle durumu eşitleyen 'zoraki yaratık' mı diye düşündürüyor... yönetmen: richard franklin. puan: 7/10