OTOMOTİV 4 Aralık 2025
1,4b OKUNMA     8 PAYLAŞIM

Ford'un Nükleer Enerjiyle Çalışan Çılgın Araba Fikri: Ford Nucleon

1950’lerin atom çağı coşkusunda Ford, insanların gündelik hayatına minik bir nükleer reaktör koymaya kalktı: Ford Nucleon.

1938'de nükleer fisyonun keşfi ile insan oğlunun hayatına giren nükleer enerji kavramı 1945'te atom bombasının hiroşima nagasaki'ye atılmasından sonra bu enerjinin muazzam bir güç olduğunu gözler önüne serdi.

daha sonrasında atom çağı dediğimiz dönemim kapıları aralandı. bununla beraber günlük yaşamda kullandığımız bir çok üründe nükleer enerji çılgınlığından nasibini alacaktı. ford şirketi de neden bu işe girmiyoruz deyip; 1958'de, atom enerjisinin geleceğinin otomotiv tasarımını nasıl etkileyeceğini gösteren 3/8 ölçekli bir model piyasaya sürdü. arabanın ismi ford nucleon'du.


araba genel manada 500 cm uzunluğunda ve 190 cm genişliğinde olacaktı yani gözünüzde canlanması açısından bu günkü yeni ford bir pikapla aynı büyüklükteydi. fakat arabanın yüksekliği sadece 100 cm yüksekliğinde bu da arabanın bir spor araba yüksekliğinde olduğunu bize gösteriyordu.

ford arabanın reaktörüne güç kapsülü adını vermişti ve kolayca bakımı yapılabilen radyoaktif bir çekirdeğe sahip olacağını söylüyordu. basit olacak şekilde anlatacak olursak muhtemelen araba bu günkü hibrit bir arabaya benzeyecekti reaktörden gelen ısıyı alıp elektriğe çeviren bir motor ve hareketi sağlayacak başka bir motordan oluşacaktı. en önemlisi ford, sadece küçük bir uranyum parçasıyla 8.000 km menzil öngörmüştü. sonuş olarak ne oldu derseniz nucleon neden hiç hayata geçmedi? verilen sözlere rağmen, ford nucleon model aşamasından öteye geçemedi. şirket, tam boyutlu, çalışan bir prototip bile üretemedi.

isterseniz bu bilgilerden sonra neden böyle bir araba üretilemedi sorusunun cevabına geçelim.


en önemli konulardan birisi boyut konusuydu, araştırdığım kadarıyla bu güne kadar insanların tasarladığı en küçük boyutlu reaktör krusty için yapılmış olan kilopower isimli reaktördü.*

tasarlanan bu reaktör toplamda 1500 kg ağırlığında ve ürettiği güç ise 1 kw – 10 kw civarındadır. bu güç bir otomobili istenilen kıvamda hareket ettirmeyecektir. eğer bir otomobile bu reaktörü takma konusunda takıntılıysak yapacağımız reaktörün ortalama bir otomobil 90 km/sa hızla sabit seyir etmesi için en az 15–30 kw güç üretmesi gerekmektedir. bu durumda yine boyut sorununu karşımıza getirmektedir. muhtemelen bundan kaynaklı reaktörün boyutu ve ağırlığı da artacaktır.


yine reaktörün soğutma sistemi ve çıkan ısıyı harekete çevirecek ekipman ve pilleri de işin içine katacak olursak yarattığımız aracın ağırlığı daha da artarak bir küçük kamyon misali olacaktır. bir de reaktörler enerji üretirken bol miktarda ısı oluşturur ve bunu soğulmaya ihtiyacı vardır. muhtemelen işe yaracak bir soğutma sistemi yapamadılar. tabii ki böyle bir şey yarattığımızda inanılmaz menzil ile bir yakıtla 10.000 km üstü yol gidebilecektir ve karbon salınımı sıfır olacaktır.

fakat diğer zorluklardan biriside güvenlik olacaktır. küçük bir kazada bile radyoaktif felaket dönüşebilecektir. tamir işleri ve kullanıcı hatası gibi şeylerde bir felaket yaratabilecektir. yine terör, sabotaj, hırsızlık.... gibi faktörler yine güvenlik sorunu yaratabilecektir. ayrıca yol şartları ve titreşim vb. şeylerde reaktörde sızıntı yapabilir.

uranyum fiyatlarından bahsetmiyorum bile bomba vb şeylerden yapıldığından dolayı çok kontrollü olacaktır ve maliyeti astronomik rakamlar olur diye tahmin ediyorum.

kaynak ve ileri okumalar için: 1,2,3,4,5