Kullanan Sürücülerin Gözünden: Mini Cooper, Almaya Değer Bir Araba mı?
Mini Cooper 1.6 Coupe, 2011 model
tasarımına aşık olan fakat hakkında başka da pek bir şey bilmeyen, arabadan da pek anlamayan faniler için cooper 1.6 coupe 2011 benzinli otomatik versiyonunu yaklaşık 4000 km kadar, 1 ay süreyle şehir içinde ve dışında kullandım, bazı laflar hazırladım. bu yazı otomobillere yeni başlayanlar içindir.
iyi, kötü ve güzel, çirkin analizi ile birkaç dakikanızı alacağım.
iyi tarafları:
- güvenlik konusunda pek bir eksiği yok. ön ve arkada disk frenler, esp, perde hava yastığı vb. gibi önemli donanımlar var.
- muhteşem bir süspansiyonu var. yoldaki bozukluklar, çukurlar vs. araç içerisine pek hissettirilmiyor. genelde spor araçlarda konfor iyiyse yol tutuşu bozulur, fakat bunda harika bir orta yol bulunmuş. yol tutuşu da çok iyi, konforu da. değil bu sınıfta, bir üst sınıfta bile az bulunan bir özellik olan arka tarafta bağımsız süspansiyon bu araçta mevcut. bu konuda daha fazla bilgi için: (bkz: http://www.autozine.org/…sion/tech_suspension21.htm)
- bir o kadar başarılı bir direksiyon sistemi var. genelde küçük araçlarda yerden ve ağırlıktan tasarruf (?) etmek için elektrik motoru destekli direksiyon sistemleri kullanılır, bunlar da çoğunlukla hissiz olur. bmw burada da çok iyi bir iş çıkarmış. doğrudan, gecikmesiz, net tepkileri var direksiyonun.
- psa'den alınan motora (prince engine) ve 6 ileri otomatik şanzımana da diyecek çok bir şey yok. atmosferik motoru var, turbo yok. buna rağmen oldukça iyi hızlanıyor ve yeterince iyi gidiyor. yakıt tüketimi de makul, 7-8lt/100km civarında, uzun süre sabit 100 km hızda giderseniz 6lt/100km civarına iner. turbo, daha düşük devirde daha fazla tork istiyorsanız müracaat müdüriyet: (bkz: mini cooper s)
- şanzıman motoru son derece düşük devirlerde çalıştıracak şekilde ayarlanmış. gaz pedalına biraz nazik davranarak 70'le giderken 6. viteste son derece tasarruflu şekilde yol alabilirsiniz.
- her yeri sensör dolu. araçta bir arıza varsa mutlaka zamanında haberiniz olur. motor, şanzıman, yağ kalitesi, enjeksiyon, egzoz sistemi, fren balatalarının durumu, hepsinde sensör var. bakım aralıklarını kendisi aracı kullanım şeklinize ve sensörlerden gelen veriye göre hesaplıyor, lüzumsuz masraf yaptırmıyor, bitmeyen parçayı değiştirmek gerekmiyor. son derece akıllı bir yol bilgisayarı var.
bunlar iyi tarafları. gelelim kötü taraflarına:
- adından belli olduğu üzere bu araç hayli küçük. arka koltuğu, bagajı unutun. çanta koyacak yer, pratik cepler, geniş bir torpido gözü gibi şeyleri rüyanızda görürsünüz. mini'de öyle şeylere yer yok? cep telefonu koyacak yer bile pek yok. tek işe yarar yer kapı içindeki cepler.
- tekrar yazayım. bagajı unutun. iki tane büyük sırt çantası tamamını dolduruyor kolayca. ikea ziyaretleriniz için daha büyük başka bir araca ihtiyacınız olacak.
- kumaş koltuklar hayli rahatsız. bu araçla en fazla birkaç saat aralıksız yolculuk edebilirsiniz, daha fazlasını insan vücudu pek kaldırmıyor. arka tarafta yolculuk edecekseniz işiniz daha zor, çünkü arka koltuklar sabit konumlarından dolayı daha da rahatsız. panoramik cam tavan klostrofobi hissini biraz ışıkla kandırsa da en çok iki kişinin oturabileceği arka taraf çok dar. sonuçta spor bir araç konfor beklememek gerekli diyenleri üzerim, bu aracın tasarımı spor, kendisi spor falan değil.
