3 Ay Öncesine Kadar Pek Çoğunun Tanımadığı Ekrem İmamoğlu Nasıl Kazandı?
bayanlar ve baylar! yine eğitici bir yazı ile karşınızdayız... bu yazıda ekrem imamoğlu'nun istanbul belediye başkan adaylığını açıklamadan önce, istanbul'un sadece %44 ünün tanımasına rağmen nasıl büyük bir sürpriz yaparak kazandığını açıklayacağım.
ekrem imamoğlu 1970 yılında trabzon'un akçaabat ilçesinin cevizli köyünde doğdu
trabzon lisesini bitirdikten sonra istanbul üniversitesi ingilizce işletme bölümünden mezun olmuş daha sonra da yine istanbul üniversitesi insan kaynakları ve yönetim bilim dalında yüksek lisans eğitimi almıştır. birçok trabzonlunun yaptığı gibi ailesinin inşaat şirketinde çalışmış, ayrıca trabzonspor kulübünde de yöneticilik yapmış.
imamoğlu'nun asıl başarısı beylikdüzüdür
2009'da seçimle göreve gelen ilk ilçe başkanı olmuştur. göreve geldiğinde 600 kişilik olan ilçe örgütünü 4 yılda 5000'e çıkarmıştır. 2010'daki referandumda belediyesi akp'de olup da hayır çıkan tek belediye beylikdüzü olmuştur. 2014 belediye seçiminde beylikdüzü belediye başkanı adayı olarak chp'nin %30 olan oyunu %50'ye çıkararak 2014'te akp'den chp'ye geçen tek belediye olan beylikdüzü'nün belediye başkanı oldu. burada başarılı bir belediye yöneticiliği göstererek ilçedeki herkesin takdirini toplamış ve partide de dikkatleri üzerine çekmiştir.
imamoğlu, ilk beylikdüzü'nde daha aday adayıyken yaptığı konuşmasında insanların kalbini kazanacağını söylüyor. insanları etkilemenin yolunun onlara projelerden bahsetmekten çok, duygusal olarak etkilemek olduğunu çok önceden fark etmiş imamoğlu.
ekrem imamoğlu'nun beylidüzü belediye başkan aday adayı konuşması:
ekrem imamoğlu trabzon'da gül gibi geçinip giderken neden kendini sıkıntıya sokup beylikdüzü'nde siyasete başladı?
neden böyle bilinmez bir yola girdi? kendi hayatını bilemem ama trabzon'da ailesinin 60 yıllık inşaat firması olan ve trabzonspor'da yöneticilik yapmış birinin hayatında çok da fazla ekonomik sıkıntı olmasa gerek. ama o bu çoğunluğun gideceği yolu seçmeyip bir şeyleri değiştirmek için siyasete başladı. bunun arkasında sınırsız bir özgüven var. ne demek istediğimi şimdi ilk aday olduğunda istanbul'un çoğunun tanımadığı adamın neredeyse sms'le istanbul'daki herkese yolladığı şu videoda gizli.
ekrem imamoğlu'nun aday olduktan sonraki ilk paylaşımı:
bu videoda ekrem imamoğlu duygusal bir konuşma yapıyor, siyasi değil. yine beylikdüzü seçimlerinde olduğu gibi insanların kalbine gireceğinden bahsediyor, projelerden falan değil ve kazanacağına inandığını çok rahat hissedebilirsiniz. iddialı ama bu iddiasını agresif bir şekilde değil sakin ve sempatik bir şekilde karşı tarafa saldırmadan gösteriyor. kendine saldıranlar karşısında bile sakin kalabiliyor. bunu yapabilmek hepsinden zordur ve çok sağlam bir özgüven gerektirir.
ekrem imamoğlu'nun ılımlı siyaseti bir karakter meselesi
muharrem ince çok daha baskın ve agresif bir adamdı. bağıra çağıra konuşuyordu. ince de iyi oy aldı istanbul'da ama beklenilen oyu alamamamıştı. ince güçlü bir karakterdi fakat karşıt görüşe sahip birini agresyon ile ikna edemezsiniz. karşıt görüşten biri sizi agresif bulursa gerilir ve strese girer. streste ise beynimizin bilinçli denilen kesimi prefrontal korteks'i kapanır yani ilkel canlılara dönüşürüz. o zaman da bunu bir tehdit olarak algılarız ve savunmaya geçeriz. zaten bilinçli kısım kapalı olduğu için de ikna olmamız imkansızdır. (relationship between stress and prefrontal cortex)
imamoğlu'nun bu ılımlı yaklaşımı insanlara sempatik geldi ve onları düşünmeye itti. karşıt görüşten birine oy verebileceklerini düşündüler ve verdiler de. mevlana gibi gönüllere giren bu adam çok kısa bir zamanda istanbul'da hiç kimsenin beklemediği bir şekilde en yüksek oyu aldı.
tabii ki her şey imamoğlu ile ilgili değildi
ülkenin ekonomik durumu, ittifaklar ve rakip partinin, istanbul belediyesinin adayının güçlü bir aday olmaması da imamoğlu'na yardım etti. insanlar bir kişiyi veya bir partiyi ne kadar severse sevsinler kendileri kadar sevmezler ve şartları kötüleştiğinde şartları iyileştirmek adına tepki gösterirler.
imamoğlu'nun bu mevlana tarzı siyaseti bir çok istanbulun kalbini fethetti ve beylikdüzü'nde olduğu gibi bunu istanbul'a yaydı. belki ve kuvvetle muhtemel tüm türkiye'ye yayacak... imamoğlu'nun başarı hikayesi herkese örnek olacak cinsten. beylikdüzü'nün mahallelerinden başlayan bu akımı aynı şekilde yayılmaya devam ediyor ve eminim ki istanbul da şu anki beylikdüzü gibi yemyeşil huzur dolu bir yer olacak...