SAĞLIK 14 Nisan 2020
115b OKUNMA     1058 PAYLAŞIM

Koronavirüs Sonrasında Yeni Dünya Düzeni Nasıl Şekillenebilir?

COVID-19 salgınından sonra nelerin değişebileceğine dair Sözlük yorumlarını derleyerek biraz beyin jimnastiği yapalım dedik.
iStock

bir süredir dünya iklim, doğa, kaynaklar, insan nüfusu ve gelir farklılıkları açısından bir çıkmazdaydı. corona salgını sebebiyle ya da bahanesiyle aslında bir süredir var olan bu problemlere çözüm olarak alternatif bir dünya modeline geçildiğini görmekteyiz. bu yazıda herhangi bir şekilde bu değişimin iyi veya kötü olduğunu açıklamaya çalışmayacağımı belirtmek isterim, sadece henüz çok yeni olan bu süreci farklı bir bakış açısıyla ele almak hedefim.

1. salgınla birlikte robotlaşmaya geçildiğini, yani insan gücünün yerini robotların almaya başladığını görüyoruz

salgından önceki süreçte seks robotlarından, sürücüsüz araçlara kadar birçok alanda robotların üretildiğini biliyoruz fakat bu robotlar henüz yaygın olarak kullanılmıyordu. corona ile birlikte bu robotların kullanılması neredeyse bir zorunluluk haline gelmiş oldu ve birçok ülkede salgın sürecinde sürücüsüz araçların kullanılmaya başlaması örneğinde gördüğümüz gibi bu robotlar hayatın birçok alanında hızla insanların yerini almaya başladı. peki bunun anlamı nedir? üretim için gerekli olan iş gücü için insana olan ihtiyaç azalıyor, yani son yıllarda problem haline gelen insan nüfusu azalırken üretim ve iş gücü ihtiyacı hiçbir şekilde olumsuz etkilenmiyor bu durumdan. sürücüsüz araç örneği kaynak

2. online eğitime geçiş

aynı robotlaşma örneğinde olduğu gibi bir süredir hazırlığı yapılan ve uygulanması mümkün olduğu halde yaygın olarak uygulanmayan online eğitim hizmetlerine corona salgını ile hızlıca ve mecburi bir geçiş sağlandı. 2-3 ay içerisinde okullardaki formal eğitimin yanı sıra sosyal medyanın da yardımıyla spor-yoga-dans- çizim gibi birçok alanda bireysel ve kurumsal eğitimler verilmeye başladığını görüyoruz.

3. sınırların kapatılması

iklim değişikliği sebebiyle arap yarımadası ya da afrika gibi yerlerin çölleşmesi ve gerek tarım için gerekse insan yaşaması için elverişsiz hale geldiğini biliyoruz. yine benzer olarak buzulların olduğu bölgelerde de yaşamanın mümkün olmamaya başlamasıyla iklim göçleri yaşanması bekleniyordu. bu ve benzeri göçleri engellemek için de suriye ve mülteci sorunu örneğinde görüldüğü gibi ülkeler sınır politikalarını ve göçmen politikalarını sıkılaştırma eğilimindeydi salgından önce. (bkz: brexit)ve salgınla birlikte hızlıca ve mecburi olarak ülkelerin birçoğu sınırlarını kapattı. iklim değişikliği ve göç kaynak

4. sınırların kapanmasıyla benzer olarak avrupa ve ab gibi ittifak ve birlikteliklerin bozulması

endüstri devrimi ile bilim ve teknolojiyi temel alarak günümüz düzeninin kurulmasında ve şekillenmesinde büyük rol oynayan avrupa’nın ve coronadan önce ekonomik krizlerle çatırdamaya başlayan avrupa birliği’nin corona sürecinde işbirliği ve yardımlaşma içinde olmaması ve ayrılıklar yaşadığını görüyoruz. geçtiğimiz günlerde çekya'nın italya’ya gönderilen sağlık malzemelerine el koyması ya da salgından ciddi anlamda etkilenen italya'ya avrupa ülkelerince destek verilmemesi bu durumun örneklerinden. ilerleyen günlerde başka neler yaşanır bilmiyoruz. çekya-italya sağlık malzemesi sorunsalı kaynak

5. dünya nüfusunun hızla azalmaya başlaması ve azalma potansiyelinin oluşması

coronadan önce insan nüfusunun hızlı artışı ve yine iklim problemiyle ve diğer çevre problemleriyle de ilişkili olarak kaynakların yetersiz olduğu son yıllarda olukça hissedilir bir hal almaya başlamıştı. doğadaki denge insanların yıllardır bilinçsizce ve hesapsızca yaptığı tahribatlar sonucunda ciddi anlamda bozulmuştu ve doğanın kendisini toparlayabilmek ve tekrar belli bir denge içinde bütün canlıların yaşayabilmesi için yıllardır süregelen bu insan istilası ve manipülasyonundan bir şekilde kurtulup rahat bir nefes alması gerekiyordu. coronayla birlikte hem nüfus hızla azalmaya başladı hem de üretim, tüketim ve insan hareketliliği azaldı, böylelikle doğa nefes almaya başladı ve canlı nüfusu ve kaynak dengesizliği kulağa biraz acımasız da gelse, azalmaya başladı. çin'de hava kirliliğinin corona salgını döneminde azalması örneğindeki gibi. hava kirliliğinin azalması örnegi kaynak

6. minimalist yaşam trendi 

- günlerdir yatak odamda yer kaplayan gardroba gözüm takılıyor. ve bu kadar çok kıyafetin ne kadar gereksiz olduğunu düşünüyorum, haftalardır hiçbirine dokunmadığım bir sürü kıyafet. 

