- "aramızda köklü tarihi ve dini bağlar bulunması dolayısıyla"

neymiş bu aramızdaki köklü tarih? o toprakları fethetmiş olmamız mı? yahu fetheden biz miyiz, onlar mı? yaranmaya çalışması gereken biri varsa o biz miyiz, onlar mı? hem iş sadece toprakla alakalıysa dünyada köklü tarihi bağımız olmayan bi' aborjinler kalmıştır herhalde. onları da sokacak mısınız ülkeye?

dini bağlarmış. yahu bana ne adamlar müslümansa? dünyadaki tek müslüman ülke biz miyiz, hayır. en zengin müslüman ülke biz miyiz, hayır. tek kalemde 350 milyar dolar silah satın alımı yapabilen biz miyiz, hayır? bırak diğer müslüman ülkeler doldursun ülkelerine. onlar ne kadarını almış ki siz 5 milyon (beş milyon!) birden alıyorsunuz? hem o adamlar öz kardeş. öyle kuru kuru tarihi bağı falan yok, bizzat akraba. onlar dururken bize ne oluyor?

- "ailesi ve çocuklarıyla birlikte vatanımızı evi bilmiş 3 milyonun üzerinde suriyeliyi misafir etmekteyiz"

insaf yahu insaf! bu adamlar mülteci. evi falan bilemez bizim ülkemizi. bugün evi bilen, yarın mirasçı olacak. oldu efendim!

- "vatandaşlarımızla zaman zaman yaşanan gerginlikler son günlerde çarpıtılarak, abartılarak toplum içinde infial yaratacak bir dille aktarılmakta"

çok merak ediyorum bu açıklamayı yapan görevlinin annesinin, eşinin, kız kardeşinin, kızının yolda yürürken arkasına yanaşıp videosunu çekseler bu görevli ne tepki verecek? 'olsun, din kardeşiyiz biz" mi diyecek? ben demiyorum şahsen! değil din kardeşim, sağ elimden habersiz sol elim yapsa sol elimi keserim. yapana müsaade etmemek de en doğal hakkım!

- "misafirperverlik ve ensar ruhuyla bağdaşmayacak şekilde, başka bir boyuta taşınmak istenmekte"

bizim örf adetimizde misafirlik dediğin üç gün olur. misafir de adabını bilir. umduğunu değil, bulduğunu yer mesela. bu adamlar bulduğunu değil, bizi yiyor resmen bizi. başlarım öyle misafirliğe!

hem ensar falan olmak zorunda değil kimse kardeşim. halka sordunuz mu, rıza aldınız mı? referandum yaptınız mı mesela? halk istemedikten sonra kimseye ensar mensar ol diyemezsiniz. zaten olanların ne olduğunu da görmedik değil.

(bkz: ensar vakfı)

(bkz: karaman'da 45 erkek öğrenciye tecavüz)

- "buna karşın, suriyeli misafirlerimizin suç işleme ve suça karışma oranları, elimizdeki verilerle karşılaştırıldığında, kamuoyuna yansıtılan verilerle örtüşmemekte, rakamlar bunun tam tersini göstermektedir.

suriyelilerin türkiye’de işlenen toplam suçlara oranı türkiye’deki toplam nüfusları göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz genel suçlarına göre oldukça azdır.

suriyelilerin karıştıkları olayların türkiye’deki toplam asayiş olaylarına oranı 2014-2017 arasında yıllık ortalama%1,32’dir."

burası zaten artık akıl ipinin koptuğu nokta. ya biz delirdik ya da delirtilmeye çalışılıyoruz.

- "ülke genelinde 17 ve 27 mayıs tarihlerinde 2 defa gerçekleştirilen huzurlu sokaklar uygulamalarında dilencilik suçuyla ilgili olarak toplam 3 bin 46 kişiye işlem yapılmış, bunlardan ilk uygulamada 149 kişinin, ikinci uygulamada ise 230 kişinin suriyeli olduğu tespit edilmiş"

sadede iki sokak lambası arasında 20 tane suriyeli dilenciyi gören gözüm de yalan söylüyormuş, bunu anlamış olduk.

- "suça karışan kişilerle ilgili gerekli kovuşturma ve adli işlemler derhal yapılmakta, ülkemizin ve vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği açısından da her türlü tedbir alınmaktadır"

gördük kovuşturmanın, adli işlemlerin kime yapıldığını. bakın bakalım polis tacizci suriyeliye nasıl davranıyor, ona tepki gösteren türk gençlerine nasıl davranıyor. polis coplarını türk gençlerine sallıyor, sanki tacizi onlar yapmış gibi. adam da isyan ediyor, "bize yaptığını suriyeliye de yapsana!" (dk 1:32) polis "ona da yapıyorum" diyor ya buna da çok güldüm. yap da şundan bundan ihraç etsinler hemen.

özet: anladığınız dilden çarpalım yüzünüze; öz yurdunda garipsin öz vatanında parya.