- aracın sanatı teknolojiden fazla önemseyerek aerodinamik yerine göze güzel görünen bir tasarım seçmiş olmasından kaynaklandığını düşündüğüm ciddi bir gürültü ve izolasyon sorunu var. lastiklerden ve yoldan gelen gürültü, motor sesi gürültüsü, çerçevesiz camların arasından az da olsa sızan rüzgar sesi, on camdan gelen rüzgar gürültüsü (nispeten dik duran açısından olsa gerek) 120km/h'nin üzerindeki hızlarda araç içerisinde yolcuların birbiriyle sohbet etmesini zorlaştıracak kadar fazla. bu gürültü araçtan indiğinizde yorgun hissetmenize de sebep oluyor.
- yürüyen akşamı çok dayanıklı (süspansiyon, şasi, direksiyon bağlantıları, frenler), fakat bunun dışındaki kısımları genel olarak narin bir araç. tasarım ve sanata tercih edilerek feda edilen bir başka otomobil özelliği de olası bir kaza durumunda hasarın sınırlı kalması. örneğin çoğu araçta sol ön köşeden bir başka araca 30km/h gibi düşük bir hızla hafifçe çarparsanız pek bir şey olmaz, birkaç çizik ve belki hafif bir ezilme olur. mini cooper'da tampon, far, plastik çamurluk parçaları ve muhtemelen motor kapağı deforme olacak diye tahmin ediyorum. ayrıca motor bloğunun en önünde tamponun hemen arkasında yere çok yakın ve korumasız şekilde konumlandırılmış radyatör var. hızla giderken öndeki kamyondan gelecek taş radyatöre kolayca zarar verebilir, klima sistemini (bu daha büyük ihtimal çünkü radyatörün en alttaki parçası klimaya ait) veya motorun soğutma sistemini bozabilir.
- motor çok başarılı, fakat düşük devir torku yetersiz. karşınıza birazcık dik bir yokuş çıktığında şanzıman derhal vitesi küçültüp motoru bağırtmaya başlıyor. gürültü iyice artıyor.
- cam tavanın perdeleri tırt. kapatınca tepeden gelen güneşi pek fazla kesmiyor, çok ısınıyor aracın içi.
- dijital klimayı tam gaz da çalıştırsanız pek düzgün soğutmuyor içeriyi. klima sistemini genel olarak zayıf buldum. hava kalite sensoru yok mesela, bir kamyonun arkasından bir süre giderseniz klimanın akıllanıp egzoz gazını içeri almamasını beklerim, böyle bir özellik yok.
- yan aynalar küçük ve yetersiz. görüş açısı yeterince iyi değil. bir tarafa dönüyorsanız aynalara güvenmeyin, boynunuzu kullanın, iyice bakın etrafa.
gelelim güzel taraflarına:
- tasarım her şey bu araçta (itiraf: ben bu tasarımı pek beğenmiyorum). yoldaki tüm araçlar arasında en farklı tasarıma sahip aracın bu olduğunu söylemek gerek. diğerleri kabaca birbirine benziyor, bu farklı.
- coupe bir araç olduğundan pencerelerde çerçeve yok. ben çerçevesiz kapıları çok şık buluyorum. yine tasarımla ilgili tabii.
- cam tavan her araç için çok güzel, ama bu araç için olmazsa olmaz bence. zaten dar olan kabin cam tavan olmazsa içini daraltıyor insanın. tam boy iki parça kocaman cam tavanın her iki parçasının da hareket edebilmesi, arkadaki parçanın da birazcık açılabilmesi çok iyi fikir.
- yol bilgisayarı ve park sensöründen gelen muhtelif sesli uyarılar oldukça güzel akustik seslerle veriliyor, rahatsız edici buzzer seslerle değil. bunu kasıtlı olarak güzel bölümüne yazdım, bu araçtaki sanatın beğendiğim tek parçası.
çirkin tarafları da bence şöyle:
- kabin içi kontroller, müzik sistemi, klima kontrol tuşları, pencere açma/kapama tuşları, kapı kilidi, sis farlarının bulunduğu tuş yığınını hepsi birbirine benzeyecek şekilde, mantıken de pek gruplanmamış şekilde topluca orta konsola koymuşlar. 1 ay kullandım, neyin nerede olduğuna tam alışamadım. üstelik tüm bu tuş yığını da bardaklıkların hemen arkasında. 500 ml bir şişe suyu bardaklığa koyarsanız hemen arkasındaki pencere açma tuşları kapanıyor mesela, onlara erişemiyorsunuz. tasarım özürlü bir adam o tuşları güzel görünsün diye tasarlamış, işlevsel olsun diye değil.
- oldukça garip bir oturma pozisyonu var. direksiyonun ve koltuğun şekli ve konumu sizi dik oturmaya zorluyor. benim için hiç sorun olmadı ama biraz göbek sahibi bir insansanız bu dik pozisyon uzun yolculuklarda rahatsız edici olabilir.
