En Uygun Kamp Alanı Nasıl Seçilir?
öyle kafanıza göre her yere çadır kuramazsınız. hem yasaklı bölgeler var hem de kamp için uygun alan olmalı. peki yasaklı bölge olduğunu nasıl anlayacağız ve en uygun kamp alanı nasıl seçilir?
öncelikle google maps'e "yeşil alan" deyip bastığınızda karşınıza çıkan her yer orman değil. bazısı özel mülk, bazısı askeri bölge, bazısı da muhtemelen definecilerin gece vardiyası. "abi burası çok sakinmiş" diyip çadırı kurduktan sonra sabah jandarma ya da çoban tarafından uyandırılmak istemiyorsanız bazı şeylere dikkat etmeniz gerekiyor.
yasaklı bölgeleri anlamanın birkaç yolu var
– ormancılık genel müdürlüğü ve milli parklar gibi kurumların web sitelerinden güncel izinli kamp alanlarına bakabilirsiniz.
– maps'te bölgeyi uydu modunda açıp yakındaki tabelalara, köylere, askeri alanlara dikkat edin. "girilmez", "avlanmak yasaktır" gibi uyarılar varsa orada kamp da genellikle yasaktır.
– jandarma veya zabıta uygulamaları (örn: "kades" ya da "112") üzerinden de bölge hakkında bilgi alabiliyorsunuz.
gelelim en uygun kamp alanını seçmeye
– su kaynağına yakın olun ama dibine çadır kurmayın. gece yükselen dere seviyesi sabah kahvaltınızı yüzerek yapmanıza neden olabilir.
– rüzgardan korunaklı, mümkünse ağaçlık ama tepe altı bir alan bulun. hem manzaranız olur hem de sabah güneşiyle haşlanmazsınız.
– çadır kuracağınız yerin zemini düz, taşsız, köklerden arındırılmış ve mümkünse karınca kolonisi olmayan bir yer olmalı.
– rakım çok yüksekse gece - yaz bile olsa - montsuz geçmez. ayrıca sis çöker, sinek biter.
– telefon çekiyor mu diye kontrol edin. çünkü "abi sinyal yoktu yaa" bahanesi 2005’te kaldı, artık hepimiz evhamlıyız.
son olarak
– ateş yakmak artık neredeyse her yerde yasak, taşla çevirdiğiniz alan sizi kurtarmaz. son günlerde yaşananları zaten görüyoruz, aman diyeyim. kamp ocağı ya da ispirto brülörü hayat kurtarır.
– doğayı kirletme. "bir şey bırakma, sadece ayak izini" klişesi hala geçerli.
kısaca kamp yapmak; doğayla barışmak, sabah kuş sesleriyle uyanmak, ama akşam 10’da çalıdan gelen hışırtıyla hayatta kalma moduna geçmek demektir. hazırlıklı olun.