- evdeki eşyaları azaltmak istiyorum, evde bu kadar zaman geçirince gereksiz bir sürü eşya ile yüzleştim. bir de tabi temizlik ve hijyenin önemli olduğu bir döneme girdik bu kadar eşyanın temizliği de bana batmaya başladı.

- bu ay kredi kartı ekstrem diğer aylara göre daha düşük çünkü hiç gereksiz alışveriş yapmadım. gereksiz lükslerin farkına vardım, hayatıma bir daha kolayca girmezler.

- para harcama önceliklerimin bu yönde daha da değişmesini bekliyorum. sağlık, hijyen, temizlik başlıkları söz konusu olduğunda eskiye göre daha fazla para harcayacağım gibi geliyor. gösteriş amaçlı her şey, güzellik, estetik, pahalı kılık kıyafetler... bunlara bütçe ayıracağımı hiç düşünmüyorum.

alternatif bir görüşle bitirelim

korona sonrası dünya düzeni... anlamsız bir tarihsel dönemselleştirme çabası.

zira dünya tarihi süreklilik ihtiva eder. uzun erimli bir bakış açısıyla devrim gibi görünen anların bile aslında çok daha bütünlüklü bir sürecin parçası ve devamı olduğu görülür. dolayısıyla değişim denilen şey çoğu zaman kronolojik ve dönemsel zamanı aştığı için bir insan ömrüyle tespit edilemez ve hissedilemez, ancak geriye bakılarak anlaşılabilir ve yorumlanabilir...

bu tarihsel bakış açısından bakıldığında içsel ve dışsal olarak hemen her alanda sömürüye bağlı olarak var olabilmiş batı medeniyetinin yeni sürümü olan kapitalizm, daha uzun bir dönem boyunca bireylerin hayatına damga vuracakmış gibi görünüyor.

şahsi isteklerim elbette ki bunun tam tersi olması yönünde! ama kültürel bir değişim emaresinin görülmediği şu hakim kolektif zihniyet, kapitalizmin garantörü bir anlamda. yani hepimiz kapitalizmin temelinde yatan eşitsizlik temelli ilkelere hala körü körüne bağlıyız. bu bağlılık sarsılmadıkça korona sonrası dünya düzeni diye bir şey olamaz. olsa olsa kapitalizmin yeni üretim-dolaşım-tüketim stratejisine şahit oluruz.

şimdiden refah, huzur ve mutluluk eksenli bir gelecek inşa edemeyeceğimiz belli oldu bile... karantinada riski bertaraf eden elitler ile hala sokağa çıkmak zorunda kalan halk bir bütün olarak bu sistemle mücadele edecek öyle mi? bu elitler utanmadan iktidara karşı yürütülecek mücadelenin beyni falan olmaya çalışırlar bir de! dünya halklarının feraseti buna izin vermez.

vermemesi daha iyi. çünkü iki durumda da koronavirüsten korunan imtiyazlılar yeni bir eşitsizlik ilişkisi üretecekler. bireycilik merkezli bir söylem ve eylem düzeyinden toplumcu bir yeni dünya düzeninin çıkacağını umanların romantikliğinden ben de istiyorum! o zamana kadar tekrar ediyorum: batı medeniyetinin zorbalığına maruz kalan mazlum halklar örgütlenmedikçe kapitalizm varlığını sürdürecek! takdir edersiniz ki karantina koşullarında örgütlenmek bir hayli zor..

zaten kıtlık ve salgın hastalıkların pençesinde yaşıyorduk. çeperde ve yarı-çeperde kalan ülkelerin refah durumunu düşündüğümüzde maddi ve kültürel bir kıtlığın her yanı sardığı açık değil mi? öte yandan uzun zamandır merkez ülkelerden obezite, kanser, kalp krizi ve depresyon gibi salgınlar yayılmıyor mu?

kapitalizm çok daha büyük kıtlık ve salgın hastalık örnekleri de gördü üstelik. hepsinde mazlum halkları ve sınıfları bir şekilde sindirerek yeni tekelci rejimini inşa edebildiği ortada. şimdi de bir kesim için karantinada kalmaktan başka bir çare olmaması nedeniyle kapitalizm kendisini yenileyene kadar beklemek gerekiyor.

velhasıl koronavirüs atlatılır. sosyalizm dahi gelse fark etmez. üretim ve dolaşım ilişkilerini tekelden yöneterek yeni bir yöneten-yönetilen hiyerarşisi üreten şu sosyalizm, batı medeniyetinin bir kolu olmaktan başka ne ifade ediyor? bence en fazla teknoloji merkezli neo-keynesyen bir kapitalist program getirebilirler. şimdi de küresel sömürünün çok handikabı olduğu için bölgesel ve ulusal bir sömürü mantığı işletiriz işte, ne olacak!

Akıllarda Tek Bir Soru: COVID-19 Karantinası Ne Zaman Bitecek?