- orta konsoldaki duvar saatini müsaadenizle ben de çirkin bölümüne yazacağım. böyle sanatın içine tükürürüm diyorum. ama eminim onu da seven vardır.
sonuç olarak, aldığım fiyata sattım rahatladım. alan arkadaşa da mutluluklar diliyorum. çok güzel araba ama almayın bence. saygılar, sevgiler.
Mini Cooper Park Lane, 2005 model
araçtan gelen tıkırtılara ilişkin olanlar haricindeki olumsuz yazıların aslının astarının olmadığını kullandıkça anladığım otomobildir mini cooper.
yol tutuşu konusunda en azından benim kullandığım en iyi otomobil. fren konusunda da kusursuz diyebilirim. özellikle ıslak zeminde yol tutuş ve fren kabiliyeti kusursuz.
iç hacim konusunda beni bile şaşırtmış, en kısası 1.70 olan 4 kişinin bir şekilde sığdığı (ki zaten kimsenin 4 kişi seyahat etmek için almadığı malum), bagajı çok küçük ama yine de tahminimden ve beklediğimden büyük bir araç kendisi. sürücü ve ön yolcu için herhangi bir orta sınıf otomobilden belki de daha fazla hacim sunmakta.
ses yalıtımı çok iyi, bir şey hariç: motor sesi! dinlemesi gerçekten keyifli. performansı da 1.6l 115bhp olan bir araba için gerçekten parlak.
ya böyle yazmakla filan olmuyor, öyle beklenmedik ufak ayrıntılar ve bazı üst sınıf otomobillerde dahi bulamayacağınız donanımlar var ki, minicik otomobilde neler düşünmüşler diyorsunuz. her şeyi bir kenara bırakın, sadece her şeyiyle farklı, özgün, dandik plastik görünümünden uzak ön konsolu için bile satın alabileceğim otomobildir.
Mini Cooper 1.5 dizel, 2015 model
2015 model, 1.5 dizel 116 hp, 5 kapılı modeli ile 2.000 km yaptığım minik. izlenimlerimi paylaşmaya çalışacağım.
öncelikle ilk defa mini logolu bir otomobilin direksiyonuna geçtim. özellikle eski kasasının görüntüsünü ve iç mekanını çok çekici bulmamakla beraber john cooper works versiyonunun videolarını hayranlıkla izliyordum. yenilenen kasasının ise göze daha hoş geldiği bir gerçek. stopların ve farların kocaman hale getirilmesi aracı olduğundan daha büyük gösteriyor. led farların yanlarındaki mini yazıları hemen dikkat çekiyor. güzel gözüken led farların ise uzunları malesef yetersiz. iç mekan kalitesi de arttırılmış. malzeme kalitesi ve her tarafa serpiştirilen ambiyans aydınlatmaları aracın içini de çekici hale getirmiş.
araçta makyajlanmış 1 serisinde de kullanılmaya başlanan 3 silindirli dizel motor görev yapıyor. beygir olarak 1.6 olan selefiyle aynı olsa da tork değeri 10 nm artmış yakıt tüketimi ise düşürülmüş. motor, aracı yürütmekte hiç zorlanmıyor. her viteste atak bir karakter sergiliyor, biraz da sabırla 2 ile başlayan hızlara da çıkabiliyorsunuz. yakıt tüketimi de oldukça hızlı sayılabilecek bir 2000 km'nin ardından 5,7 lt/100 km olarak gerçekleşti. bu tüketime az diyemesem de kullanım şartlarıma göre çok da asla diyemem.
yol tutuş konusunda ise mini'nin kullandığı "go kart hissi" mottosunun hakkı veriliyor diyebiliriz. süspansiyonlar, yol tutuşun iyi olması için ayarlanmış ama otomobil için konforsuz tanımlamasını yapmak haksızlık olur. çünkü yoldaki çoğu bozukluğu güzelce sönümlüyor ve virajlara güvenle girerken bozuk yollarda da zıplama korkusu yaşamıyorsunuz.
negatif izlenimleri düşündüğümde çoğunlukla donanımla ilgili şeyler ön plana çıkıyor. koltuklar da özellikle uzun yollarda rahat değil. uzun farlar yetersiz, emniyet kemeri yolcu için zorunlu değil.
özetle yeni mini güzel bir otomobil. gerek motoruyla, gerek şasesiyle gerekse dizayn olarak oldukça beğendim. iç mekan genişliği sizin için 2. hatta 3. plandaysa bence mini'yi es geçmeyin derim.